Beni hiç sevemeyen sayın wattpadciğime buradan öpücükler. Arkadaşlar bölüm uzunluğunda mıdır nedir bilemedim daha fazla yazmama izin vermiyor. Bu yüzden final part ikiyide iki bölümde atmak zorunda kalıyorum. Bunun dışında şarkı seçimi konusuna değineceğim. Aklınıza final şarkısı gelirse deyiniz lütfen. Okuduktan sonra müziğede dikkat edin beğenirseniz bu kalsın.
Pera - Sensiz Ben (Aslında Ayna - Severek Ayrılanlarıda çok düşündüm onada bir bakın olur mu?)
Bölümleri attıktan sonra uzun bir açıklama ve teşekkür yazacağım. Şimdilik esen kalın. Hayırlı okumalar.
***
Kays buğulanmış gözlerini sıkı sıkı kapattı. Gözlerini tekrar araladığında zorluklar içinde Balım'ı görmeye çalıştı. "Balım, yalvarırım sesimi duy. Sesimi unutma Balım, yalvarırım..."
Yaşadığı deja vu hissiyle gözleri baygınca sandalyesinde duran Hale'ye kaydı ama yüreğinin acısı Hale'ye düşmüyordu. Balım'ın en fazla üç metre uzağında kanlar içinde yattığını görmek Kays'ın benliğini alt üst ediyordu. Demir gibi keskin kan kokusu nefes borusunu parçalayarak ciğerine iniyordu. Yerde duran kafası sertçe geriye çekildi. Nazmi cam mavisi gözlerini Kays'ın yaşlı gözlerine dikti.
"Benimle oynamak mı istiyordun Kays?" Kays nefretle alt dudağını ısırmaya başladı. "Ben kaybetmem Kays, ben kaybetmem..."
Ahırın kapısı sertçe açılırken polis memurları ellerindeki silahlarla hazır konuma geçtiler. Ahmet Bey saman balyasını kendine siper alırken bağırdı. "Nazmi Altek, oyun bitti. Teslim ol."
Nazmi elinin altında duran Kays'ın kafasını sertçe bırakıp ellerinde toz varmış gibi silkeledi. "Demek polis teşkilatı annesi ve babasının masum bir vatandaşı haince katlettiği adamın tarafını tutacak. Ne acı..." Ellerini birbirine çarptırıp yeğenine doğru döndü. "Ülkede adalet kalmamış be Sergen!"
Ahmet gür sesiyle bağırdı. "Nazmi Altek, 34 seri cinayet, 22 cinayete yardım ve yataklık, delilleri saklama, kasten adam kaçırma ve kasten adam yaralama suçundan tutuklusun!"
Nazmi birkaç adımda Hale'nin sandalyesinin arkasına ulaştı. Elleriyle sandalyeye dayanıp gevşekçe konuştu. "Bir daha saysana, iyi hissettiriyor."
Ahmet Bey sinirlendiğini hissetti ama soğuk kanlılığından ödün vermeden konuştu. "Teslim olman mahkemede lehine kullanılacaktır." Gerçi kullanılsa ne olurdu. Bu adama müebbeti yedirmeden bırakmazdı.
"Ahmet, yavrum yeme beni. Benim asıl merakım onca masum insanı hapise tıktınız. Gece nasıl uyuyacaksınız?"
"Nazmi Altek!" dedi Ahmet dişlerinin arasından. "Teslim olman için son uyarım, çıkışın yok."
Nazmi hafifçe parmak uçlarında yükselerek arkada dehşete düşmüş Figen ile Yıldırım'ı gördü. "Arkadaki iki sarışını çağırın, onlara bir şey söyleyeceğim ve teslim olacağım."
Ahmet sert bir ifadeyle kendini polis memurlarının yanında küçük düşüren katile baktı. "Senin istediklerini yapmak zorunda değiliz."
Nazmi sert ve seri hamleyle silahını belinden çıkarıp Kays'ın kafasına doğrulttu. "Bir daha düşünün amirim."
Ahmet tükürürcesine arkadaki memura emir verdi. Figen ile Yıldırım'ı korumaya alarak öne getirdiler. Nazmi deli gibi sırıtmaya başlayıp bağırdı. "Sürpriz tatlım! Beğendin mi?" Figen'in gözleri Nazmi'nin korkunç gözlerinden uzaklaşarak ahırda dolandı. Bakışları yerde ağlayarak yatan Kays'ı bulunca eli hızla ağzına gitti. Aldığı keskin kan kokusuyla gözleri korkakça ilerledi. Yerde kanlar içinde yatan can dostunu görmesiyle dizleri Figen'i daha fazla taşıyamadı. Dizlerinin üzerine sertçe çöktüğünde Yıdırım da hızla Figen'in yanına oturarak onu kollarına aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hodbin Derler (TAMAMLANDI)
Mizah"Hayat bitmeden gülmek lazım, hodbin." Yataktan kalktığını hissettim. "Dikkat et. Gülme limitini dolduruyorsun ve bunları acı çekerek ödeyeceksin." "Uyumak enerjimizi doldurduğu gibi limitlerimizi boşaltıyordur belki. Uyu ve gör." Karşımdaki koltuğa...