HAKİ

Bölüm 18

9 Saat Sonra

İşten çıktık ve Cemre'nin evine gidiyoruz. Cemre susmuş durumda. Ağzını bıçak açmıyor. Yemek yemiyor. Çok kötü bir durumda. Taksiyle eve geçtik.

''Cemre yemek yiyelim mi?''

''Iı ııı.''

''Ama bugün hiç bir şey yemedin. Hasta olma bak. Çok halsiz duruyorsun.''

''İstemiyorum.''

''Tamam. Gel buraya.'' dedim ve sarıldım. Ağlamaya başladı. Çok şükür dedim.

''Aysel ben ne yaptım ki böyle oluyor? Sebebini bile bilmiyorum.Gidiyorum dedi ve gitti. Bu kadar basit mi? Ben ona her şeyimi verdim. Bedenimi, ruhumu, geleceğimi... Ona bütün hayatımı verdim. Madem gidecekti neden erteledi bu kadar. Neden bunca vakit yanımda kaldı? Madem evlenmeyecektik neden tek vücut tek yürek olduk. Yada hata bende. Ben öyle sandım. O yanımda değildi ama ben yanımda gibi hissettim. Saçma her şey saçma Aysel. Ölmek istiyorum.''

''Cemre yüzüme bak. Geçecek her şey.''

''Geçecek diye diye ömrü yarıladık be Aysel. Ömrüm bitti geçecek diye diye ama hiç bir şey geçmedi. Hiç bir acım eksilmedi.''

''Haklısın.'' dedim ve sarılıp ağlamaya başladık. Can yoldaşımın canı yanıyordu. Kalbim acıyordu haliyle. Cemre'yi böyle görmek çok kötü.

''Hadi banyoya.''

''...''

''Haydi Cemre. Bahane yok. Seni yıkayacağım sonra uyuyacağız.''

''Tamam.'' dedi burnunu çekerek. Cemre'yi yıkadım ve uyuduk. Birbirimize sarıldık iki yavru kedi gibi ve uyuduk. Sabah doktora gideceğiz sonuçları almak için. gitmek istemeyecek biliyorum. O yüzden taksiye binip direk hastanede ineceğiz. Ona söylemeyi düşünmüyorum çünkü kabul etmez. Biliyorum gelmez.

Aysel'in Anlatımı

Uyandım ve kahvaltı hazırladım. Sonra Murat beyi aradım.

''Alo Murat Bey günaydın ben Aysel. Bugün Cemre'yle tahlil sonuçlarını almaya gideceğiz. İzin almak için aradım.''

''Tabi ki Ayselciğim. Hatta bugün hiç gelmeyin. Cemre'nin aklı karışık zaten bir şeyler var ama soramadım. Bugün izin kullanın. Cemre için iyi olur. Sende yanında kal istersen. İş problem değil ben halledecek birilerini bulurum.''

''Tamam çok teşekkür ederim Murat Bey.''

''Görüşürüz Aysel.Bu arada sonuçları bana da bildirin lütfen.''

''Tabi ki efendim. Hoşça kalın.''

Telefonu kapattım ve eve şöyle bir baktım. Cemre gerçekten kötü. Cemre iyi olsaydı bu ev böyle olmazdı. Her yeri topladım. Tam temizlik olmasa da idare ederdi.

''Cemreeeee! Kalk hadi kuzum.'' diye seslendiğim an banyodan sesler geliyordu. Allah'ım sabah sabah ne kusması. Yoksa önemli bir hastalığı mı var diye düşünmedim değil. Hal böyle olunca daha çabuk gitmek istedim hastaneye. Yanına gittim ve ilgilenmeye çalıştım.

''Cemre iyi misin tatlım?''

''İyiyim Aysel. Bilmiyorum birden bir bulantı geldi. Midem çok hassas o yüzdendir.''

''Tamam hadi giyin hastaneye gidiyoruz.''

''Ne hastanesi Aysel ya. Önemli bir şey değil. Hem işe geç kalırız. Gidemeyiz hastaneye falan.''

''Bugün işe gitmiyoruz. Hastaneye gidiyoruz. Murat Bey ile konuştum. Bugün izin verdi. Hastaneye gidiyoruz sonra sinemaya gideriz.''

''Of Aysel durumu abartmakta üstüne yok.''

''Tamam hadi kahvaltıya.'' deyip gülümsedim. Zorla olsa bile Cemrede gülümsedi. Hastanede neler olacak çok merak ediyorum. Hemen çıkmalıyız.

''Yemek istemiyorum.''

''Tamam o zaman hemen giyin hastaneye gidiyoruz. Ben sonuçları çok merak ediyorum çatlayacağım meraktan.''

''Tamam Aysel.'' dediği halde mıymıntı mıymıntı giyinmeye başladı. Geçtim dolabın başına ve elime gelen en uygun kıyafetleri giydirdim Cemre'ye.

''Hadi çıkıyoruz.'' deyip kolundan tuttum ve doğru hastaneye gittik.

***

Cemre'nin anlatımı

Aysel'in bu telaşı öldürecek beni. Zaten iyi değilim. Birde bu kadar stresi kaldıramam. Şu sonuçları alalım bir şeyim olmadığını görünce telaşı bırakır. Benim için bütün işlemleri halletti ve sıramızın gelmesini bekliyoruz.

'Cemre Karaca' diye seslendi hemşire ve doktorun odasına geçtik.

''Hoş geldiniz. Buyurun oturun Cemre hanım.''

''Doktor Bey sonuçlar ne? Ben çok merak ediyorum. arkadaşımın bir şeyi yok değil mi?'' diye atladı Aysel.

''Bir oturun Aysel hanım. Bugün bir randevunuz daha var. Bir oturun konuşalım.''

Aysel'de oturdu ve pür dikkat doktoru dinlemeye başladık.

''Cemre Hanım öncelikle arkadaşınızı dışarı alalım isterseniz.''

''Gerek yok doktor bey. Aysel benimle ilgili her şeyi bilir zaten.''

''Tamam Cemre hanım siz bilirsiniz. Bilmiyorum bu nasıl söylenir. Bilgilerinizde bekar olduğunuz yazıyor. Bu sizin için iyi veya kötü bir haber olabilir. Benden sonra kadın doğuma gitmeniz gerekecek. İşinde çok iyi bir hekim arkadaşımdan randevu aldım daha doğrusu sizi ona transfer ettim.''

Ne diyecek bu adam! Neden lafı dolandırıyor bu kadar. Kalbim şu an dilimin üzerinde atıyor heyecandan.

''Sadede geliyorum Cemre hanım bir aylık hamilesiniz.''

''Ays...''

***

Aysel'in Anlatımı

Cemre haberi duyunca bayıldı. Hemen hemşireler geldiler ve serum taktılar. Birazdan gözlerini açacak. Cemre'nin bu çocuğu doğurmasını istiyorum. Gerekirse ben sahiplenirim. Elimden gelen her şeyi yaparım. O çocuk doğmalı. Allah'ım Cemre'min küçücük bir bebeği olacak...

***

Cemre'nin Anlatımı

Gözlerimi kapattım ve içimde senden kalan son parçayı hayal ettim. Bebeğimizi hayal ettim. Senden bana kalan hayatımın en büyük anlamı olacak şeyi düşündüm. Sahi ya bunu sana söylemeli miyim ki? Hayır. Bir bebek için bana dönmeni istemiyorum. Beni sevdiğin için değilde sorumluluk yüzünden yanımda olacaksan hiç olma daha iyi. Ben doğururum, büyütürüm, eğitirim. Ben çocuğum için elimden gelenin en iyisini yaparım. Onu korur kollar hem anne hem baba olurum. Yaşam kaynağım olur bebeğim. Büyük aşkımın son hediyesi olur.
Aysel baş ucumda bekliyordu. Düşünceler zihnimi kaplamıştı. Kanserli bir tümör hücresi gibi bütün bedenimi düşünceler sarmıştı sanki.
"Cemre nasılsın?"
"İyiyim Aysel."
"Cemre ne düşünüyorsun?"
"Düşünüyorum işte ama ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum. Oturup karar vermek lazım." derken doktor geldi.
"Cemre hanım size bir ay mühlet. Oturun ve karar verin. Bebeği doğurmak istiyor musunuz?"
"Bilmiyorum."
"Eğer isterseniz sizi bir psikolog arkadaşıma yönlendirebilirim. Ne dersiniz?"
"Teşekkür ederim ama istemiyorum. Psikologluk bir durum yok. Benim oturup karar vermem lazım."
"Evet haklısınız ama yinede size mutlaka iki seanslık terapi gerekiyor. Ben yönlendirdim bile. Sonrası size kalmış. Mutlaka gidin. Aysel hanım duydunuz mu?"
"Evet doktor bey. Mutlaka gideriz. Ben eşlik edeceğim."
"Size güveniyorum Aysel hanım. Başka hastalarıma bakmaya gidiyorum şimdi. Yarım saat dinlenin sonra çıkabilirsiniz Cemre hanım. Çıkmadan önce kadın doğuma uğrarsanız iyi olur. Bebeğin durumunu öğrenin."
"Tamam doktor bey. Her şey için teşekkür ederim."
"Bir şey değil. Geçmiş olsun."
Doktor çıktı ve Aysel ile beni yalnız bıraktı. Aysel konuşmaya başladı: "Cemre ben bu bebeği doğurmanı istiyorum. Düşünsene bir. Bize hayat verecek. Çok mutlu olacağız. Yeni bir dünyamız olacak. Bu harika."
"Bilmiyorum Aysel. Bakalım."