BÖLÜM 21

3.6K 160 6
                                    

Gözleri dolmuştu, ağlayacak gibi duruyordu. Onun üzülmesine dayanamıyordum. Gözlerimin içine umutla bakıyordu. Daha fazla dayanamadım. Bu oyunu sürdürmemeliydim...

"Deniz..." Umutla bakıyordu hala gözlerime, küçük masum bir çocuk gibi. Derin bir nefes alıp konuşmaya devam ettim.

"Elbette senin eşin olurum! Evet!" Bağırmıştım ama olsun.

Boynuna sarılıp dudaklarımı dudaklarıyla birleştirdim. İstekli ve sevgi dolu bir öpücüktü bu. Dudaklarımız ayrıldığında belimden yakalayıp beniş etrafında döndürdü. İkimiz de kahkaha atıyorduk, daha önce hiç böyle mutlu görmemiştim onu. Beni yere indirip yüzüğü parmağıma taktı ve elimi öpüp tekrar gözlerini gözlerime kenetledi.

O sırada patlayan flashın verdiği şaşkınlıkla yüzümü o tarafa döndüğümde Emre ve Ayça'yı gördüm. Ayça'nın gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu ama gülüyordu. Emre elindeki makinayla bizim resmimizi çekiyordu.

"Canım tebrik ederim" Ayça kollarını boynuma dolayıp sıkı sıkı sarıldı.

"Tebrik ederim Derin" Emre gülümseyerek geliyordu yanımıza.

"Sen!" deyip koluna yumruğumu geçirdim.

"Heey! Her şey Deniz'in fikri. Ben sadece bana verilen görevi yaptım" Deniz'e baktığımda gülüyordu.

"Bunun hesabını sonra soracağım"

"Tamam, hadi bana kocaman sarıl bakalım" Gülümseyip Emre'ye sarıldım. Tebrik faslı bittikten sonra bol bol resim çekindik. Ağladığım için yüzüm büyük ihtimalle rezaletti.

"Yeter artık. Zaten çok kötü görünüyorum, buna eminim." Deniz beni kendisine çekip burnumdan öptü.

"Dünya'nın en güzel bayanına sahibim ve şu an da çok güzel görünüyorsun."

Her ne kadar beni mutlu etmek için söylemiş olsa da içim rahat etmediği için yanlarından ayrılıp banyoya gittim. Çok kötü görünmüyordum, sadece gözlerim şişmişti o kadar. Daha önce burada unuttuğum fondotenimi sürüp parlatıcıyla da dudaklarımı nemlendirdikten sonra yanlarına döndüm.

Emre, Ayça'yı denize atmış, boğuşuyorlardı. Deniz de kenarda oturmuş gülerek onları izliyor ve resimlerini çekiyordu.

Yanına oturduğumda beni çevik bir hareketle kucağına oturtup kollarını belime doladı. Başımı omuzlarına yaslayıp kokusunu içime çektim. İşte benim için huzur buydu.

"Nasıl kısa bir sürede ayarladın burayı?"

"Ece 1 hafta uğraştı"

"Tahmin etmeliydim, Ece varsa işin içinde her şey olabilir"

Kahkaha atıp kollarını bana daha sıkı sardı. Şikayet etmiyordum, mutluyum böyle. Dudaklarını saçlarıma bastırıp öptü. Başımı kaldırıp onu uzun uzun izledim. Gözlerinin içi gülüyordu.

Emre ve Ayça hala denizdelerdi. Uykumun geldiğini hissedince kollarımı Deniz'in beline dolayıp gözlerimi kapadım. Bu günü hiç unutmayacaktım.

Hayatımın aşkıyla birlikteydim ve evlenecektik. Ben evlenecektim... Başımı kaldırıp yeniden yüzüne baktım. O da beni izliyordu. Onu izlerken ne kadar şanslı olduğumu düşündüm.

İlk tanıştığımızda Deniz ile evleneceğim aklımın ucundan bile geçmemişti.

Hiç hesapta yokken pek çok şey yaşanmış ve bu duruma gelmiştik.

Deniz benimdi... Benim Deniz'im... Derin'inin Deniz'i...


HİÇ HESAPTA YOKKENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin