30

59 6 0
                                    

En yüksek sezgilerimiz, ahmaklık gibi, belli koşullar altında suç gibi gelmeli kulağa - gelmek zorunda da, izin verilmeden, doğaları ve şartlanmışları uygun olmayanlarca işitildiklerinde, içrek ve dışrak* ayrımı, önceki filozoflarca, Hintlilerce, Yunanlılar, İranlılar ve Müslümanlarca da, kısa eşitliğe ve eşit haklara değil de, sıralanma düzenine** inananlarca yapıldığı gibi, -dışrak yaklaşım, içten değil de, dıştan gelen, görmede, değer biçmede, ölçmede, yargılamada değil: Aslında olan şu, dışrak yaklaşım şeyleri aşağıdan görür - içrek ise, yukarıdan bakar. Trajedinin bile, trajik işleyişini durdurduğu ruh yükseklikleri vardır ve dünyanın tüm acılarını bir araya toplayarak, kim görünüşünün zorunlu olarak bizi ayartıp acımaya zorlayıp zorlamadığına karar vermeye kalkar da bu acıyı iki katına çıkarır? Yüksek türden bir insana besin ya da serinleyici olan şey, daha farklı, aşağı türden birine adeta zehir olabilir. Sıradan insanın erdemleri, filozof için kötülük ve zayıflık anlamına gelebilir; yüksek türden insan soysuzlaşıp yok olup gittiğinde, batmış olduğu daha aşağı dünyada bulunanların ona bir aziz gibi saygı göstermek zorunda olduğu özellikler kazandırabilecektir. Ruh ve sağlık için daha aşağı ruhlara, daha aşağı yaşama kuvvetlerine ya da daha yüksek ve daha güçlülerine hizmet etmesine bağlı olarak, birbirine karşın değerler taşıyan kitaplar vardır: İlk durumdakiler, tehlikeli, bozguncu, un ufak edici kitaplardır: İkincilerse, çağrıcıların, en cesur olanları cesaretlerine çağıran çığlıklarıdır. Herkes için olan kitaplar her zaman pis kokan kitaplardır: Küçük insanların kokusu sinmiştir onlara. Halkın yediği içtiği, hatta tapındığı yerlerin kokması alışılmış bir şeydir. Eğer insan temiz hava almak istiyorsa, kiliseye gitmemelidir.

Friedrich Nietzsche - İyinin ve Kötünün ÖtesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin