Wrecking Ball ile okuyabilirsiniz.
(Geçiş bölümü)
Onu karşımda görmemle gözlerimi büyütmüştüm.Bunu beklemiyordum.
Gözlerinde tanımıştım onu.Seneler önce yana yatırdığı saçlarının bir tarafını uzatıp kumrala boyamıştı.
Sık sık kullandığı deri ceket ve yoğun siyah giyimi yerini eskisinden daha salaş pantolon ve bol tişörtlere bırakmıştı.Yüzüme bakmamak için kendimle savaşıyordum."Sen hangi yüzle..."
Onunla muhattap olmak istemiyordumYaşananlardan sonra hamgi yüzle karşıma çıkabiliyordu?
"Bu kadar gerilme bebek
Alaycı bir ifadeyle söyledikleri,daha çok sinirimi bozarkem,sonucunu düşünmediğim bir hareket yaptum. Tokat attım.Gözlerine bakmak istiyordum ama yüzü iyi şeyler hatırlatmıyordu.Attığım tokat, yanağındaki kızarıkla, etkisini gösterirken,alaycı ifadesinden,
eser kalmamıştı.Bu şekilde bakmamalıydı."Fazla cesur olman seni karlı çıkarmayacak."
Neyden bahsediyordu? Onu hayatımdan çıkaralı yıllar oldu ve şimdi onu bir anda karşımda buluyordum.
"Beni rahat bırak."
Bunu söylemem onu keyiflendirmişti ki dudakları yana kıvrıldı.Bir anda ruh hali değiştiriyordu,bu kafa karıştırıcıydı.
"Hiç sanmıyorum."
Onunla konuşmak zaman kaybıydı.
Eğer azıcık kendine saygısı varsa hayatıma karışmazdı.Bir an önce buradan uzaklaşmak istiyordum.
Adım atmıştım ki sertçe kolumdan çekilnem ile dengem bozuldu.Ani bir hareketle elleri bana uzandı.Beni tutmasaydı yeri boylayacaktım."Bu burada bitmeyecek."
Boş bir tehdini savurduktan sonra molumu bırakıp uzaklaşıp gitmişti.
Böyle bir hataya nasıl düşmüştüm.
Onun yüzünden,neredeyse,en yakın arkadaşımı,öldürecektim.Asıl düşman gözümün önündeyken ben onu uzaklarda aramıştım.Masum birine zarar vermenin,hissettirdiğinden daha kötü bir his,onun değer verdiğin biri olnasıydı.Ashley'den dilemem gereken bir özür,kırık bir kalbim ve içinde boğulduğum düşüncelerim vardı.Harika bir üçlü...Şu zamana kadar bir çok zorluk atlaymıştım.Şu anda hissettiğimden kat kat kötü duygular hissetmiştim ki artık dayanmak zordu.Kaçıp bir daha gelmemeyi düşündüğüm zamanlar olmuştu.Kaçmak çözüm müydü?.
En yakın arkadaşımı burada bulmuş, meslek hayatımda parlamamı burada yapmış,en büyük heyecanlarımı burada yaşamış;en önemlisi de
ilk defa birine aşık olduğumu hissetmiştim.Herkesten kaçarak oradan oraya mı savrulacaktım?
Yıkmalarına izin mi verecektim?
Direnmeden...Karmaşık düşüncelerimin arasında net olan tek bir şey vardı.Ona bunun bedeli ödeteceğim.Kafamda kurduklarım beni karanlığa çekerken bir yandan duygusal mücadelem sürüyordu.
Hayatım şanssızlıklarla doluydu.O gitmişti evet ama giderken arkada bir enkaz bırakmıştı.O benim değişme sebebimdi.Değişmiştim.Her alanda,
olaylara bakış açım,mantığımla hareket edişim,duygularımı içinde tutuşum... Acımasızlaşmıştım.Tek başıma değil,itilmişim.Zorunlu bir hareketti bu.Farkına bile varmamıştım.O kadar aniydi ki,bir anda olup bitmişti.Geriye paramparça kalbimin döküntülerimden topladığım yığınlarım kalmıştı.Ashley'nin yanında olmak istiyordum hiç istemediğim kadar,ama yapamazdım.Hemen şimdi onu aramaya başlayabilirdim.Ona gerçekten pişman olduğumu anlatabilirdim.Onu özlemiştim.
1 haftadan daha fazla geçmişti ve bu süreç içinde onu bir kere bile görmemiştim.Adımlarım, evinin yolunu tutmuşken,vereceği tepkiden korkuyordum.Evdeyse beni kovacaktı ama şu an umrumda değildi.Elim kapıya uzanıyor,çalamıyordu.Bir anda cesaretimi toplayıp tıklattım."Buyrun?"
"Ashley evde mi?" dememle kapıyı açan kişinin yanına gelmesi bir oldu.
"Senin burada ne işin var?"
"Biliyorum bana kızgınsın ama sadece dinle."demiştim ki bağırmasıyla sözüm kesildi.Üstüme doğru yürüdü kızgın bakışlarını benden ayırmadan.
"Seni dinlemeli miyim?"
Arkadaş bozuntusu,onu çekmeye yeltendiğinde kızı ittim.Evet kibar davranmıyordum ama aramıza girmesi sinir bozucuydu.
"Şimdi de ona mı zarar vereceksin?"
Gözlerim yanmaya başlamıştı.Bu ağırdı.Düşünmeden konuşuyordu. "Hata yaptığımı kabullenmiştim.
"Ben çok üzgünüm. Daha fazla konuşamadan, gözyaşlarımın esiri, olmuştum.Çok fazla ağlayan biri değildim oysaki.Kendimi tutamıyordum."İçeri geç." dedi duygusuz bir tonda.
Odaya geçtiğimizde, hala yanımızda olan kıza,iğreltili bir bakış attım.
Yüzsüzün önde gideni olaraktan gitmeyi düşünmüyordu.Ashley gerginliği fark etmiş olacak ki
"Sen yukarı çık." deyiverdi.Git demesini bekliyordum ama bu da bir şey."Gidiyorum." deyip ayaklandığında
ona bakmadım."Ölebilirdim,kolayca affedebileceğim bir şey değil bu.
"Biliyorum."
Biliyordum ağır darbe vurduğumu. Bunun,altında kalmanın getirdiyle yüzüne bakamıyordum.Bakarsam ölü gibi yatan bedeni,zeminden yayılan kanlar belirtiyordu gözümün önünde.
Bakmak istemiyordum,aklımdan kovamıyordum da.O anki psikoloji
ile iğrenmemiştim bile. Kendimi kaybetmiştim.Farkına varmak
ise geçten gelen bir eylemdi.
Bir kere farkına vardım mıysa pişmanlık çoktan kapını çalardı."Düzeltmeye çalışacağım diye mırıldandım sadece,kendimin duyabileceği bir sesle.
Seni affedemem.." dedi ve bir an için her şeyin anlamsızlaştığını hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Indefinable
FanfictionHayat beklenmediktir. Beklenmedik hayatlar ortak noktalarda birleşir. Ama gerçek insanları kimse seçemez.Yaşanılanlar olaylar insanı değiştirir en önemli sonucuysa güveni sarsar.Tekrar güvenmek ise hiç görüldüğü kadar kolay değildir.Ama belki de güç...