" Hayaller ve Hayatlar " yaşam tarzını değiştiren ve farklı kılan en temel özelliklerden sadece ikisi. Aynı zamanda en önemlisi. Hayallerle mutlu olur insanlar. Herkesin hayalleri vardır. Peki bu hayaller nasıl çoğalır? Ya da hayallerle mutlu olmak doğru mudur? Gerçekler acıdır çoğu zaman, ama gerçektir işte. Can yakan ya da can yaktıran gerçekler.
Bir Aşkı yaşarken o Aşkın bitmesine yaşam tarzı etkili olur mu? Çoğu zaman etkili olduğunu çevrenizde de rahatlıkla görebilirsiniz. Ama tabiki her aşkın bitmesine neden olamadığı zamanlarda olur.
Tekrar Aşkı ele alırsak , Aşk bir insana hapsolmanın en güzel hali değil midir? Hatta bazı insanlar ne kadar bu tutsaklıktan acı çekselerde , ne kadar kurtulmaya çalışsalarda aslında bu tutsaklık bugüne kadar yaşayacakları en mutlu edici ve en tatlı tutsaklıktır.
Ne ara tutsak kaldım sende , ne ara bağlandım, ne ara böyle delice sevdim seni bilmiyorum. Ama sevmiştim işte.
KÖR DÜĞÜM GİBİ SEVMEK...
Peygamberimizden bize kalan en değerli mirastı belkide Kör Düğüm Gibi Sevmek! Her insan beceremez bunu. Her insan böylesine tutkuyla böylesine yoğun duygularla sevemezdi birisini. Peygamberimiz Kördüğüm gibi sevin derken cidden karşı cinsimizden mi bahsediyordu? Yoksa onun her gülüşünde , ona her bakışında , onun her sözünde aslında onun sana Allah 'ı hatırlatan kimse olmasını mı söylüyordu? Burdaki " Kördüğüm Gibi Sevin " derken anlatmak istediği her ne kadar karşı cinsimizi anlatıyor gibi olsada aslında buradaki " Sevin " dediği Allah ( c.c. ) 'nin ta kendisiydi.
Bugün oldukça gergin geçiyordu. Devran Şura'yı götürdükten sonra Devran geri gelmişti fakat Şura geri dönmemişti. Açıkçası bu durumu umursadığım da söylenemezdi. Içimde anlayamadığım garip bir his vardı. Beni oldukça huzursuz ediyordu. Şeyma ve Esra sınıfta olmadıkları için canım sıkılmıştı. Çantamda bulunan telefonu çıkardım ve mesaj geldiğini gördüm. Heyecanlanmıştım mesajı gördüğümde ama yine mesaj beklediğim kişiden değildi.
Gizli Numara: Yine çok ince giyinmişsin hasta olacaksın güzelim.
Mesajı gördüğümde biraz şaşırmış ve moralim bozulmuştu. Çünkü her an beni izliyor olması ve sürekli peşimde olması kötüydü. Bu adamın beni takip etmekten başka bir işi yok muydu? Ne istiyordu anlamıyorum ama bu adam başıma bela olacağa benziyordu.
Ders zili çalmıştı ve Esra sınıfa tek başına geri dönmüştü Şeyma'yı sorduğumda ise birazdan geleceğini söylemişti. Yanıma oturdu ve konuşmaya başladı.
- " Banu." Yüzüne efendim dercesine baktığımda dudaklarını diliyle ıslattı ve gözlerini gözlerimden çekerek konuşmaya başladı.
- " Onur'u nasıl buluyorsun?" gülümsedi ve yüzüme dikkatle bakarak cevabımı bekledi.
- " Onur benim arkadaşım ve iyi birisi. Neden soruyorsun bunu? " diye sordum imalı bir ses tonuyla.
- " Sen Kaan'ı hâlâ seviyor musun Banu? "
- " Konuyu değiştirme Esra, neden sordun? "
- " Onur'un sana olan bakışları farklı ne biliyim belki sende ondan
hoşlanıyorsundur diye düşünmüştüm. "- " Esracım, canım benim sen bu konularla o güzel beynini hiç yorma çünkü Onur'la aramızda duygusal bir şeylerin olma ihtimali yok. " son söylediğim kelimemi vurgulamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin İçin
RomansBir insanın sana neler verebileceği değil, " SENİN İÇİN " Nelerden vazgeçeceği önemlidir! ❤