MASUM

16. Bölüm

Poyraz'ın söylediği şarkı: Oğuz Berkay Fidan feat Murat Boz-Olmuyor
Rüzgâr'ın söylediği şarkı: Hüseyin Çebişçi- Gidenlerin ardından.

Onlar şarkıları söylerken sizde açıp dinleyin bence :))
İyi okumalar :) ♥

-İkimizde farklı şeyler isteyebilir miyiz?" dedi Esim gözlerini Rüzgâr ve Poyraz'ın üzerinde gezdirerek. Poyraz ise omuz silkip 'olabilir' cevabını verdi. Rüzgâr da aynı Poyraz gibi sadece omzunu silkti.

Hafif gülümsedi ve Rüzgâr'a bakarak konuşmaya başladı:

- Bana şarkı söylemeni istiyorum, gitarla" dedi ve hemen başını önüne eğip elleriyle oynamaya başladı. Klasik Esim işte yine utanmıştı.

Rüzgâr ise böyle bir istek beklemediğinden sanırım önce şaşırdı. Sonra elini ensesine götürerek mahçup bir şekilde:

-Şey... Pek öyle şeylere alışkın değilim. Başka bir şey istesen?"

Esim tam ağzını açıp konuşacağı sırada Poyraz araya girdi:

- Naz yapma oğlum, söyle işte. Kızın isteği o sonuçta itiraz edemezsin" dedi göz kırparak. Kardeşiyle uğraşmasını seviyordu sanırım.

Rüzgâr abisine gözlerini kısıp kötü kötü bakarak ona cevap verdi:

- Kolaysa sen söylesene" dedi meydan okurcasına.

Elimi çeneme koyup Poyraz'a gözlerimi kısarak bakmaya başladım. 'hımmmmm' diyerek düşündüğümü belli edercesine de sesler çıkarınca herkes bana bakmaya başladı.

Poyraz ne düşündüğümü anlamış olacak ki masum bir şekilde bakmaya başladı.

-Neden olmasın" diyerek fikrimi söyleyince Poyraz mecburen az önce Rüzgâr'a söylediklerinden dolayı itiraz edemedi ve sessiz kalıp başını olumlu anlamda sallamakla yetindi.

Rüzgâr tabi hemen fırsatı kaçırmadan abisinin omzuna vurdu:

- Güzel oluyormuş değil mi" diyerek dalga geçmeyi ihmal etmedi.

Hepimiz gülerek sahanın çıkışına doğru gitmeye başladık. Vay canına insanlar bizi mi izlemiş. Sahanın etrafı birden kalabalıklaşmış.

Bir dakika ya! Bunların hepsi neden kız?

Ben sinirli sinirli etraftaki ağzının suyu akan gıcık kızlara bakarak çıkışa gelmiştik. Esim'e baktığımda onun da keyfinin kaçtığını gördüm.

Ne kadar rahatlar ya! Bari yanında kız olan erkeklere bakmayın!  Belki sevgiliyiz. Ama yok etraf kaşarlarla dolu!

Kafamı iki yanımda salladım ve derin bir nefes alıp vererek sakinleşmeye çalıştım.

Kızlar hemen Rüzgâr ve Poyraz'ın etrafını sararak sohbet etmeye başladılar. Bizde Esim'le biraz geride onları sinirli bir şekilde izliyorduk. Tabi karışma gibi bir lüksümüz olmadığı için ancak sinirle bakıyorduk.

"Ne kadar güzel oynuyorsunuz, topu nasıl attın öyle bayıldım, bana da öğretir misin acaba, genelde spor yapar mısın" bu ve buna benzer gevşek gevşek konuşup gülüşüyorlardı.

Yok artık biri Poyraz'ın kol kaslarına dokunarak:
- Bunlar gerçek mi" diyerek ağzını yayarak konuştu. Diğer taraftan biri de bundan cesaret alıp Rüzgâr'ın kol kaslarına dokundu.
- Peki seninkiler gerçek mi canım" dedi.

Yok CANIM silikon! Salağa bak ya! Sana mı kaldı test etmek!

Bir de pis pis gülüyorlar ya! İğrenç!