Ya da bu bölüme kısaca özel bölüm diyin :D!
AMA BÜYÜK HARFLERLE YAZIYORUM BAKIN :D KESİNLİKLE KİTAPLA ALAKASI YOKTUR! YANİ EVET KİŞİ VE KARAKTER OLARAK BAYAA BİR VARDIR AMA BU KİTABIMIZIN BÖYLE OLURSA ŞÖYLE OLURDU BÖLÜMÜ :D
Yoksa klasik bir olaya dönsün istemiyorum.
Özlediyseniz bir nebze özlem gidermesi temennisiyle! Allah'ıma emanetsiniz ^^!
****
"Bana bak, bunu yapmana asla izin vermem!"
"Yok ya? Öyle bir yapacağım ki, izlede gör." Kafamı umutsuzca eğdim.
"Saf mısın sen? Dünyayı kendinin kurtaracağını falan mı zannediyorsun? Süpermen filmlerde olur aptal!"
"Bunun saflıkla âlakası yok!"
"Tabii var! 25 kişiye bu kadar şey!"
"Anne!"
Evet, tamam. Sonunda tartışmaya dahil olabildim.
Çok geçmeden diğerinden de ses yükseldi. "Baba!" Yo güzelim yo, bunu yapmayacaktın...
Mutfak önlüğümü çözdüğüm gibi merdivenlere fırladım. Salondan koşarak gelen herifi görünce tabanlarıma biraz daha kuvvet verdim. Arkamdan lambur lumbur gelen koşma seslerini aldırış etmeden basamakları ikişer ikişer atladım. Beyazıd gülen gözleriyle elini havaya kaldırdı. Eline çaktığımda kucağıma atladı.
Yaren minik dudaklarını büzerek arkamda kalan yarı uyur yarı uyanık Kays'a baktı. "Of baba!"
"E, sende uyurken baba diye bağırdın. Anca ayılabildim."
Yaren gözlerini devirdikten sonra saçını arkasına attı. "Her neyse, oğlun ne diyor biliyor musun?"
Beyazıd kucağımdan atlayarak Kays'ın karşısına geçti. "Sadece oyuncaklarımı sınıf arkadaşlarımla paylaşacağım ne var bunda?"
Kays ile Yaren'in gözleri sonuna kadar açılırken gülümseyerek oğluma baktım. "Aferin benim Beyazıd'ıma."
Bu arada ben Gökçe.
Tamam kalpten gitmediyseniz bunun bir şaka olduğunu söyleyebilirim. Ben Balım ve az önce konuşan oğlan benim en muhtemel evladım Polyanna'nın erkek versiyonu Beyazıd'ım. "Anasına bak oğlunu al." Kays ağzı açık bir şekilde bunu söylerken kızım Yaren acıyarak bana baktı. "Anne, sen bu saflıkla babamı iyi bulmuşsun."
Kays elini ağzına götürüp 'Ooo' çekerken çakıştılar. Birinciden sonra ikinciyi denememeliydik belkide. Ne güzel bir tane Balım ruhlu evladım vardı. Ne gerek vardı hodbinlisine.
Boncuk boncuk gözlerine baktığımda gülümseyerek düşüncemi sildim attım.
Dizlerimin üzerinde çöküp Beyazıd'ı kendime çektim. "Bi' tanem, sevgi bağım, aşk çiçeğim, uğur böceğim... Sınıfındaki arkadaşlara oyuncaklarını götürmen çok iyi bir şey ama; senin sınıf arkadaşlarının hepsinin çok güzel oyuncakları var. O yüzden vereceğin oyuncaklarını ayır, Hâle ablanın okuluna gönderelim."
Hâle işitme engellileri için açılmış özel bir okulda öğretmenlik yapıyordu. Doğrusu oradaki çocukların durumu pek iyi sayılmazdı.
Beyazıd neşeyle kafasını sallayıp odasına koşturduğunda Yaren kıkırdamaya başladı. Dirseğiyle babasının bacağını dürterek -çünkü ancak orasına gelebiliyordu- göz kırptı.
"Kapmışsın mis gibi kızı." Saçlarını savurmaya çalışarak merdivenlerden paytakça indiğinde gülmeden edemedim. Kays birkaç adımda yanıma varınca tek kaşımı kaldırarak ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hodbin Derler (TAMAMLANDI)
Humor"Hayat bitmeden gülmek lazım, hodbin." Yataktan kalktığını hissettim. "Dikkat et. Gülme limitini dolduruyorsun ve bunları acı çekerek ödeyeceksin." "Uyumak enerjimizi doldurduğu gibi limitlerimizi boşaltıyordur belki. Uyu ve gör." Karşımdaki koltuğa...