Medyada Göktuğ,Aslı,Göktuğ'nun ablası ve eşi var.
İYİ OKUMALAR *-*
Merdivenlerden ayakkabımın topuğundan çıkan sesler eşliğinde indim.Çalışanlar sofrayı hazırlarken bizimkiler koltuklar da oturuyorlardı.
Adımlarımı hızlandırıp yanlarına gittim.Babaannem ve annem muhabbetlerini bölüp bana baktılar."Kızım nereye böyle?"dedi babaannem üzerimdekileri incelerken.
"Haberimiz olmadan koluna taktığı birisinin evine gidiyor anneciğim. Tanışma yemeğine."dedi cümlesinin her zerresini vurgulayarak.
"Kimmiş peki bu kişi? Tanıdığımız bir aile'nin evladı mı?"Babaannem sorularına yanıt istermiş gibi bana baktı.
"Yani aslı da evet valide sultan. En son gittiğim pardo düzeltiyorum hayatımda ilk defa 2 ay önce katıldığım yemekte tanıştım hani sizin şu yaka paça götürdüğünüz yemek."dedim anlamaları için en açıklayıcı şekilde konuştum.
"Evet hatırlıyorum."dedi babaannem başını sallayarak.
"İşte orada tanıştık. Beğendik bir birimizi oldu işte yani Eros okunu nokta atışı ile yaptı." dedim.
"Eros okunu kalbine değilde totona saplamış herhalde. Kızım çocuğu tanımıyoruz ayrıca ailesini bile görmedim ben yemekte."dedi annem sinirle.
Telefon sesiyle araladığım dudaklarımı birbirine bastırıp sessiz kaldım ve ceketimin cebinden telefonu çıkarttıp.
"Efendim. Tamam çıkıyorum şimdi."dedim ve telefonu çıkarttığım cebime tekrar soktuktan sonra ayağa kalktım.
"Şu zamana kadar yaptığın hiç bir şeyden pişman olmadım bundan sonra da olmam anne. Son olarak kimi sevip kalbime alıcağıma hiç kimse karışamaz.Bunu da böyle bilin." dedim ve adımlarımı yere sertçe vurarak evden çıktım.
Arabaya bindim ve hiç birşey demeden emliyet kemerimi takmaya çalıştım. Sinirden titreyen ellerimle bir türlü takamadığım kemeri pes edip bıraktım.Göktuğ anlamsızca bana baktı ve birşeylerin ters gittiğini anlamış ve beni rahatlatmak için "Saçların çok güzel olmuş."dedi gülümseyerek.
"Bunu en son duyduğumda Handeye söylemiştin."dedim. Tabii bunu biz sevgili değilken ve ben ona birşey hissetmediğim zamanda söylemişti.Ama olsun sonuçta söylemişti.
"Öyle bir şey hatırlamıyorum ben. Ben hatırlamıyorsam sen nasıl hatırlıyorsun ya ?" dedi şaşkınca.
"Bak Göktuğ siz erkekler ne dediğinizi ne yaptığınızı unutabilirsiniz."dedim. Tam devam ediceğim sıra lafa atladı.
"Siz daha saçınızda ki tokaya sahip çıkamıyorsunuz be birde bize çamur atıyorsunuz."dedi yoldan gözünü ayırmayarak.
"Evet biz kadınlar saç tokamızın nerede olduğunu unutabilir kabul, ama 7 ay 16 gün önce saat 13:02'de şehrin ana caddesinin 5. Sokağın köşesinde bulunan cafe'nin önünde söylediğiniz bir sözü bile unutmayız."dedim.
Şaşkınca gözlerini büyüttü.
"Oha ! Göktuğ oğlum senin bu kızla başın dertte ."dedi sessizce mırıldanıp gülerek.
O kadar hızlı konuştuğum için biraz sessiz kaldım ve araba'nın camında dışarıyı izledim.
"Çok az yolumuz kaldı."dedi bana bakarak.
Gülümsedim ve heyecandan parmaklarımla dizlerime vurmaya başladım. Belkide bu yüzden heyecanlanıcağım aklıma gelmezdi. Belkide ilk defa bu kadar heyecan içindeydim.