❤ 5 ❤

134 27 4
                                    

Bu bölüm biraz geç kaldi buyuzden sizden özür diliyorum. Sizleri çok seviyor ayrica vote ve yorumlarinizi da bekliyorum. :)

İçinden koyu renk pembe bir şal çıktı. Bu şalı kim neden almıştı? Ve en önemlisi de neden bana vermek yerine , bahçe kapısının yanına bırakmıştı? Nasil bir bilmecenin içindeydim ben? Cevabını merak ettiğim ve cevaplarını bulamadığım bir sürü soru oluşmuştu kafamda.

Kutuyu odamın bulunduğu pencerenin yanına koydum ve şalı zarar gelmicek şekilde katladım daha sonra cantamin sağ köşesine yerlestirdim.

Şimdi benim gizli bir hayranım mi vardı ya da bu kişi tanıdığım biri miydi? Hayatım ne ara bu kadar gizemli bir hâl almıştı anlayamıyorum ama bu gizemli durumlar ne kadar canımı sıksada bi o kadar da beni mutlu ediyordu.

Okula gitmek için binecegim otobüs durağına varmıştım ne ara buraya kadar geldiğimi anlayamadım. Düşünmekten olsa gerek ki yürüdüğüm yolun farkına bile varamamıştım. Çok fazla beklemeden otobüs geldi, bindim ve ilk gördüğüm boş bir koltuğa oturdum.

Okulun çarprazında bulunan durağa geldiğimde otobüsten indim ve okulun kapısında yoğun bir kalabalık vardı. Bu kalabalığın ne olduğunu anlayabilmek için yavaş ve emin adımlarla kalabalığın bulunduğu yere doğru gittim.

Bu kalabalığın neden toplandığını pek anlayamamistim ama büyük bir sorun olduğu belliydi. Ben ne olduğunu anlamaya çalışan ifadelerle etrafima bakınırken bi anda omuzuma dokunan bi el hissettim arkama döndüğümde Seymayı gördüm telaşlı ve korku dolu gözlerle bana bakıyordu bu bakışlar bi an olsun içimi sıkıntıya düşürmeye yetmişti. Ve Şeyma dudaklarını ayarlayarak bir şeyler demeye başladı.

- " Kanka olanları biliyomusun? "

- " Neyden bahsediyorsun hiçbirşey bilmiyorum ayrıca neden bu kadar telaşlı ve korkmuş bir şekilde davranıyorsun?"

Şeyma yutkundu gözlerini gözlerimden ayırdı ve yere doğru bakmaya başladı. Şeymanın bu davranışları beni daha da çok korkutmaya başlamıştı.

- " Şeyma ne oluyo lütfen söyle , beni korkutuyorsun."

Yere diktiği gözlerini yerden kaldırıp yüzüme doğru bakmaya başladı ve kurumuş olan dudaklarını ıslatıp konuşmaya başladı.

- " Banu şimdi söyleyeceğim şeyler hiç hoşuna gitmeyecek ve hatta seni çok üzecek bu yüzden sakin ol tamam mi?"

- " Şeyma hadi anlat nolur! "

- "Tamam mı dedim? " dedi üzgün bir ifadeyle.

- " Peki tamam hadi anlat." Diyerek soyliceklerini merak ediyor bir yandan da tahminler yürütüyordum ki dudaklarını ayarlayarak kısık bir sesle;

- " Okula gelirken ... " dedi ve tekrar sustu.

- " Şeyma anlatacak mısın? " dedim sert bir ifadeyle, konuşmak için yutkundu ve;

- " Okula gelmek için evden çıktık 5,6 dakika yürüdükten sonra karşıya geçmek için ışıklarda bekliyorduk arabaların durması için kırmızı ışık yandı ve karşıya geçerken bir araç ışıkta durmadı Esra önden gidiyordu arabayi farketmemişti" dedi ve ağlamaya başladı.

- " Noldu Esra'ya noldu Şeyma söyle nolur bisiy olmadı de nolur o araba Esra' ya çarpmadı de nolur!" Dedim ağlamaklı olan sesimle canım acıyordu, göz yaşlarımı daha fazla tutamadım ve ağlamaya başladım gözümden dökülen her damla yüreğime adeta bir kor alevi gibi düşüyor dayanılmaz bir acı veriyordu.

- " Keşke çarpmadı diyebilseydim ama malesef Banu Esra' yı kaybettik."

Beynimde adeta yankılanıyordu sesi;

" ESRA'YI KAYBETTİK "

Bu kelimeyi duyduktan sonra sol yanimda bir acı hissettim ve üzüntüden halsiz kalıp bayılmışım uyandığımda bir hastane odasında buldum kendimi ayak ucumda doktorlar birşeyler konuşuyorlardı , uyandığımı onlara hissettirmeden onların konuşmalarını dinlemeye karar verdim.

- " Arkadaşının ölüm haberini alıp bayılmasaydı belkide uzun bir süre hastalığını farkedemicekti."

- " Haklısınız Doktor bey , peki Banu hanıma hastalığını söylemek yani en azından bu zor zamanında söylemek hastamızın sağlığını tehlikeye atmaz mı? " dedi üzüntülü bir ifadeyle, uzun boylu esmer yeşil gözlü hemşire.

- " Ben de bu konuyu düşünüyorum ama ailesinden kimse gelmedi buyuzden ne yapacağımı bilmiyorum."

Daha fazla dayanamayarak, " Hastalığım ne?" Dedim gayet sakin bir ifadeyle. Doktor benim uyandığımı görünce şaşırmış bir ifadeyle " Ne zaman uyandiniz ayrıca ağrınız var mi?" diye sordu.

- " Doktor bey neyim var?" Diye sorumu tekrar edince doktor bey bi açıklama yapması gerektiğini düşünerek sakin ve hüzünlü bir ifade ile;

- " Kalbinizde delik var." Demesiyle söylediği kelimeler adeta beynimde yankilanmaya başladı. Ne yani şimdi ben kalp hastasimiyim! Ben Ölücekmiyim!

Senin İçinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin