Selamlarrrrrr
200bin olmuşuz ya, niye söylemiyorsunuz hiç? :D
Herkese çok teşekkür ederim. Desteğiniz beni iyi hissettiriyor
Bölüm henüz olmasını istediğim şekilde hazır değil ama 200bin için sizi suprize yapayım dedim
Hatam varsa affola
Keyifli okumalar, yorumlamayı ihmal etmeyin.
Marko alelacele koltuktan kalkıp önce duşa girdi. Üzerinden damlayan suları silmeden beline siyah bir havlu sarıp soluğu Selma'nın, yani kendi odasının önünde aldı. Vakit oldukça erkendi ama üzerine temiz kıyafetler giymeliydi. Bu yüzden odanın kapısını tıkladı.
Marko kapının ardından gelebilecek her hangi bir hareketi duymak için hafiften kapıyı yanaştı ama bir şey duyamadı.
Yeniden kapıya tıkladı ama bu kez daha sert.
Yine sessizlik.
"Ulan Selma, ne uykucu kızsın!" diye söylendi. Kapıyı yeniden vurup seslendi. "Selma götüm dondu lan, aç şu kapıyı!"
Yine aynı sessizlik olunca bu sefer icra memurundan hallice vurdu kapıya.
"Kızım, kalksana!"
Selma kilitlediği kapıyı, henüz uykusunu alamamanın verdiği sinirle açtı.
"Ne var be sabah sabah! Dan dan, ne vurup duruyorsun kapıya bu saatte."
Marko, Selma'nın upuzun, yatmaktan karışmış saçlarına, tişörtünün altından belli olan meme uçlarına, ardından da minicik bir şort geçirdiği uzun bacaklarına baktı.
Yok, bakmadı. İçti resmen.
Önce içini çekti. Sonra "Sana da günaydın uykucu." Dedi.
"Böyle günaydın mı olur be!"dedi Selma. Sesi azıcık çatlak çıksa da gırtlağını zorlayıp Marko'yu azarlamadan bırakmayacaktı. "Gece ayrı dertsin, gündüz ayrı! Rahat ver artık ya! Bırak uyuyayım, gece kaça kadar çalışıyorum biliyor musun sen?"
Marko omzunu kapının pervazına dayayıp, tatlı talı gülümsedi Selma'ya. Hazır manzara izlenecek kıvamdayken, Selma'nın dırdırlarını kulak arkası etti.
"Bilmez olur muyum hiç. Saat 3'te senin paydos."
"Madem biliyorsun, ne istiyorsun o zaman benden?"
Marko gözlerini Selma'nın vücudunda arsızca gezdirdi. Meme uçlarında biraz fazla takıldı. Zira uzanıp dokunmamak için ayrı, kafasında canlanan fantezisi için ayrı sabretti.
"Senden çok şey isterim de... İsteyemem." Gözlerini ancak Selma'nın vücudundan gözlerine getirebildi. " Benim içeri girmem lazım."
Selma dağılmış saçlarını düzeltip kaşlarını çattı. Yavaştan uyanmıştı.
"Niyemiş?"
"Havluyla mı durayım?" diye karşılık verdi Marko.
Selma dikkatini toplayıp Marko'nun haline bakınca ancak idrak etmişti. Adamın ıslak saçları, oradan göğsüne damlayan suları, belindeki havlusu... Seksi vücut. Marko'nun seksi vücudu. Marko.
Marko?
Tamam, etkileniyordu ama taviz de veremiyordu. Bu yüzden kendisini en iyi perdeleyen şeyi yaptı Selma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fedai
General Fiction"Ne söylesem tarifin eksik kalıyor.Oysa; kalbi acıtan her ne varsa Sen hepsinden birazsın işte..."-Muhsin Ünlü