Bir Hafta Sonra
O kadar güzel bir hafta geçirdim ki anlatamam. Her şey düşündüğümün tam aksine çok iyiydi. Sınav haftası yaklaşmıştı ve derslerde iyiydim. Erkek arkadaşım ve ailem ile aram iyiydi. Çok mutlu oldu ya bu hafta hüzün yine yakındır ama hüzün kelimesini kullanmayacağım bu bölümde. Sınavlar bu pazartesi başlıyor ve bugün günlerden cuma. Kızlar bana gelecekler hafta sonu ders çalışacağız. Eve gelirken cips kola kahve her şeyden aldık. Okuldan çıkınca eve doğru yürüdük hep birlikte. Yolda uzun uzun konuştuk. Tuğçe, Aysel, Kübra ve ben olarak organize olduk. Eğlenelim desek 4 kişi olamazdık. Mutlaka işlerimiz falan çıkardı. Bu kızları seviyorum ben ya. Samimiler. Bir hata yaptığımda söylerler ve bende bunu düzeltirim. Güveniyorum gibi ama bakalım. Benim yoldaşlarımdır arkadaşlarım. GERÇEK ARKADAŞLARIM. Kızlara seslendim.
''İçecek başka bir şeyler de alalım mı kızlar?''
''Olur. Ama ders çalışacaksak çok mantıksız. O yüzden içme olayını sonraya erteliyoruz tatlış.'' dedi Tuğçe.
''Tamam olur benim için fark etmez.'' dedim. Ve yürümeye devam ettik.
''İşte geldik kızlar.''
Hepsine evi gezdirdim. İlk kez geliyorlardı. Ben aslında sadece öğrenci değilim bilmiyorsunuz siz kuzucuklar. Aynı zamanda çalışmak zorundayım. Bursum var ama nasıl geçineyim ki? Bu yüzden çalışıyorum ara ara. Ama vizeler bitince düzenli bir işe gireceğim. Emre'nin müdürü bana bir iş bulmuş, orada çalışmayı düşünüyorum.
Masayı kurduk biz. Kitaplar, defterler, notlar çıktı. Hepimiz derslere düzenli geldiğimiz için biliyoruz hepsini zaten. Başladık birbirimize soru sormaya.
''Serbest zaman ve boş zaman arasındaki farklar nelerdir?''
''Bla, bla blaa...''
''İstatistik konuları nelerdir?''
''Bla bla blaaa...''
''Kızlar farkında mısınız hepsini biliyoruz. Çalışmamız gerekmiyor ve saat daha 8 oldu. Hadi başka bir şeyler yapalım.'' dedim. Kızlarda eğlenmeye dünden razı. Bakmayın siz benim bu bölümde kullanmayacağım dediğim o kelimeye(hüzün). Ben öyle eğlenceliyimdir ki benimle bir saat otur gülmekten kırılırsın. Kızlarda buldular beni tabi. :D Üstün yeteneklerim yok sadece eğlenmeyi seven biriyim.
''Kızlar! Hadi içelim bu gece sarhoş olmak istiyorum ben.''
''Tamam cemre bugün ne bu istek anlamadım ama tamam.'' dedi Aysel.
''Ne içiyoruz? Ben öyle bira falan sevmem bakın.'' diyende Tuğçe'ydi.
''Votka-vişne, votka-elma. Bu ikili çok güzeldir.Hem dokunmaz hemde su içtikçe sarhoş olursun.'' dedim.
Kübra:''Ben içmem kızlar hiç kullanmadım ve kullanmak istemiyorum.''
''Tamam kübracığım. Israr edecek değiliz. Seni zapt edici olarak görevlendiriyorum. Sarhoş olup saçma bir şey yapana sahip çık, zapt et!'' dedim gülerek.
''Ay, olurrrr!'' dedi kübra. Aman Allah'ım bu kızdaki cilve ne dedim içimden. Tuğçe'nin telefonu çaldı. Arayan kuzeni Buse'ydi. Tuğçe Buse'yi bize davet etti ve o da seve seve geldi. Gelirken nevalelerimizi getirdi. Masayı topladık ve yeniden kurduk.
''Sevgilim biz kızlarla oturuyoruz. Biraz içeceğiz galiba haberin olsun. Seni seviyorum yeşil gözlü yarim.'' diye mesaj attım Emre'ye.
Oturduk ve başladık.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAKİ
Chick-LitCemre Pollyanna'nın vücut bulmuş hali. Sevmek için bahane arayan, tek tebessümde aşık olan biri. Onun dünyası hayali resmen. Sonunu tahmin etse bile sevmekten alıkoymadı kendini. Emre'ye aşık oldu. Emre ise gerçekçi ve hayallerden yoksun ve hatta ha...