22. Bölüm

3.6K 158 19
                                    

Multimedyada gençlerin giydiği kıyafetler var.
İyi okumalar, umarım beğenirsiniz:))

    -RÜZGÂR'DAN-

《《《 iki hafta sonra 》》》

Aynada son defa kendime bakıp saçlarımı ellerimle geriye doğru attım. Kendime göz kırparak kahverengi deri ceketimi alarak odadan çıktım.

Lacivert kot, siyah badiyle uyumluydum bence. Kahverengi ceketimi de giyince tam olmuştum.

Merdivenlerin başına geldiğimde kapı açılma sesiyle yerimde kaldım ve odasından çıkan abime bakarak ıslık çaldım.

Beni görünce gülümsemeye başladı ve yanıma geldiğinde derin bir nefes vererek:

- Çok heyecanlıyım" dedi. Onun bu haline biraz dalga geçercesine güldüm:

- Sanki ilk kez göreceksin Ece'yi"

- Daha önce yanında annesi ve babası olmuyordu ama!"

- Demek ki Ece her babamı gördüğünde böyle hissediyor" dedim çok önemli bir şey bulmuş bir edayla kafamı sallayarak.

- Ne alakası var. Tek tesellim sevgili olduğumuzu bilmiyorlar" deyince

-Acaba?" deyip biraz daha heyecanlanmasını sağlayarak aşağıya inmeye başladım.

O ise arkamdan bana 'Esim bir şey mi söyledi, ne biliyorsun' gibi laflar ederek sesleniyordu.

Esim... Kazadan sonra bizde vakit geçirdiğimiz gün arayan Sinan'la buluştu.

Hatta arada görüştükleri bile oluyor. Sinan denen herif onun iş çıkış saatini bekleyip onu evine bile bırakıyor.

Arkadaşca takılıyorlarmış!

Belki Esim evet öyledir ama o adam kesinlikle Esim'i seviyor. Yoksa kim gece çalışacağı zaman uyuması gerektiği bir vakitte gelir arkadaşını evine bırakır!

Çalışma olayı da ayrı konuydu değil mi? Poyraz onu araştırmış. Barmenlik yaptığı bar aslında kendisine ait. 22 yaşında üniversiteden mezun olmuş. İşletme bölümü mezunu. Şimdi de çalıştığı barı alarak işletmeye başlamış.

Sinan MERTKAN!

Neden? diye sorduğumuzda da:
"Hem denetliyorum hem çalışıyorum. Öylece oturup para gelmesini beklemek bana göre değil. Hem o kadar yılı oturmak için okumadım ki oturmak benlik değil. Çalışmayı seviyorum" dedi.

Tamam kendince haklıydı belki ama bu onu öveceğim anlamına gelmez. Ayrıca çok rahatsız edici bir tipi var.

-O da geliyor mu?" diyerek dönüp sordum. Bana kaşlarını çatarak bakınca
"Sinan" diyerek açıklama yaptım ve siyah spor ayakkabılarımı giymeye başladım.

-Evet.

Aldığım cevaptan memnun olmayarak yüzümü buruşturdum. Onun ne işi var orada? Daha yeni tanıştıkları birini niye çağırıyorlarsa?

Gitmeden bile moralim bozulmuştu, bir de görsem iyice sinirlerim gerilirdi eminim. Neden bilmiyorum ama ondan pek hoşlanmıyorum.

Kim bara gelen kızın numarasını kendi telefonuna kaydeder? Açıklama olarak da 'eğer tek başına gitseydi telefonu hep açık olacaktı. Bir sorun olursa da ben polisi arayacaktım' der.

O da beyaz spor ayakkabılarını giyince hemen dışarıya çıktık. Annem, babam, Gül teyze, Asım amca, Pırıl, Murat ve onların bir kaç tane arkadaşları kafede bizi bekliyorlar.

MASUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin