14.Bölüm

246 110 7
                                    

Son iki bölümde Çınar yoktu. Size bir güzellik yapayım dedim bu bölüm.

Bölüm şarkısı;

Miley Cryus - Stars

--------------------

Şu anda, belki de hayatımda hiç olmadığı kadar büyük bir aşk yaşıyordum. Neredeyse on dakikadır önümdeki ingilizce sorusuyla bakışıyordum! Bu neydi ya? İngilizceyi bulana içimden iki dakika sövüp, yakında çocuklarımızın olacağı soruya tekrar baktım.

Bugün de saçımı dünkü gibi saçımı açmıştım ama şu anda saçlarımı yolmak istiyordum. Rüzgardan dolayı sürekli önüme geliyorlardı ve beni rahatsız ediyorlardı. Bileğimdeki tokayla saçlarımı dağınık bir topuz yaptım. Böyle daha iyiydi.

Savaşla Volkan ellerindeki tostlarla bizim masaya geldiklerinde acıktığımı daha yeni fark ediyordum. Egeyle aynı anda ben Volkan'ın, Ege de Savaş'ın elindeki tostları aldık.

"Yavaş lan!" dedi Savaş çattığı kaşlarıyla. Onu umursamadan büyük bir ısırık daha aldık.

"Öğle yemeğinde ne olu Savaş? İnsan acıkır, yemek yer. Biz de acıktık ve yemek yiyoruz işte." dedim ağzım doluyken.

Volkan gözlerini devirdi. "Ağzını kapa, ağzını"

Omuz silkip yemeğe devam ettim. İki dakika içinde tostumuzu bitirdik. "Arkadaş, şu ingilizceden neden anlamıyorum ki?" diye söylendim.

Savaş kolunu omzuma atıp saçlarımın üstünü öptü. "Dersi dinlersen sorun yok aslında. Düşün, bunları derslerden hiçbir şey anlayamayan ben söylüyor. Ama ingilizce hem sevdiğim, hem de anladığım tek ders"

"Off, zor işte." diye itiraz ettim.

"Aynen zor" dedi Ege bana hak vererek.

"Hah! Aynen kanka ya."

"Ben size bir gün çalıştırırım tembeller" dedi Savaş.

Hemen omzumdaki kolunu ittim. "Ben miyim tembel? Ben çalışkanım bir kere. Tüm notlarım yüksek, hem de o kadar çalışmamama rağmen! Tembel olan sensin! Bir tek ingilizcen iyi diye çalışkan olmuş olmuyorsun. Ya ne gülüyordun? Gülmesene!"

O hala gülmeye devam ederken omzuna vurdum. "Bak hala gülüyor!"

Omzuna ardı ardına vururken ellerimden tutup sarıldı.

"Kızma tamam, çok komiktin sadece"

Daha fazla kızmam gerekirken tebessüm ettim hafifçe. "Yani, belki komik görünüyor olabilirim ama yine de gülme sen"

Ellerimi bırakıp geri çekildi. "İyi iyi , gülmem"dedi.

"Baksanıza, çocuk çok tatlı değil mi?" dedi Ege iliyle okulun bahçesindeki bir yeri göstererek. Kafamı o yöne çevirince dünkü bıcırığı gördüm. Anlık saniye kafamı çevirip tekrar oraya baktım. Ne? Dünkü bıcırık mı?

Çınar'ın kucağındaydı ve onların yanında Kerem, Eren ve Akın vardı. İstemsizce kaşlarımı çattım. Ne işi vardı burada?

Bıcırık kafasını bizim tarafa çevirince önce Volkanları, sonra da beni gördü. Yüzüne güzel bir gülücük yayılırken el salladı.

İmtihanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin