Bölüm-33) Uça Uça Gelirdim Part:2

10.1K 977 274
                                    

Cumaya yetiştirmeye çalıştım ama önceki bölümü pazartesi yayımladığım için yetişmedi. Bu haftalık affedin.

-*-*

"Hadi seni yemeğe götürelim" dedi yaşlı bir kadın ve beni odadan çıkardı. Odaya başka bilim adamları gelmişti ve kanımla oynamaktan beni unutmuşlardı. Şikayetçi miydim? Hayır, ortalıkta dolaşıp bir şeyleri karıştırmak eğlenceliydi.

"Ben gitmesem de olur" dedim kadına.

"Kaç saattir yemek yemiyorsun. Ben tokum numarası kesme bana" dedi kadın gülerek. Ah teyze ah en haftalardır yemek yemiyorum. Beni açlıkla terbiye ettiler!

"Ama ben gerçekten-"

"Sus bakıyim! Şimdi böyle diyorsun ama önüne yemek konunca görürüz seni"

"Ama benim yemem gerekmiyor-"

"Aması yok!" Benim gerçekten yemek yemem gerekmiyordu! Ama teyze ne dersem diyeyim götürecekmiş gibi duruyordu. Acaba nerede oturacaktım? Anormal Durumlar mı? Zeus mu? Bence böyle mükemmelliyete yeni bir sınıf açmışlardır. 'Çok mütezavısın(!) Yani bu kadar alçak gönüllülük yok yani(!)' Tabi öyleyim onlara omnikinezi yaptığımı belli etmemem bunun en güzel örneği bence. Haklısın bu kadar alçak gönüllülük imkansız. Tabi ben benim o yüzden imkansızlık imkansız olduğu- 'Yeter yeter! Egondan bana yer kalmadı içeride!' Ben o kadar muhteşemim ki yer bulurum ikinize de. 'Hiçbir şey demiyorum böyle devam et. ' Yemekhanenin önüne gelince durduk.

"Zeus'tansın." dedi ve boynuma yaka kartı taktı. İç sesim bana kapak çekiyordu. Ben ise onu boş vermekteydim. Teyze hafiften gitmeye başlayınca bende içeriye girdim. Bana bir bakış atıyorlar var ya gören ben değil içeriye elinde işkence setiyle yarı zombi yarı vampir bir şey girdi sanar. Kontrol ettim şüphelenip değilim. Zeus masasına gidip tek boş yer olan Ardell'in yanına oturdum. Bakışlar daha da sertleşti. Sanki adam kestim alt tarafı Ardell'i bayılttım ne var bunda bu kadar abartılacak? Aslında kendi isteğimle olmasa da adam kesmişliğim var. Ama konumuz bu değil. Konumuz olduğundan şüpheliyim. Yeter be yeter! Bakmayın len bana!

"Öncelikle bana psikopatmışım gibi bakmayın. Çünkü geçen sefer geldiklerimin hiçbirini isteyerek yapmadım. Hatta kanatlar falan yok olduğunda yaptıklarımdan hiçbirini hatırlamıyordum, o bıçakların bana uçmasından sonrası bende yok. Sonra güvenlik kamerasından izlettiler falan filan." dedim Cavalien, Quentin, Ardell ve Cara'ya. Adlarını tabiiki muhteşem hafızam- bu sefer yapmayacağım işte.

"Peki şu yer çekimi olayı nasıl oldu?"dedi Cara gözlerini kısıp.

"Askerler birden silahlarla üstüme koşunca kendimi bayıltmak için şu telekinezi işini zorlayayım dedim. İmkansız olduğunu düşündüğüm için tüm dünyayı havaya kaldırmayı denedim bayılmak için. Ama puf! Her şey kalkmış. O da tam olarak isteyerek olmadı" Ardell sinirle bana döndü.

"Şu kamerasız oda? Bana gözükmeden nasıl kaçtın?" O rüya içinde rüyalar aklıma gelince sırıttım.

"Sır" görünmez olabildiğimi söylemeyeceğim tabii ki! Kesin öterdi o Steven'a falan.,

"Şu geçmişi artık unutabilir miyiz? Hiçbiri isteyerek değildi diyorum!" Ardell masanın o köşesini biraz daha sıksaydı her halde masa kırılacaktı.

"Tamam, iş yine bana kaldı" Aether bir kere benim gücümü kullanarak hafıza silmişti, o zaman bende silebilirdim yani sanırım. Odaklanıp benimle ilgili her bir şeyi unuttuklarını düşündüm ama hiçbir farrk olmadı.

"İşe yaramadı değil mi?"

"Ne işe yaramadı?" dedi Quentin belki de yaramıştı?

"Beni tanıyor musunuz?"

OSİAS ~Old But Gold~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin