Ertesi gün
"Nasıl hissediyorsun?"
"Liam'ın enjekte ettiği ilaçla daha iyiyim."
"Herşeyi hatırlıyor musun?"
"Çoğu şeyi mesela seninle ilgili olan herşeyi olan hatırlıyorum."
"Ya öyle mi?" deyip kucağına oturdum.Onu çok özlemiştim.Yüzlerimiz arasında azıcık bir mesafe vardı.Parmağımla sakallarını sıvazlıyordum.
"Öyle."dedi tahrik edici bir sesle.Bana yaklaşıp az mesafeyi kapattı.Karşılık verdim.Dilimi diline değdirdiğimde içimdeki ateşin körüklendiğini hissediyordum.Belimden tutup beni sıkıca kendine bastırdığında öpüşmesek ağzımdan inleme çıkacağına eminim.Bacaklarımı beline doladı.
Geri çekilip ondan uzaklaştım.Tişörtünü çıkarıp gözlerimi dövmelerinde gezdirdim.Onu yatağa ittirdim.Üzerine oturunca yüksek sesle inledi.
Sesinin duyulmaması için dudaklarına yapıştım.Çünkü grup evindeydik.Ateşlice onu öperken altımdaki şişliğindaha da sertleştiğini hissettim. Nefes nefese benden ayrılıp konuştu.Benim de durumum farklı sayılmazdı."Jess dayanamıyorum."Elimi göğsünden çekip penyemi çıkardım.
Gözleri beyaz sütyenimde bir süre takılı kalsada oyalanmayıp sütyenimin kopçasını açtı.Keşke daha sexi giyinseydim diye düşünmedim değil.
Pantolonunun düğmesini açıp ardından da boxerını indirdi.Pantolonumun düğmesini açıp bacaklarımdan sıyırdı.Üzerimde kalan son şeyden
de kurtulduğunda hazırdım.Bir anda içime girdiğinde ses çıkarmamak için kendimi zor tuttum"Yavaşla" Dediğimi yapıp yavaşlarken kalçamı kaldırıp ona destek oluyordum.Bir süre yavaş haraket edip hızlandı.Boşalacağını anlayınca kendimi geri çekmeye çalıştım ama izin vermedi. İçime boşalmıştı ve korunmuyorduk."Niye içimdeyken boşaldın?" Biraz daha ritmini arttırırken elini göğsüme getirdi.Göğsümü avuçlarken inlememe engel olmamıyordum.Ses çıkartmamaya özen gösterirken o buna hiç yardımcı olmuyordu.Göğüs uçlarımla oynamaya başlayınca sona gelmiştim.Hazla sıvımı bırakırken rahatlamıştım.Gevşemiş ve huzurluydum.Üzerimden kalkıp ışıgı kapattıktan hemen sonra yanıma yattı.Örtüyü üzerimize örterken kollarını belime doladı. "Uyu bebeğim."
Sıcak bir nefes boynumu gıdıklıyordu.Zayn beni iyice kendine çekmişti.Çok sıcaktı. Belimde olan kolunu uyandırmamaya çalışarak kaldırdım.
Ağzından bir homurdanma çıkıp yatağın diğer tarafına döndü.Usulca yataktan çıkıp üzerimi giyindim.Banyo yapmam gerekiyordu ama evde birileri olabilirdi.Odadan çıkıp birilerine bakındım.Oturma odasında kimse yoktu.Dün en son Liam ile Niall oturmuş film izliyordu.Mutfaktan sesler geliyordu.Niall birşeyler atıştırıyordu.Bu çocuk fazla çekingendi.Ama onunla ilk tanıştığımdan beri bende iyi bir izlenim bırakmıştı."Günaydın."
Ağzı doluyken başını salladı.
"Nasılsın?"
"İyiyim sen?"
"İyi.Aç mısın?"
"Evet."
"Buzdolabını yakında doldurdum. Eğer istersen kahvaltı hazırlayabiliriz."
"İyi olur."
Buzdolabı tıka basa doluydu.En iyi bildiğim şeyi yapacak malzemeler var mı diye bakındım.Malzeme eksiği olmadığına göre krep yapabilirim.
Buzdolabından gerekli malzemeleri çıkartıp Niall'ın verdiği kaba döktüm.Niallda bu sırada patates soyuyordu.Onları iyice çırpıp hamur haline gelmesini sağladım.Kaşık alıp tavaya boşaltcaktım ki belimi saran eller buna engelledi.Onu sarılıp kokusunu içime çektim"Günaydın sevgilim.
"Günaydın deyip ona yüzümü döndüm.Dudakları dudaklarımı esir alırken ona karşılık verdim.Niall'ın burada olduğu aklıma gelince ayrıldım.
"İstersen sen de banyo yapabilirsin.Benim kıyafetlerimden kullanabilirsin." diye fısıldadı.Başımı sallayıp beni sürüklemesine izin verdim.
"Seni ben soyacağım dedi şehvet kokan sesiyle
Kolumu kaldırınca penyemi üzerinden çıkardı.Amacını anlamıştım ama gergin hissediyordum.Reddedemeyeceğimi zaten biliyordu.
"Evde Niall var."
"Hızlı olacak.Tabi istiyorsan?" diye sordu tek kaşını kaldırıp
"İstiyorum deyip penyesinin eteklerinden tutup onu çıplak bıraktım. Dakikalar sonra ikimizde çıplaktık.Küvete oturup beni de kucağına aldı.
Kucağında hareket edip ona sürtünmeye başladım.Sertliği kadınlığımın ıslanmasını sağlamıştı.Beni cayır cayır yakıyordu.Üzerinde daha hızlı hareket etti.Derinden gelen inlemeleri beni daha da azdırıyordu.Onu içimde derinliklerde hissetmeden önce istediğim birşeyi gerçekleştirmek üzere kucağından kalktım.Memnun olmadığını gözlerinden anlayabiliyordum.Elimi taş gibi olmuş penisine götürüp okşadım.Dilimle ucuna dokunduğumda tuzlu bir sıvı hissetmiştim. Bu kadar çabuk tahrik olması güzeldi. Dilimi boydan boya penisinde gezdirdim.Dilimle heryerini bir güzel ıslattım.Önce ucunu ağzına soktum.Ondan hırıltılı bir inleme yükselirken elimle tutup daha fazlasını ağzıma aldım.Ona hissettirmek kadar hoşuma giden hiçbirşey yoktu.Şu an Niall'ın Zayn'in inlemelerini duyması önemli değildi.Onu tamamen ağzıma aldığımda gelgitlerime
başladım.Kafamı tutup beni yönlendiriyordu.Sıcak su yoktu ama onun ateşi beni kavurmaya yetiyordu.Titreyerek boşaldı.Bir kısmını yutarken
diğerleriyse göğsümden akıyordu.Kadınlığıma akan menisi baştan çıkmam için yeterliydi.Kucağına çıktım.Penisinin başına girişime ayarladı.
Sertçe içime girdiğinde dudağımı dişledim.Birkaç dakika sonra acı yerini müthiş bir zevke bırakmıştı.İkimizin inlemeleri birbirine karışırken
Zayn kendini kasıyordu.Az sonra içimde onun sıvısını hissettim.Korunmuyorduk. Hap almam gerekiyordu ama şimdi bunu düşünecek halde değildim.Şu an sadece biz vardık.Ellerini göğsüme getirmesiyle sona yaklaştığımı hissettim."Hadi bebeğim gel" Son sert darbesiyle sarsılarak
patladım.Bu kadardı.En iyi orgazmlarımdan biriydi.Suyu açtı.Orasına su tutup banyodan çıktı. Havluyla kurulayıp üzerini giyinmeye başladı."Ben aşağıdayım." deyip gitti
Hızlı duş aldım.Çamaşır makinesinin üzerinde koyduğu saç kurutma makinesini de alıp banyodan çıktım.Yatağa bıraktığı kıyafetleri giydim.
Saçlarımı da havalandırarak kuruttuktan sonra aşağı indim.Duş iyi gelmişti. Aslında sadece duşla alakalı değildi.Bana Zayn de iyi geliyordu.
Aşağı indiğimde mutfaktan nefis kokular geliyordu.Kurt gibi açtım.Masayı gördüğümde şaşırmıştım."Bunları siz mi hazırladınız?"
"Aslında Niall yaptı ben de masayı hazırladım."
"Yemeği sevdiğini biliyordum ama hazırlayabildiğini bilmiyordum."
Bu evde herşeyin olması kalıyor oldukları anlamına geliyordu ama kafam karışmıştı.Zayn beni ilk tanıştığımızda başka bir eve getirmişti.
Louis ve Harry zaten aynı evi paylaşıyorlardı.Liam ilacı verip gitti.O ilacı nasıl elde etmişti hala merak konusuydu.Önemli bir olay burada toplanmalarını sağlıyordu.Zayn kötü günlerinde her an yanında olduklarını söylemişlerdi.Nasıl tanışmışlardı? Bu kadar yakın olduklarına
göre birbirlerinden sakladıkları sırlar olmamalıydı. Zayn'in geçmişini çocuklara sormayı deneyebilirdim.
Beni süzüp duran Niall'a anlamsız bakışlarımı yolladım.
"Beğendin mi?"
"Evet lezzetli dedim tadmadan
"Bir sorun mu var?"
"Siz nasıl tanıştınız?" diye sordum aniden
"Harry ile arkadaşlığımız eskilere dayanıyor.İngilterede tanışmıştık.Bu evi ilk aldığımızda birlikte kalıyorduk.Sonra o ev tutup buradan taşındı.
O başta üniversite için taşınmıştı.Sonra nedense buraya taşındı.Ben birtakım şeylerden dolayı buradayım.Neyse Amerikadayken beni Louis ile tanıştırdı.Küçük bir arkadaş grubu vardı.Kısa sürede iyi arkadaş olmuştuk.Liam ile tanışmamız pek hoş değildi.Adam dövdüğümüze şahit oldu Onu tehdit etmiştik.Sonra aynı mekanlarda karşılaşınca konuşmaya başladık.İyi anlaştığımızı farkedince gruba aldık.Niall ile de..." demişti ki kapı çaldı.Zayn ben bakarım deyip beni sorularımla başbaşa bırakıp gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Indefinable
FanfictionHayat beklenmediktir. Beklenmedik hayatlar ortak noktalarda birleşir. Ama gerçek insanları kimse seçemez.Yaşanılanlar olaylar insanı değiştirir en önemli sonucuysa güveni sarsar.Tekrar güvenmek ise hiç görüldüğü kadar kolay değildir.Ama belki de güç...