Asıl Bölüm-35) Sadist Part:2

9.2K 807 233
                                    

YAZAR'DAN

"Bu bir kabus değil mi?" Dedi ve gözlerini açıp kapadı Aether.

"Hayır! Hayır! Bunu yapmış olamazsınız! Lanet olsun yaptınız!" Dedi ve duvarı tekmeledi. -İçinizdeki fesat kısmın gözlerini pörtlete pörtlete buraya bakıyor farkındayım-

"Yok yok böyle olmayacak! Bunu nasıl yaparsınız? Siz gerizekalı mısınız?"

"Bağırma! Bunu yapmak zorundaydık! Bizi siz zorladınız!" Dedi Logan

"Affedersin ve sizi bunu yapmaya zorlayacak ne yapmış olabiliriz? Cidden merak ediyorum!"

"Onu eski haline getirmenin. Eski Osias'ı geri getirmenin, onu iyileştirmenin tek yolu buydu! Duyguları siz onu katil olmaya zorladığınız için yok oldu!" Aether ağlıyordu, Aether ağlıyordu!

"Onun hafızasının sildin gerizekalı." Dedi ve gözlerini sildi.



"Osias ile duyguları değiştirdik. Neden Osias bu aralar bana benzemeye bende ona benzemeye başladım sanıyorsunuz? Neden bu aralar size falan bir iyi davranıyorum, arada bir ağlıyorum sanıyorsun? Özel günümde olduğumu falan mı sandın? Hepsi Osias'ın siktiğim vicdanı yüzünden, geçmişim bir türlü peşimi bırakmıyor!"dedi ve gözlerini sildi.

"Neden değiştirdiniz duyguları ki?"

"Boş ver." Logan bu günlerde yeteri kadar intihara meyilli davranıyordu birde bunu duymasına gerek yoktu.

"Osias'ı neden bu kadar önemsiyorsun? Bir kaç önce kollarını deşen ben değildim"

"Sana hiç anlatmadı değil mi?" Logan başını iki yana salladı.

" Nasıl anlatıyım? Saf Nefret Sonsuzların Sonu'nun abisi gibidir. Döver, hakaret eder, ama belli etmese de onu canından çok sever. Osias'ın duygularına hâlâ alışamadım. Biraz daha zorlarsan ağzımdan ikimizinde hoşuna gitmeyen şeyler çıkacak. Aslında belki senin hoşuna- susuyorum!" kaşlarını çatıp sırıttı

"Bir bakıma bu duygu işi iyi oldu aslında hanginizin Onilia olduğunu öğrendim" dedi ve sırıttı. Onilia da ne? diye geçirdi içinden Logan. Bir anda etrafı bir ışık sardı.

"Tamam eski Aether duygularım geri döndü. Duygularım geri geldiğine göre Osias da birazdan uyanır"





OSİAS'TAN

Gözlerimi açtığımda karanlık bir sokaktaydım. Hani bir tarafında savaşma seviş ilkesinin seviş kısmını savaş kısmıyla birleştirmiş şahıslar diğer tarafında 'poşet poşet un ve ağrı kesici haplar satan masum şahıslar(!) olan bir sokaktaydım. İçimden bir ses bunların yaptıklarının benim yaptıklarımın yanında bayramda şekerlikten şeker çalan çocuklarınki gibi kaldığını söylüyordu.

Ama o sesi çok takmadım, şu an daha önemli sorular var. Mesela ben burada ne arıyorum? Mesela burası neresi? Daha da beteri mesela ben kimim? Büyük ihtimalle filmlerdeki gibi hafıza kaybı vardı bende. Peki ben o filmleri nasıl hatırlıyordum? Peki konuşmayı? Tamam, sakin olalım. Eninde sonunda beni tanıyan biri çıkacaktır değil mi? Ya ben kimsesiz sokakta yaşayan bir asosyalsem? O zaman ne olacak? Her halde kendime bir ad uydurup yeni bir yaşama başlarım artık. Düşünürken yola bakmadığım için kafamı bir yere vurdum. Su borusuna.

Gözümün önünde bir şeyler belirmeye başladı. Beyaz saçlı bir çocuk, bir mermi ona doğru geliyor o da mermiyi havada durdurup yere atıyor. Harika! Şimdide zihnimden Matrix izlemeye başladım! Boruyla romatik bakışmamıza ara verip sokağın sonuna yürümeye başladım. Arada birkaç kişi benim fotoğrafımı çekiyordu. Aslında selfie çekiyorda olabilirler o yüzden takmayıp önüme döndüm. 'Selfie çektiğinde flaş arka kamerada mı patlar gerizekalı?' Benim iç sesim varmış ya. Sonra bana baka baka biriyle konuşanları fark ettim. Acaba ben ünlü biri miyim? Fotoğraf çekmeler, bana baka baka konuşmalar falan. Sokağın sonundan siren sesleri ve polis arabasının ışıkları gelmeye başladı. Bu sokakta polis olması beklenmedik bir şey değildi hani. Acaba ben sivil polis miyim? Belki biri kafama beyzbol sopası falan geçirince hafıza gitmiştir?

"OSİAS WHİTE TESLİM OL!" Polislerin arasından üstünde CIA bir sürü asker bu tarafa gelmeye başladı. Bu Osias White kimdi? Her halde büyük bir uyuşturucu çetesinin başı falandır, yada mafya babası. Büyük bir suç işlemiş olmalı yani yoksa CIA ne arasın burada? FBI falan gelir değil mi? Sonra birden aklıma bir şey geldi, aksiyon filmlerinden bir şey. Ya o Osias White bensem? Ama kaçmadım, eğer ben değilsem suçlu gibi gözükebilirdim ve risk almak istemiyorum. Polisleri takmadan yürürken askerler etrafımı sardı. Sanırım Osias White bendim. Peki Osias White kimdi?

---

Beni bir çeşit sorgu odasına getirmişlerdi. Ellerim masaya zincirliydi. Önümde bir cam vardı, hani şu dışarıdakilerin içeriyi görebildiği ama içeridekilerin dışarıyı göremediğinden.

İçeriye bir kadın bir adam birde boynuna tasmamsı bir şey takılmış bir kadın girdi. Hani süper güç falan filmlerinde süper gücü olanların boynuna takılan şu insan tasmalarından. Adam kapıyı kilitledi ve önümdeki sandalyelere oturdular.

"Ben Rebecca Clauds, bu da meslektaşım Lerry Nelson." Dedi kadın.

"Orada gördüğün de Lizzy, o da U.A.D.M.'nin Omega bölümünden. Zorluk çıkarırsan müdahale edecek" Ben neyin nesi olduğunu bile bilmeyen zavallının tekiyim ne zorluk çıkarabilirim ki?

"Önce Eriacre Sokağı cinayetinden başlayalım. 7 ölü"

"Ben katil miymişim ya?" kendimi elinde silah ile hayal etmeye çalışsam da kendi suratımı hatırlamadığım için hayal etmek gerçekten zor anlayacağınız.

"Ayna veya kendimi görmemi sağlayacak-" masanınn metal olduğu fark edince önüme kayıp kendime baktım.

"Yakışıklıymışım ben ya! Ben bun tiple manken bile olurum. Neden gidip adama öldürmüşüm ki?" O anda aklıma romantik anlar yaşadığımız boruya çarptığüımdaki görüntüler geldi. Oradaki, bendim. Ben mermiyi havada mı durdurmuştum? Kesin hafıza kaybına boru darbesi eklenince kafa yaptı.

"Bizde onu sana soruyoruz. Neden öldürdün?" dedi adam

"Ne biliyim ben? Hiçbir şey bilmiyorum" Kadın masaya yumruk attı.

"Benim alaya tahammülüm yok!"

"Benim neye tahammülüm olup olmadığını bile bilmiyorum! Acı lan bana! Yok saygı sevgi kalmamış, insan iyi misin? falan diyip-" Kadının bana tokat değil resmen bir Tokfil bir Tokdinazor atmasıyla sustum.

"Ne yiyorsun sen? Çenem kırıldı resmen. Ama bak ben ciddiydim, hiçbir şey hatırlamıyorum. Sokakta uyanmamdan öncesi yok! Hatırlamıyorum kardeşim! Adımı bile demin öğrendim!"

---

Kel gözleri kırmızı bir adam bana gözlerini dikmiş bakıyordu. Doğruyu söyletme gücü varmışmış.

"Konuş" dedi adamda tam bir sadist havası vardı. Öyle böyle korkunç değildi adam.

"O sokakta uyandım öncesini hatırlamıyorum. Adımı bile bugün öğrendim Osias'mış adım. Sonra siz beni buraya getirdiniz, süper güçlerim ve kanatlarım falan olduğunu söylediniz. Ama ben buna inanmadım, inanmıyorum. Birde şöyle düşünün benim eğer telekinezi gücüm falan varsa, ışınlanabiliyorsam neden bu kelepçelerden kurtulup kaçmıyim? Hatırlamıyoprum hiçbir şey anlayın işte ya! Gücüm varsa bile kullanmayı bil-mi-yor-um!" Adamın gözleri maviye döndü, nerelere düştüm ben?

"Doğruyu söylüyor hiçbir şey hatırladığı yok" Filmin adını hatırlamıyorum ama o filmde süper insanları topluyor onların üzerinde deney falan yapıyorlardı oranın müdürü gibiydi bu adam. Aynı soğuk bakışlar, aynı duygusuz sırıtış, aynı otoriter duruş.

"O zaman önümüzde bir açık çek duruyor. Bakalım kaç sıfır ekleyebileceğiz?"

-*-*-

Bu aralar hiç şarkı bulamıyorum. Şarkı olmadan bölüm yazamıyorum doğru düzgün. Bana şarkı önerebilecek var mı?

İmagine Dragons, Panic! At The Disco, Fall Out Boy, My Chemical Romance, Twenty One Pilots, Black Veil Brides, Starset, Skillet gibi gibi şarkılar/gruplar bilen varsa önerileri bekliyorum.

Rihanna, Adele, Selena Gomez falan önermeyin lütfen.

Bunların şarkılarından ya da benzeri şarkılardan önerirseniz sevinirim.

OSİAS ~Old But Gold~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin