Beklenmeyen

64 7 0
                                    

"Şunu denemek ister misiniz?"

Gösterdiği eteği alıp kabine gittim.Sanırım bu iyiydi.Aynada kendimi inceledikten sonra karar verdim.En yakını olarak bunu alıp mağazadan çıktım.Yoruldumve acıktım.Kiloma dikkat etmeden hamburgerciye girdim.Boyum biraz kısa olsada fiziğim fena sayılmazdı.Kimsenin şişko

dediğini duymamıştım.Hazırlanmasını beklerken telefonumu çıkardım.Louis'ten mesaj vardı.

"Parti mi ne varmış.Haberin var mı?"

"Evet.Numaramı nereden buldular merak ediyorum."

"Kim düzenliyormuş."

"Steve mi neydi? Tanımıyorum ama ortak arkadaşlar vardır mutlaka."

"Seni cadı kılığıyla düşünüyorum da çok yakışırdı:)

"Güzel giyinme üstünü başını yırtacağım."

Sonunda gelmişti.Yerken Louis'ten gelen mesaja baktım.

"Seni sapık."

Bu çocuğun aklı başka şeye çalışıyor mu acaba?

"Yürüyen ölülere dönüştürmeye planlıyordum ama madem çok isteklisin :)"

"Sen the walking dead mı izliyorsun?"

"Belli olmuyor mu?"

"Supernaturel'i tercih ederim."

Bu çocuk cahil mi yoksa cahil taklidi yapıyor falan mı?

"Saf mısın saf ayağına mı yatıyorsun?"

"Yo hiç saf falan değilim."

Belki saf olmayabilirsin ama kesinlikle tatlı bir şapşalsın Louis ve ben o tatlı şapsalın çok özledim.

Konu şu ki haftanın yorgunluğunu atmak için kostümlü baloya gidecektim.Herkesin çocuksu gördüğü eğlenceli balo.Beni en çok eğlendiren yanı da komik kostümlerin bulunmasıydı.Daha önce hiç katılmamıştım.Vampir olmaya karar vermiştim.Takma dişlerim, pudralanıp ruha benzeyen tenim evet üşenmeyip her çıplak yeri pudraladım ve takma tırnaklarımla tam bir vampir gibi gözüküyordum. Üstümde bedenime tam oturan bir büstiyer altında büstiyer ile aynı tonda mini bir etek vardı.Saten büstiyerin ortasında beyaz taşlar diziliydi.Rengi tam siyah değildi.Siyaha benziyor laciverti de andırıyordu.Etekte de bu tonu bulmak için çok uğraşmıştım.Neredeyse bütün mağazaları dolaşmıştım.

Ama değmişti.Renklerini tutturmuştum. Hem biraz dolaşıp yürüyüş falan yapmıştım.

Saat 11:15 oldu ve Louis ortalarda yok.Biraz daha geç gelirse parti sonunu yakalayacaktık.Sonunda Louis gelmişti.

"Nerede kaldın?"

"Beni değil.Trafiği suçla."

"Sürpriz partinin sahibi kimmiş?"

"Daha bilinmiyor.Gidince görürüz."

"Daha önce hiç kostüm partisine katıldın mı?"

"Evet.Frankenstein olmuştum."

Mekana geldiğimizde çoğu kişinin olmadığını gördüm. Geç kalmıştık oysa ki.Belki de çok kişi çağırmamıştır Burada en fazla 12-13 kişi vardı.Özel parti olmalıydı.Louis içki almaya gidince yanlız kaldım.Etrafta tanıdık birilerini bulabilir miyim diye baktım ama kimseyi tanımıyordum,Sıkılıp telefonuma baktım.6 arama 14 mesaj vardı.Kafedeyken şarjım bitmişti.Zayn'den mesaj geldiğini görünce yüzümde gülümseme oluştu.

"Üzgünüm bebeğim gitmem gerekti."

Ona niye kızamıyordum?

"Bana kızgın mısın?"

"Hayır kızgın değilim." yazıp attım.

"Keşke herkes senin gibi mutlu olsa."

Kafamı sesin geldiği yöne çevirdiğimde yakışıklı bir sarışın gördüm.Kareli kırmızı bir gömlek ile toprak rengi bir pantolon giymişti.

"Niye mutlu olmayım ki sen niye mutlu değilsin."

"Bir kıza göre fazla rahatsın."

"Önyargılarınla haraket ediyorsun."

"Yeni bir ilişkiden çıktım. Bu gayet doğal."

Louis'in gelmesiyle adını bilmediğim çocuk bir ona bir bana baktı.Sanırım bizi sevgili sanmıştı.

"Yanlız olduğunu bilmiyordum. Neyse sonra görüşürüz." deyip gitti.

"O çocuk sana asıldı mı?"

Korumacı bir arkadaş Louis (!)

"Ne zamandan beri takip ediyorsun."

"Yakışıklı çocuk. Şu an kimseyle çıkmıyorsun değil mi!"

Bu çocuk beni öldürecek. Anlaşılan biraz eğlence istiyor. En son tanımadığım birine asılmanın cezasını tacize uğrayarak öğrenmiştim.

"İlişkiden yeni çıkmış Louis hem sanane benim aşk hayatımdan?"

"Yoksa birinden mi hoşlanıyorsun?"

Evet hoşlanıyordum.Onun kızları kıskandıracak kadar güzel yüz hatlarından gülüşüne sigara çikolata karışımı kokusuna kadar herşeyinden hoşlanıyordum onun.Bunu kendime itiraf etmekte zorlanırken herşeyi eğlenceye vuran sulu arkaşıma anlatmazdım herhalde.Ona güvenmek istiyordum ama hala şüphelerim vardı.Niye sabah öylece gitti?Canı sıkkın gözüküyordu.Bana patladı.Bana birşeyler anlatsa yardımcı olabilirdi

"Ne o hoşlanıyor musun?"

"Belki birine hoşlanmaktan çok  birşeyler hissediyordum."

"Kim bu şanslı çocuk?"

"Boşver Louis?"

"Bir kere söyledin. Benden kaçamazsın."

"Evet kaçarım. Hatta şu an kaçıyorum deyip uzaklaştım.

Belki yeni arkadaşlar edebilirdim.Gidip yeni bir içki aldım.Az önce konuştuğum çocuk arkadaşlarıyla birlikteydi.Göz göze gelince gülümsedimOnun yanına gidip gitmeme konusunda kararsız kaldım. İçkiyi kafama dikip ona doğru ilerledim.Tanışmasına tanıştık ama çocuğun adını bile bilmiyorum. Kalabalığı yararak ilerlerken kolumdan çekildim.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

Ayaklarımın yerden kesilmesiyle çığlığı bastım.Kucağından kurtulmaya çalışırken beni kucağında hoplattı. Kucağına daha iyi yerleşmemi sağlarken göğsünden ittirdim.Sırtıma doladığı koluyla uzanıp saçımı çekti.Ağzımdan acı dolu bir ses çıkarken iyice sinirlendim.Bir dakika etrafta bir sürü insan var ve o beni kaçırmaya kalkıyor. Çevreye baktığımda herkesin bize bakıyor olduğunu farkettim.Nasıl bu kadar aptal olabilmiştim. Bir gariplik olduğunu anlatmalıydım."Louis."diye bağıracaktım elini ağzıma kapadı.Gerçi bağırsam da bu muzikte duymazdı.

Son çare elini ısırdım.İnleyip kulağını kulağıma yaklaştırdı.

"Rahat dur seni şuracıkta beceririm.O zaman ısırırsın elimi..."

"Ne istiyorsun benden. Kimsin sen?"

Umarım Louis gelip beni kurtarırdı.Görmesinin ihtimali çıkışa doğru ilerlersek ve içki almaya gelmezse %20'ye düşüyor. Hala bir umut vardı.Lanet olsun keşke baştan yanından ayrılmasaydım.Korumacı diye dalga geçmiştim bir de.Zayn o gün olduğu gibi yine kurtarsa keşke beni.

"Görevi tamamlamak üzere buradayım."

"Ne görevini tamamlayacaksın? Ne saçmalıyorsun?"

"Anlaşıldı sen rahat durmayacaksın deyip beni kucağından indirdi.Fırsattan istifade kaçacaktım ki saçımı kökünden çıkarırcasına çeken eller yüzünden kaçma girişimimim başarısız sonuçlandı.Her ne kadar düşünmek istemesem de Zayn ile alakası olabileceği aklıma geldi.Bu fikirler aklıma nereden geliyor bilmiyorum ama son günlerde başımı belaya sokacak birşey yapmadım.Elinde gördüğüm bez ile kafamı başka yöne çevirdim. Çenemi sıkıca tutan parmakları yüzümü  çevirdi. Bezi ağzıma bastırmasıyla uyuştuğumu hissettim ve dayanamayıp kendimi saldım.

IndefinableHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin