Bu bölümü hikayesini çok severek okuduğum bir yazara ithaf ediyorum :)
Ne demişti o ? Benden mi hoşlanıyormuş?
Olduğum yerde geri döndüm. Yanıma koşturarak gelen Göktuğ bir anda sarılınca tepkisiz kalmıştım.Sonra istemsizce dudaklarım şekillendi ve neredeyse aylardır bu kadar içten güldüğüm bir an olmamıştı.
Bende ona sımsıkı sarıldım.Şuan zaman durmalıydı.Avuçlarımızın içinden su gibi akan zaman saniyeler,dakikalar,saatler şuan durmalıydı.Zaman dursun ki bu an , bu sarılma belkide , bu kavuşma hiç bozulmasın.Hiç bir şey bu sarılmaya engel olmasın.
Dakikalarca sarılı bir şekilde durduktan sonra sonunda bırakmıştık birbirimizi .Hala sebepsizce gülüyorduk.Gözlerimin içi parlıyordur şuan. Hatta yanaklarım bir elmayı bile andırıyor olabilirdi.Aynı anda bir sürü duygu yaşıyordum.İçimde kelebeklerin kozalarından fırlamışçasına bir hal vardı.Sanki oksijen bana yetmiyordu.
''Allah Bismillah bu ne ayyy bu ne be !'' Çalılıkların ardından gelen sesler ile şu güzel anı bozan kişi Merve den başkası değildi.
''Kim var orada?''dedi Göktuğ çalılıklara bakıp yanımdan bir kaç adım öteye giderek.
Ellerimi yüzüme kapattım ve duyabileceği şekilde ''Merve.''dedim.
Bana bakıp gülümsedikten sonra Merve koşturarak yanımıza geldi.Nefes nefese kalmış bir elini omzuma koyup diğer elini de diz kapağına yerleştirdikten sonra yere doğru bakıp nefesini düzene sokmaya çalışıyordu.
''İyi misin sevgili arkadaşım?''dedim dişlerimin arasından sinirle suratına bakarak.
''Ne oldu Merve ?''dedi Göktuğ da gülmemeye çalışarak.
''Bacağıma bir şey deydi sanki böyle bir el gibiydi veya bir köpek kuyruğu gibi bir şey.''dedi açıklamaya çalışarak.
''Bence senin uyku saatin geldi Mervecim.Biz kaçalım.''dedim Göktuğya bakıp.
Küçük bir kahkaha attıktan sonra başını olumlu anlamda salladı.
''Ben bırakıyım sizi.''dedi.
''Gerek yok zaten Merve'nin arabası ile geldik.''dedim.Merve aradan bir çıkıntılık yaptı ve numaradan esnemesiyle konuştu.
''Ay Aslı benim fena uyku bastırdı ben direk eve geçicem Göktuğ sen Aslıyı şey edersin.İyi akşamlar.''dedi ve geri geri ilerleyerek bahçeden çıktı.
''Yine kaldın bana küçük hanım.''dedi gülümseyerek.Bende gülümsedikten sonra ikimiz yürüyerek bahçeden çıktık.
Arabaya bindikten sonra kemerleri taktık ve yola çıktık.Kısa bir sessizlikten sonra Göktuğ konuştu.
''Yarın biraz işim var hallettikten sonra yemeğe gidelim mi?''dedi kısa bir süre bana bakıp tekrar yola döndü.
''Hm olabilir aslında.Ne işin var ki senin?''dedim ona bakarak.
''Cihanla yarın semt pazarındayız.''dedi kahkaha atarak.
Bende kahkaha attıktan sonra ''Semt pazarı mı ? Ne alaka?''dedim.
''Ya cihanın şuanda geçerli bir işi yok bu yüzden pazarda üç beş bir şeyler satıyor işte fatura falan ödemesi gerekli bende yardım ediceğim.''dedi omuz silkerek.
''Peki sen şey yapsan yani yardımcı olsan.''dedim elimle para işareti yaparak.
''Öyle bir teklifte bulunmam onun gururu kırılır bu yüzden bir kere dilim yandı bir daha o hataya düşmem en iyisi bu.''dedi.