Elimi gözüne yaklaştırıp gözyaşlarını sildim.Tam çıkaramasam da ona uzak davranmayacaktım.Bunu yapmamla yüzünde hafif bir tebessüm oluştu.Tebessümü içtenti. Kollarını bana dolayınca bende kollarımı beline doladım.Öylece sarılıyorduk. Louisin gözleri onunla benim aramda gidip duruyordu.Geri çekildiğinde artık ağlamadığını farkettim.Ona yakın davranmam onu mutlumu etmişti bilmiyordum ama az önceki yüz ifadesi şimdi yoktu.
"Sana birşey oldu diye çok korktum."
"Ben iyiyim.Tanıdık gibisin.Seni nerde gördüğümü anımsamaya çalışıyorum."
Bunu dememle gözleri büyüdü. Ağzı hafif aralıktı ama hemen kapadı.Şaşırdığı belliydi.Louis ona hafıza kaybımdan bahsetmemiş olmalıydı. Bakışlarını bizden birkaç adım ötede durup sezsizliğinden varlığı bile belli olmayan Louise çevirdi.Bakışı hiç dostça değildi.Çocuğu öldürecek gibi bakıyordu."Bunu bana nasıl söylemezsin?" diye bağırdı.Kızın bağırmasıyla gözler bize çevrildi.Kuru bir sesle"Herkes bize bakıyor." dedim.Sanırım kimsenin umrunda değildi.Tek umursayan bendim. Louis omuz silkerken kızın Louis'e olan bakışıdeğişmemişti.Onlar konuşmadan kaş göz hareketleriyle anlaşabiliyorlardı.
"Artık ne olduğunu anlatacak mısınız?"
"Beni hatırlamıyor musun Zayn?"
Yine gözleri dolu doluydu. Ağlamamak için kendini tutuyor gibiydi.Zihnimin derinliklerinden anılar akmaya başlayınca gözlerimi kapattım.Ayakta,gözlerim kapalı bir şekilde zihnimi yokluyorken bir şeyler oluşmaya başladı.Baştan yemyeşil bir yer görüyorken görüntü yerini atlarabıraktı. Burası bir at çiftliği olmalıydı.Görüntüde tahminen en fazla 12-13 yaşlarında bir kız atın üzerindeydi.Bunun o kız olduğunu farkettim. Çok mutlu gözüküyordu. Tam görüntü kayboluyorken o kızla sarıldığımı gördüm.Doniya.Onun adı Doniya Bu kelime ağzımdan belli belirsiz çıkmıştı. O benim kardeşimdi.
"Beni hatırlıyor musun?"
"Adının Doniya olduğunu ve kardeşim olduğunu biliyorum."
Gülümseyip oturdu. Bende oturup ona bakmaya devam ettim
"Az önce transa girmiş gibiydin.Ne oldu."
"Birşeyler gördüm."
"Ne tür şeyler?"
Louis'in sesi heyecanlı geliyordu.Hakkını vermeliydim.Hatırlamam için en çok uğraşanlardan biri de oydu.
"Bir at çiftliği gördüm.Doniya atın üzerinde dolaşıyordu.Çok mutluydun."
"13. yaş günüm diye cırladı çocuksu bir edayla.
Sanki eline şeker verilmiş bir çocuk gibiydi.Heyecanlı biriydi.Bu garipti. Umutsuzluğundan eser kalmamıştı.Bende en az onun kadar gariptim. Kardeşimin nasıl biri olduğunu keşfetmeye çalışıyordum.Bu son derece ironik bir o kadar da tuhaftı. İçime tıpkı onun gibi çocuksu bir sevinç yayılmıştı.Mutluydum ama Louis'in söyledikleri aklımı karıştırmaya devam ediyordu.Bana duymaktan hoşlanmayacağım şeyler duyacağımı dile getirmişti.Bana yalan mı söylemişti? Bu çok mantıksızdı.Bana niye yalan söylesin ki? Beni kardeşimle görüştürerek geçmişi hatırlamama yardımcı olan biri niye böyle birşey söylesindi.Ona güvenim sonsuzdu.
"Bana duymak istemeyeceğim şeyler söyleyecektin. Kardeşimi hatırladım ve şu an çok mutluyum.Niye böyle birşey dedin?"
"Öncelikle şunu açıklığa kavuşturalım.Hatırlamana yardımcı olacak olan şey acı çekmen değildi ki yardımcı olacak olsa bile doğal yollarla hatırlamanı tercih ederim. Bizi hatırlamıyorsun çünkü her ne kadar senle uzun zaman önce tanışsam da bu senin hatırlamanı sağlamaya yeterli bir zaman değildi.Daha eskiden,seni daha iyi tanıyan kişilerin sana daha iyi yardımcı olacaktır.Bu yüzden Doniyayı buraya çağırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Indefinable
FanfictionHayat beklenmediktir. Beklenmedik hayatlar ortak noktalarda birleşir. Ama gerçek insanları kimse seçemez.Yaşanılanlar olaylar insanı değiştirir en önemli sonucuysa güveni sarsar.Tekrar güvenmek ise hiç görüldüğü kadar kolay değildir.Ama belki de güç...