Bölüm-1) Cadde

33K 2.1K 556
                                    

Multimedia: OSİAS WHİTE

Kitapta Osias ingilizce konuşmamaktadır. O hiçbir dilde konuşmamaktadır. İlerleyen bölümlerde anlayacaksınızıdır.

-Kitapta boşluklar ve hatalar var kitabın yeniden yazılmış halini yayımladım-
-*-*-

16 YIL SONRA

Max ve çetesini görünce şapkamı yüzüme doğru indirdim tanınmamak için. Lanet girsin böyle işe ya! Arkalarından ses çıkarmamaya çalışarak yürümeye başladım. Evet, biraz daha ilerlersem...kafamı su borusuna çarptığımda çıkan 'Donk!' sesiyle bu tarafa döndüler. Hay ben buraya su borusu takanı!

"Vay Osias buralarda takılır mıydın?" Dedi çetesinden biri. Gerçekten bitmiştim, kesinlikle! Barlar caddesinde son karşılaşmak isteyeceğiniz şey bir çeteydi, Max'inkide aralarından en beteriydi bence. Aslında en son isteyeceğim şey küçük sırrımın öğrenilmesiydi, ve şansa bakın ki sırrın bir tek sinirlenince ortaya çıkıyordu, ne şans ama (!) Max topallayarak yaklaşmaya başladı.

"Senin saçlarını beyaza boyaman gerekmiyor mu?" Dedi Max, alkol kokuyordu ve bu da sıçtığım belgesiydi bence.

"Küçük konuşmama oyununu sürdürüyor musun?"

"Sinirimi çıkarabileceğim birinin bulmam ne büyük şans değil mi?" boynunu kütürdeterek. Ağzımı açmadım, konuşmayı pek sevmezdim. Daha doğrusu evdekilerden başka insanlarla konuşmayı sevmezdim, küçüklüğümden kalan bir alışkanlık. Birde şu an ağzımı açtığım anda saydırıp onları sinirlendirecektim, onlar sinirlenince bende sinirlenecektim ve- her türlü sırrımı öğreniyorlar yani.

"Konuşmayacak mısın? Peki böylesi işimizi kolaylaştırır" Dedi ve sinsi bir sırıtışla çeteyi bu tarafa çağırdı. Derin bir nefes aldım 'sinirlenme sakın sinirlenme, köpeğin Cairen'i düşün' demesi kolay sen- suratıma inen sert yumrukla iç sesimle konuşmamız bölündü. Max'in hareketiyle tüm çete üzerime çullandı. Sadece Max olsaydı belki karşı koyabilirdim, ama 10-15 kişiye karşı koymak, imkansız gibiydi...tabi sırrımı hâlâ önemsiyorsam veya 51. bölge deneklerinden olmak istemiyorsam, ki istemiyorum. Karnıma aldığım darbeyle yere düştüm. Lan kendi kendime konuşurken dayak yediğimi unutmuşum, böyle devam sinirlenme Osias evet böyle devam. Max Saçlarımdan tutup başımı kaldırdı.

"Baban hiç sana nasıl dövüşeceğini göstermedi mi? Doğru ya onlar seni terk etmişti. Sinirlenince çok komik olmuyor mu?" diye seslendi çetesine sinirle kaşlarımı çattım, yarama tuz basıyordu sadist kılıklı şeyimsi şey, şimdi sinirimi bastıramazsam babasının öğrettiği dövüş teknikleri pek işe yaramayacaktı! Derin bir nefes aldım sinirlenince napıyorduk? 10'a kadar sayıyorduk....1, 2, 3...yok say, öfkenin havaya karışıp yok olduğunu hayal et...4, 5,6...sanırım işe yaramıyor ..7, 8...evet yaramıyor...9- yeter be! Ayağa kalktım. El hareketimle esnaf tükmüğü gibi duvara yapıştırdım hepsini.

Şaşkınlıkla bana bakıyorlardı, ve o an anladım sırrım artık bir sır değildi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şaşkınlıkla bana bakıyorlardı, ve o an anladım sırrım artık bir sır değildi., sırdı ama bana özel değildi ama hâlâ sırdı çünkü herkes bilmiyor ama- aman be! Sinirle arkamı döndüm ve yürümeye başladım, lanet girsin! Öğrendiler işte! Arkamdan gelen silah sesiyle olaylar ağır çekime döndü -ağır çekim olmazsa olmaz yani- mermi bana doğru geliyordu tam yüzümün önüne gelince havada dondu- pardon dondurdum, ve her şey normal hızına döndü. Mermiyi havadan alıp yere fırlattım. Bunlar yanlarında silah mı taşıyor lan?!

"Bunu bir kişiye bile söylerseniz...hoş şeyler olmaz" diye seslenip oradan uzaklaştım. Bakışlarını hala sırtımda hissediyordum ama arkama bakmadım çünkü ben- 'çünkü senin özentiliğin tuttu' Ne? Hayır ben şey diyecektim...ben- neyse boş ver hevesim kaçtı.

-*-*-

İlk bölümümüzde böyle oldu artık, beğenmişsinizdir umarım...

OSİAS ~Old But Gold~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin