Emre'nin son günü bugün. Birlikte çok güzel vakit geçirmeliyiz. Yarın ailesiyle vakit geçirir ve muhtemelen ben onu yolcu edemem. O yüzden bugün son gün. Bu fırsatı iyi değerlendirmeliyim. Düşüncelerimin arasında uyandım. Yatağımdan kalktım ve su içerek güne başladım. Sonra tuvalete giderken aynaya selam verdim yine. Bu benim totemim. Aynayla konuştuğum gün çok güzel geçiyor. Tuvalete girdim çıktım ve aynayla konuşmaya başladım.
''Sevgili ayna bugün Emre için ne yapalım?''
''Bak cemre senin sevdiğin bir yer var ya hani oraya gidin diyorum ben.''
''Ay canım aynam nasılda fikir verirmiş.'' deyip gülümsedim. Dikmen Vadisi'ne ve Atakule'ye bayılırım. Bugün oralara gidelim huzurlu ve sakin vakit geçiririz. Hemen Emre'yi aradım.
''Aşkım günaydınnnn. Nasılsın, yeni mi uyandın?''
''Evet Cemre sen arayınca uyandım. Saat daha 7 bu saatte niye uyandın sen?''
''Aşkım bugün Dikmen Vadisi'ne gideceğiz ya ondan erken kalktım. Orada kahvaltı yaparız.'' deyip güldüm.
''Ya öylemiymiş? Bugün Dikmen Vadisi'ne mi gidiyormuşuz? Ne zaman kararlaştırdık biz bunu Cemre?!''
''Aşkım sen uyurken ben seni aradım o zaman kararlaştırdık. Sen uykuluyken ne konuştuğunu bilmiyorsun ama aşkım ya.''
''Tamam tamam zaten son günümüz güzel geçsin. Yarın öğlen gideceğim.''
''Tamam bitanem. Ben hazırlanıyorum saat 9'da alt sokakta olacağım. Sen evden çıkmadan ara beni.''
''Tamam Cemre. Öptüm aşkım hadi ben biraz daha uyuyacağım.''
''Tamam aşkım bende öp...'' devam edemeden telefonu kapattı öküz.
Olsun. Şimdi hazırlanıp ona gideceğim. Süpriz olsun. Bakalım ne yapacak.
Hemen giyinmeyi düşünürken ne giyeceğime takıldım kaldım. Bugün elbise giyeyim dedim ama gittiğimiz yer yeşillik. Rahat edemezsem olmaz. O yüzden kırmızı pantalon ve siyah tişört giydim. Üzerime gri hırka aldım ve bordo sırt çantamı taktım. Ve artık hazırım. Saate bakayım 08.00'mış. Tam şimdi çıksam o gelmeden 15 dakika önce orada olmuş olurum. Ve birazda beklerim sevdiğimi. Ne olacak hep o mu bekleyecek birazda ben beklerim. Ve evden çıktım Emre'ye gittim. Evleri bize yakın olduğu için 20 dakikada varmıştım. Arabaya yaslandım ve mesaj attım.
''Cama çıksana az.''
''Cemre ne camı ya.'' diye mesaj attı ve balkona çıkıp beni görünce aradı.
''Manyak mısın Cemre sen ben gelecektim seni almaya senin burada ne işin var?''
''Aşkım süpriz. Sana süpriz yaptım işte. Ama sen daha giyinmemişsin bile. Ay eşofmanla bile çekicisin sen ya aşkım benim. Hele o dağınık saçların gel yanıma diyor. Gelsem mi acaba?''
''Cemre bu kadar delilik yeter yukarı çıkmak yok ben geliyorum şimdi. 5 dakikaya aşağıdayım. Bir delilik daha yapma.'' derken ağzı yüzü ayrı yerlere kayıyor. Bu nasıl güzel gülmek ya Allah seni gül de Cemre'nin aklını al diye mi yaratmış yoksa. Mümkün hemde çok mümkün bu.
''Tamam sevgilim bekliyorum.'' dedim bende gülümsemesine gülücüklerle karşılık verirken.
Ve 3 dakika sonra Emre geldi. Bu erkekler ne hızlı hazırlanıyor. Adam beklememe bile izin vermedi. Baksana 3 dakikada geldi. 3 dakikada ben ancak tuvalete girer çıkarım ellerimi bile sabunlayamam.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAKİ
ChickLitCemre Pollyanna'nın vücut bulmuş hali. Sevmek için bahane arayan, tek tebessümde aşık olan biri. Onun dünyası hayali resmen. Sonunu tahmin etse bile sevmekten alıkoymadı kendini. Emre'ye aşık oldu. Emre ise gerçekçi ve hayallerden yoksun ve hatta ha...