Sabah kapı'nın zili ile uykumdan uyanmıştım.Gelen kişi Merveydi .Uykumu aldığım için hiç mızmızlanmayıp beraber kahvaltı yapıyorduk.
''Yaa kanka ben bir plan yaptım ama seninde fikrine ihtiyacım var.''dedi Merve ekmek kızartma makinesindeki ekmekleri tabağa alıp masaya getirirken.
''Ne planıymış dökül bakalım."dedim çayımı yudumlarken.
"Hani bizim dağ evi vardı,sen gitmeden önce kafa dinlenmek için gitmiştik yine bu zamanlar işte diyorum ki yine toplanıp gitsek mi ?"dedi.
Aslında eğlenceli olabilirdi.Tamam bizim takımı sevmezdim ama yalnız kalıncada sıkılıyordum sonuçta.
''Olabilir aslında ya , güzel fikir.Bizimkilere bahsettin mi bu plandan?''dedim ekmeğimden ısırarak.
''Yok ya bir tek Hande biliyor.''dedi kahvaltılıklardan tabağına koyarak.
''Hande biliyorsa bütün herkes biliyordur zaten mal.''dedim.
''Oda doğru.Gidiyoruz dimi bak vazgeçmek yok.''dedi işaret parmağını sallayarak.
''Yok be tamam.''dedim bende çayımı yudumlarken.
''Anlaştık ortak.O zaman bizim arabayla cuma günü yola çıkıyoruz.''dedi ellerini çırparak.
''Tamamdır.''dedim ve kahvaltıya gömüldüm.
CUMA SABAHI...
"Niye en son ben alınıyorum ya valizim sığmıcak işte."diye mızmızlanan Handeydi. Dolabında ki eşyaları hepsini benden büyük bavula sokuşturup gelmişti resmen. Birisi şuna sadece 3 gün kalıcağımızı söylesin !
''Kapatıyorum kapıyı yolcu kalmasın.''diyen ise Göktuğdu.
Ayaklarımı karşımda ki boş koltuğa uzattım ve camdan dışarıyı izlemeye başladım.
''Hadi ya müzik açın.''dedi Merve .
''Tabii efendim hemen.''dedi Buğra.
********
"Kalkıp gidelim hadi hadi hadi yollara vuralım. Toplarız elbet biz az gemiler yakmadık." hepimiz şarkıya eşlik edip gülümseyen yüzlerle birbirimize bakıyorduk.
"Tabiat anaya hoşgeldik."dedim araba durunca. Mervelerin bu dağ evi harbiden çol güzeldi. Huzuru aramaya yazlığına kaçan emekli Muhsin amca gibi hissetmeme neden olan bu ortam cidden güzeldi.
Herkes arabadan inip evin dış görünümüne baktılar.
"Yalnız birşey diyicem Allahın unuttuğu yerdeyiz yiyecek birşey varmı yokmu bilmiyoruz abicim biz dışkıladığımızı mı yiyeceğiz."dedi Buğra.
"Caner sende üç beş bişeyler vardı gördüm ben aynadan çaktırmadan ağızına attırıyordun."dedi Göktuğ.
"Eve bir girelimde eksik birşey varsa liste çıkartıp gidip alırız."dedim.
Hande yüzünü buruşturup etrafa bakındı.
"Bana bakın burda ayı falan yoktur dimi."dedi.
"Var hemde aldığım haberlere göre ilk önce sarı saçlı ince bacaklı mal mal konuşan hatunları yiyorlarmış haberin olsun."dedim ve arkamı dönüp eve doğru yürüdüm.
Hepimiz içeriye girdikten sonra ben ve Göktuğ buzdolabı ve diğer mutfak dolaplarını karıştırdık.
"Ve tahmin ediceğiniz gibi hiç bir b*k yok arkadaşlar."dedi koltukta kıymetlilerini yayan arkadaşlarımıza dönüp.