İmtihan

4.Bölüm

Klasik bir şey söyleyeceğim tatlışlar; Keyifli okumalar :D

Bu bölümü insaflı olan, bana kapak yapan @Aleyna_Krsu  ya ithaf ediyorum. Siz de yapın size de ithaf ediyim insafsızlar. aljksakd

---------------------------------

Aşk.Bu kelimenin ne demek olduğunu tüm kalbimle biliyordum.Aşk;kitap satırlarını tüm benliğinle,tüm kalbinle okumak gibiydi.Her kelimesini,harfi harfine okumak...Aşk;sevgilinle sahilde el ele tutuşup yürümek değildi.Veya birbirine iltifat yağdıran,farklı cinslerde iki insanın gözlerine karşı gülümsemesi değildi.Şu anki içinde bulunduğum beden de ruhum da 18 yaşında değildi.

Kaç yıl mı yaşamıştım?Ben hiç doğmamıştım ki...Bu beden,hala sevgiye muhtaç bir kız çocuğunun bedeniydi.Sevgiden yoksun,çocukluğunu yaşayamamış bir kız çocuğunun bedeni...Çocukluk yıllarım ne olacaktı?Hiç yaşayamadığım çocukluğum...

O yılları bana verecek kim vardı?

Kimse geri getiremezdi o yıllarımı.Çocukluğumu benden çalan ailemdi.

Onlar hırsızdı.

Hırsız olmak için illa bir eşyanın çalınmasına mı gerek vardı?Kalp hırsızları da vardı,yıllarını çalan hırsızlar da vardı,anılarını çalan hırsızlar da...Bendeki çalınan şey;yıllarımı ve anılarımı çalanların yerine geçiyordu sanırım.Ve şu an;benden hem anılarımı,hem de yıllarımı çalan,anne demeye utandığım kadının karşısına çıkıp ondan hesap soracaktım...

Kendime kahvaltılık bir şeyler çıkarıp hızlıca atıştırdım.Bugün o kadından hesap sormak için okula gitmeyecektim.Aslında bu da benim için iyi bir bahane olmuştu.Okula gitmek istemiyordum zaten.Odama gittim ve dolaptan siyah iç çamaşırlarımla,beyaz erkek tişörtlerimden birini bir de siyah pantolonunu çıkardım.Ardından banyoya girip suyu soğuğa ayarladım.Kıyafetlerimi çıkarıp suyun altına girdim.Soğuk suyla bedenim gevşiyordu ve kendimi iyi hissediyordum.Soğuğu almak beni iyi yapıyordu.

Şeftalili şampuanımla saçımı yıkadım önce. Yine şeftalili olan duş jelimle vücudumu birkaç defa ovdum.Duşumu aldıktan sonra havluyla kurulandım.Önce iç çamaşırlarımı,ardından da kıyafetlerimi giydim.Saçlarımı hiçbir zaman açmadığım için topladım.Tekrar odama dönüp telefonumdan saate baktım.12.17 olmuştu.

Yanıma sadece anahtarımı alarak evden çıktım.Hava soğuktu ama aldırmadım.Vücudum zaten soğuğu istiyordu.Yavaşça yürümeye başladım.O kadının evi bana uzaktı.Gerçi bilerek uzak seçmiştim de...Eğer yakın seçseydim o pislik yüzünü görme ihtimalim fazlaydı çünkü.İçimden inşallah dün sürtüklük yapmamıştır diye dua ettim.Evde yoksa boşu boşuna gelecektim ki,ben hiç de boşuna gelmek istemiyordum.Yaklaşık 45 dakika sonra evin önüne geldim.Hala onu görmeye hazır mıydım bilmiyorum.

Hazır mıydım?

Elimi havaya kaldırıp zile basacakken durdum.Derin bir nefes alıp titrekçe geri verdim nefesimi.Zile basıp elimi indirdim.Biraz bekledikten sonra kapı açıldı ve aylar sonra ilk kez gördüğüm annem karşıma çıktı.

"İdil?"yutkunup içeri geçtim.İçerideki ağır parfüm kokusuyla yüzümü buruşturdum.Bu koku...İğrençti.Ben ağır kokulu parfümleri sevmezdim ki.Gerçi ben parfümleri sevmezdim de...Kapıyı kapatıp karşıma geçti.

"Beni...Özledin mi?"dedim acıyla.

"O evde yaşamanı istemiyorum İdil.Benimle yaşayacaksın"dedi.

"Ben bir sürtükle aynı evde yaşamam!"dedim öfkeyle.

Sert bir sesle"Laflarına dikkat et İdil.Ben senin an-"