Beni Öldürebilir Misin?

186 14 2
                                    

"Beni öldürebilir misin, Reas?" dedi, böyle saçma bir şeyi neden sorduğunu, daha doğrusu neden bana sorduğunu anlayamamıştım. Yüzümde oluşan belirsiz ifadenin önüne geçemiyor olsam da Jasper bu ifadeden yararlanmış gibi tekrar dudaklarını araladı ve daha sert bir ses tonuyla konuşmaya başladı, yüzündeki daim tebessüm biraz olsun inmişti.

"Bana benzediğini düşünmüyor musun?" dedi, sanki yüzünde ciddiyet olduğunu sonradan fark etmiş gibi yüzündeki tebessümü tekrar yerine koyacak şekilde gülümsedi. Ardından neredeyse sesinde en ufak pürüz olmayacak şekilde konuşmaya çalışıyordu.

"Sana benzeyen birine öldürmen zor olmaz sanırım, öyle değil mi?" dedi, ardından gelen muhteşem derecede yüksek kahkahasıyla. Zaten birbirimize benzediğimizi düşünmemi tahmin etmesi -sadece tahmin olduğundan emin değilim- yeterince garipken, ki bunu nasıl ve ne yaparak söyleyebildiği hakkında en ufak fikrim yoktu, üstüne bir de az önce söylediği cümleyi neredeyse tam olarak benim konuşma tarzımda ve benim ses tonumla söylemişti. Konuşmamız zaten benziyordu fakat bu sefer neredeyse benim konuşmamla aynı şekilde konuşmuştu, bu yüzden de benim taklidimi mi yapıyor yoksa cidden kendi konuşması mı böyleydi anlayamıyordum. Gözlerimi bunları düşünmeyi bıraktığımı gösterecek şekilde Jasper'a kenetledim, dudaklarımı yavaşça ayırıp hala kelepçe ile birleştirilmiş iki elime aldırmadan saçlarıma götürdüm ellerimi.

"Eğer bir cevap almak istiyorsan, cevabım evet. Seni öldürebilirim." dedim, sesimde kararlılıkla birlikte ciddiyetten çok duygusuzluk hakimdi. Cümleyi ben kurmuş olmama rağmen nasıl bir duyguyla söylediğim hakkında en ufak fikrim yoktu. Belki de olmayan şeyler hakkında fikir yürütmek imkansız olduğu içindir.

"Böyle düşünmen ne hoş." dedi, yüzündeki gülümseme bu sefer azalmamış tamamıyla yok olmuştu. Az önceki cümlemi söylediğim gibi cevap vermişti. Fakat benden farklı olarak onun hangi duyguyla söylediğini bildiğine neden bilmiyordum fakat buna emindim. Bu sorusu sadece benim cevabımla son mu bulacaktı? Fakat böyle yapması fazla anlamsız ve gereksizdi. Şu anda, sadece 9 dakikamız kalmasına rağmen hiç kimse bu duruma karşı çıkmıyordu. Jasper'ın soğuk yüz ifadesinden -ki onu çok görmemiş olsam da öncekilere kıyasla ilk defa böyle ciddi görüyordum- bir soru daha soracağını anlayabildim.

"Pekâlâ. Beni öldürecek olsan nasıl öldürürsün?" dedi, bu soruya şaşkınlıkla cevap vermemi bekliyor gibi görünüyordu fakat bana sıradan bir soru gibi gelmişti. Jasper benden yaşça büyük olsa da aramızda pek fiziksel fark yoktu -bunu onu küçük düşürmek için söylemiyordum- saç rengi, göz rengi benimle neredeyse aynıydı, her ne kadar saç stilimiz farklı olsa da onun da benim gibi ellerini her aldığı sorudan sonra başına götürme gibi bir alışkanlığı olduğunu fark ettim. Fazla beklemeden sorduğu soruya cevap verdim.

"Eğer bir gün seni cidden öldürmek istersem, bunu bilmeni istemem, hazırlıksız yakalanman daha kolay olur." dedim, sesimde yine soğukluk ve duygusuzluk hüküm sürüyordu. Jasper bana bakıp elleriyle yavaşça beni alkışladı, neden olduğunu bilmiyordum, garipsediğimi belirten bakışlarla ona bakmaya başladım. Eski gülümsemesi yolunu bulmuş gibi tekrar yüzüne yerleşmişti. Bana bu kadar soru sorulmasını pek sevmiyor olsam da garip bir şekilde ilk defa en ufak rahatsızlık hissetmiyordum. Ta ki beni hazırlıksız yakalayıp sorduğu soğuk soruyla.

"Peki Rositsa'yı öldürebilir misin?" dedi, kesinlikle beni şaşkına çeviren bir soruydu bu. Olduğum yerde yalpaladım ve bir kaç saniye için ne yutkunabildim ne de konuşabildim, bu durum en fazla bir saniye sürmüş olsa da dilimin düğümlendiğini hissedebilmiştim. Kendimi toparlamaya ve mantıklı düşünmeye zorladım. Ne diyebileceğimi normal şartlarda çok kolay söyleyebilirdim fakat yanımda Rositsa vardı, diyeceğim şeyi düşündükten sonra Rositsa'ya baktığımda tüm düşündüklerim yok olmuştu. Kendimi silkip kendime gelmeye zorladım. Beynimde kendiliğinden kumar oynayan iki tilki oyunu bırakıp benim üzerimden iddiaya girmiş gibi hissediyordum. Jasper'a döndüm.

ManipülasyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin