7/ "Savaş"

3.1K 116 20
                                    

.
-" Ne yani. Aynı yatakta mı uyuyacağız?"

-" Evet. Başka şansımız mı var?"

-" Var tabii. Sen yerde yat." Tek kaşını kaldırdı.

-" Olmaz." Gözlerimi devirdim.

-" Neden?"

-" Kaslarım zedelenir" niye sırıtıyor bu?

-" İyi o zaman ben yatarım" öküz diye içimden geçirdim. Tam yastığı alacakken beni durdurdu.

-" Tamam tamam ben yatarım" yatağın üstündeki süslü püslü pikeyi ve yastığı alıp yere yattı. Ben de yatdım.

Evanın Ağzından

Sırtüstü yere uzandığımda düşünmeye başladım. O gün gördüğüm rüya tam film konusu gibiydi. Bilinç altıma işlemiş olmalı ki zira Aymarın babası ölmüştü. Şimdi anlıyordum rüyamda Güneşin babamın öldüğü yangın falan demesini. Ama Güneş babası ölmüş müydü? Hem de yangında. Bu nasıl olur diye düşünürken şu an yanımda olan Güneşe sormak mantıklıdır diyen iç sesimi dinledim. Ona döndüm.

-" Uyudun mu?"

-" Hayır"

-" Sana bir şey sorabilir miyim?"

-" Sor"

-" Aymarın babası ölmüştü. Ama sen babamla araştırdık falan dedin" bir anda bakışları değişti ve iç çekip arkasını döndü.

-" Ne oldu?"

-" Bunu sana anlatacak değilim." Ah.Trip. Peki. Atara atar o zaman.

-" Merak ediyorum da ablanın katiliyle aynı odada kalmak nasıl bir his?" Önünü dönüp pörtlettiği gözlerini devirdi.

-" Ne çok soru soruyorsun sen öyle."

-" Anlat o zaman." Bana döndü.

-" Bizim babalarımız farklı tamam mı? Bunu bil yeter." Şaşkına dönmüştüm. Öyleyse Aymar neden hiç bahsetmemişti. Belli ki bir takım olaylar yaşanmıştı. Gözlerimi yatağın alt tarafına çevirmiş bunları düşünürken Güneşin ağladığını fark ettim. Yorgun olan gözlerimi ona çevirerek şevkatle ona baktığımda dolmuş mavi gözleriyle bana bakıyordu. Lanet olsun!

-" Na nasıl yani?" Burnunu çekti ve gözlerini sildi. Yattığım yerden kalktım ve örtüsünün içine girmeden yanına hafif uzanır şekilde oturdum. Saçlarını okşadım. Bakışıyorduk.

-" Neden ağlıyorsun. İnsanları ağlarken görmekten hiç hoşlanmam lütfen ağlama." Gözlerinden bir damla yaş daha döküldü ve gözlerini sımsıkı kapattı. Drrin bir sessizlik oluştu ve nefes verdi.

-" Bakmazsan görmezsin."

-" Görmesem de hissederim." Bu sefer hıçkırığına engel olamadı. Bir kere başladığında duramayacağını devamının geleceğini kendimden biliyordum. Dediğim gibi de oldu. Gözlerinden tane tane dökülen yaşlar çoğaldı. Hıçkırıkları ağlama sesi takip ediyordu.

-"Yapma böyle." Kalktım ve örtünün içine girdim. Belinden tutarak onu hafif doğrulttum ve sarıldım. Ben saçlarını okşarken o ise hala ağlıyordu. İyi teselli edemediğimi biliyordum ama bir şeyler yapmalıydım.

-" Şşşş sessiz ol. Geçecek." Diye kendim bile zor duyduğum bir şekilde fısıldadım. Oysa kollarını bana doladı. İlk defa bana sarılıyordu. Öyle içli ağlıyordu ki ben bile kötü hissetdim.

-" Git. Lütfen." Madem gitmemi istiyorsun ne diye sarılıyorsun!

-" Ne olduğunu bana anlatmak ister misin?" dedim söylediğine biraz kırılsam da belli etmeyerek. Yüzünü bana döndü ve direk gözlerimin içine bakarken, gözlerini bile kırpmadan gözünden dökülen yaşlarla sadece bana bakıyordu öylece bir şey diyemiyordu. Elimi yumuşak yanağına götürdüm ve baş parmağımla ıslaklığı okşadım.

Matematik ÖğretmenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin