MASUM

18. Bölüm

Ondan ayrıldığımda alnımı alnına dayadım. Gözlerim kapalıydı ama gülümseyediğini hissedebiliyordum.

Birden çenemden öperek kısık bir sesle 'seni seviyorum' dedi.

Gözlerimi açarak biraz ondan uzaklaştım ama elleri ensemdeki saçlarda olduğu için fazla uzaklaşmama izin vermedi.

Ben ona şaşkın şaşkın bakarken onun hâlâ gözleri kapalıydı. Belki de utanmıştı.

Ama bende sanki dilimi yutmuştum. Ne diyeceğimi bilmiyordum.

Ne diyebilirdim ki zaten? Ben onu sevmiyorum! Evet, belki ondan etkilenmiş olabilirim. Ama o bana küçük kızı hatırlatıyor. O bana onu hatırlatırken etkilenmemek imkansız.

Ben sessiz kalınca o da yavaşça gözlerini açtı ve bana bakmaya başladı.

Ellerini de çekti ama hâlâ gülümsüyordu. Sarhoş olduğundan pek umursamadı sanırım bu durumu.

Ben onunla yapamam! Benim bulmam gereken masum bir kız varken burada hayatıma rahat bir şekilde devam edemem.

Esim'e olmayacağını bilerek umut veremem!

Niye öptüm onu o zaman? Yarın kendine gelince bu soruyu bana soracak ve benim ona mantıklı tek bir cevabım bile yok.

Ne diyeceğim ona? Bir anda kendimi tutamadım, bana çok yakındın mı diyeceğim!

Tam anlamıyla saçmalık! Kendimi sert bir tokata hazırlasam iyi olur. Eminim Esim onu öptüğümü hatırlayınca bana pek iyi davranmayacaktır. Ki sonuna kadar haklı.

Bende ona gülümseyerek ellerimle ensemdeki kolunu tuttum ve nazik bir şekilde çekerek ayağa kalktım.

Esim ise bana üzgün gözlerle baktı ve:

- Nereye?" dedi. Üzgün ifadesi sesine bile yansımıştı.

Tam ona cevap verecektim ki yine o sarhoş kıkırdamasını yaparak yatakta biraz kenara kaydı.

Nasıl yani birlikte mi uyumak istiyordu? Elimi enseme götürüp düşünmeye başladım. Onu öpmem bile yanlışken şimdi birlikte uyumak da hiç de hoş olmaz. En azından bu konu da kendime engel olmalıyım.

Esim birden kolumdan tutarak her zaman ki nazik hareketleriyle beni çekmeye başladı. İstesem karşı koyabilirdim ama nedense ben ona uyup yanına uzandım.

Ben tavana bakmaya başlamıştım ki Esim de hemen yanımda kıkırdadı. Kafamı ona çevirdiğimde bana baktığını gördüm. Bende gülmeye başladım.

Başımı iki yanımda salladım. Şu anda ne yapıyorum ben böyle?

Esim başını omzuma koyunca refleks olarak onu kolumun altına aldım. Esim de bana iyice sokularak kollarıyla bedenimi sardı. Ben de olan oldu nasılsa diyerek onu kollarımla sardım.

İki sevgililer gibi sarmaş dolaş bir durumdayız. İşin kötüsü ise ben hiç şikayetçi değilim. Tam tersi çok hoşuma gidiyor bu durum.

Eminim sarhoş olmasaydı bu hareketlerin birini bile yapmazdı. Yarın vereceğim büyük hesabı bilerek burnumu saçlarına gömdüm ve derin bir nefes aldım.

Onun mis gibi kokan saçlarının arasında gözlerimi kapatıp uyumaya başladım.

-ESİM'DEN-

Yüzüme vuran güneş ışıklarından rahatsız olarak hareket ettim daha doğrusu hareket etmeye çalıştım.

Bir anda kafamı arkaya çevirince arkadan belime dolanan kolları ve o kolların sahibini gördüm.
Rüzgâr!