5.Bölüm

413 142 16
                                    

Keyifli okumalar...

Multimedya:İdil

Dün onları söyleyince hastalığımı umursamadan üçü de boynuma atlamışlardı.Volkan yanımda uyumuştu ve özlediğim kokusunu içime doya doya çekmiştim. Savaşla Ege ise biri benim odamda diğeri ise koltukta uymuşlardı.

Şimdiyse üçü de gözlerime umutla bakıyorlardı.Sanırım...onları affetmiştim ama benimle gelmemelerinin bir sebebi olmalıydı yoksa onları affetmezdim.

"Neden sizsiz olamıyorum" diyip üçüne birden sarıldım.Hiç tereddütsüz onlar da kollarıyla belimi sardılar.

"Bir daha o adamı dinleyip seni bırakmayacağız"

Hemen geri çekildim tek kaşımı kaldırarak "O adam?" dedim sorarcasına.

Tereddütle birbirlerine baktılar önce."İdil,biz aslında seni bırakmayacaktık ama..."diye başladı Ege. Volkan devam etti."Baban bizi ailemize zarar vermekle tehdit etti eğer seninle gelirsek diye"

Biraz durup söylediklerini aklımda toparlamaya çalıştım.İdrak edemiyordu beynim söylediklerini. Baban...demişti.Tehdit etti...demişti.Bizi...demişti.

Ağzımdan çıkan bir"Hah?"sesine engel olamadım.Söylediklerini kafamda toparlayınca,"Yine hayatımı mahveden bir etken buldum!"diye bağırdım.O kadar çok sinirlenmiştim ki,hastalığım yüzünden değil,sinirden titriyordum."Hayattım battı!Kendisi bana bakmıyor,beni takmıyor,gelmiş bir de hayatıma karışıyor.Ne biçim bir baba bu?! Ya,ne yaptım ben ona?Zarar mı verdim,onun...onun bir eşyasını falan mı çaldım?Kötü mü davrandım?"diyordum odada volta atarken.Bu sefer tüm gücümle bağırarak"Ne yaptım?!"diye sordum.

Savaş gelip beni oturttu."Biz senin yanındayız İdil.Ne anneme,ne de babana ihtiyacın var."

"Şunlara annen baban deme,kendimden tiksiniyorum" dedim iğrenmişçesine.Sonra bu sefer sinirle devam ettim"Eğer bir daha beni bırakırsanız sizi çok kötü yaparım"

Ege,"Birincisi;zaten seni bırakmak gibi bir aptallığı yapmayacağız.
İkincisi;çabuk hazırlan yoksa okula geç kalacağız"dedi.

Hala hapşurmalarım ve burnumu çekmem devam etse de düne göre daha iyidim.Okula gidebilirdim yanı.Ve...Cidden okula geç kalıyorduk.Onlar dün okul kıyafetleriyle buraya gelmişlerdi ve giyinmelerine gerek yoktu."Siz beni bekleyin burada o zaman ben de giyinip geliyorum."diyip odama girdim.Okul kıyafetlerini üzerime giyip saçlarımı taradım. Yukarıdan özensiz bir topuz yapıp çantamı aldım.Odamdan çıktım ve yanlarına gittim.

"Yine eskisi gibi saçlarını açmıyor musun?" diye sordu Savaş.

Kafamı olumsuz anlamda sallayıp "Hadi gidelim" dedim.Anahtarı alıp evden çıktık.Volkan'ın koluna girdim ve okula doğru yürümeye başladık.

"Nerde yaşıyorsunuz?"

Ege cevap verdi"Buraya yakın bir yerde,bu arada dün ne olduğunu söyleyeceksin.Unuttuk sanma"

Birşey söylemedim.

Umut ışığı.

Bu ışığı unuttuğumu sanmıştım ama bu sabah o söndürdüğüm ışıkları tekrar yakmıştım.Umut ışığını yakmıştım da...Ne zaman gülecektim?İşte bu sorunun cevabını bilmiyordum.Aslında onlardan birinin bile gözlerine baksam gülerdim.Onlar benim değerlimdi çünkü.

Ben bunları düşünürken çoktan okula varmışız bile.

"Biliyor musunuz,bu okulun kapısına ilk geldiğimde o kadar umutsuzdum ki...Ama fark ettim ki umudu kimse yok edemezmiş.Ben sizinle umudu öğrendim.Eğer bir sene önce, şimdi sizin yanımda olacağınızı söylerlerdi hayatta inanmazdım.
İnanmazdım da...Üç abim de şimdi yanımda " dedim gözlerim dolarken.

İmtihanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin