BÖLÜM 8

6.3K 241 13
                                    

Sınıf üstüme üstüme geliyor sanki... Nefes alamıyorum. Profesör bir şeylerden bahsediyordu ama onu bile dinlemiyordum. Deniz 2 sıra önümde oturmuş kağıda bir şeyler karalıyordu. 3 gündür onu görmezden geliyor, kimseye de bununla ilgili bir açıklama yapmıyordum.

Ders biter bitmez arabama atladığım gibi eve gittim. Ayça, Emre'nin yanına taşındığı için artık tek başımaydım. Üzerimdekileri çıkartıp dolaptan koşu için aldığım taytı ve tek omuz bol bir bluzu alıp giydim. Saçlarımı at kuyruğu yapıp anahtarları ve telefonu aldığım gibi evden çıktım. Artık her gün koşuya çıkıyordum, bu beni oldukça rahatlatıyordu.

Telefonumun çaldığını fark edince durdum. Ayça arıyordu. Şimdi cevap vermezsem ben açana kadar arayacağına emindim. Derin bir nefes alıp kalp atışımı düzene soktuktan sonra telefonu açtım.

"Efendim Ayça"

"Derin, tatlım neredesin?"

"Koşuya çıkmıştım, noldu?"

"Hemen eve dön ve valizini hazırla. 1 haftalığına tatile çıkıyoruz. Oyalanma sakın, akşam seni alırız" diyerek telefonu yüzüme kapattı. Bu Ayça'nın itiraz kabul etmiyorum deme şekliydi.

1 haftalık tatil... Deniz'in de bulunduğu bir grupla tatile gideceğim. Aman ne hoş! Aslında bu tatil, planımı daha kolay uygulamamı sağlayacak. Yeni Derin ile tanışma vakti geldi de geçiyordu bile.

Eve gelince doğrudan odama gidip yazlık ne kadar kıyafetim varsa aldım. Özellikle kısa şeyler alıyordum. Ne our ne olmaz diye 1 tane de şal aldım. Valizi hazırlamam bitince banyoya girdim, sıcak su iyi geliyordu.

Her şeyi hazırlayıp kendim de hazırlandıktan sonra Ayça'nın gelmesini beklemeye başladım. Kendimi koltuğa atınca ne kadar da yorulduğumu fark etmem uzun sürmedi.

Kapının çalınmasıyla uyandım. Aslında buna çalınmak denemezdi, biri kapının üzerinde gücünü deniyordu. Ayça'nın gelmesini beklerken uyumuşum. Büyük ihtimalle düzgünce çaldıklarında duymadığım için iş bu noktaya gelmişti.

Kapıyı açtığımda Ayça eski odasına koşmaya başladı. Bir yandan da bana söyleniyordu.

"Neredesin sen, deminden beri kapıyı çalıyorum."

"Uyumuşum, duymadım."

"Neyse, önemli değil. Çok heyecanlıyım. Harika geçecek!"

"Umarım..."

Aklıma Deniz gelince durgunlaşmıştım ama Ayça bunu fark etmedi. Aceleyle dolapta kalan yazlıkları ayarlıyordu.

"Sen Deniz'le oturmak istemezsin diye seninle ben arka koltukta oturacağız. Tuğba da işlerini halledip yarın bize katılacak" dediğinde düşüncelerimden sıyrıldım.

"Gerek yok, ben kendi arabamla gelmeyi düşünüyorum" dediğimde önce itiraz etse de sonra kabul edip işine geri döndü.

Diğerleri aşağıda bizi bekliyorlardı. Ayça da hazır olunca evi son bir kez kontrol edip çıltık. Eşyalarımı arabama yerleştirdiğimde Emre soran gözlerle önce bana sonra da Ayça'ya baktı.

"Kendi arabasıyla gelmek istedi" Emre, sesini çıkarmamıştı. Deniz konusundaki hassasiyetimin herkes farkındaydı.

"O zaman ben de onunla gidiyorum" diyerek kolunu omzuma atıp göz kırptı Ege. "Tabi sen de istersen'

"Tabiki, güzel olur" Deniz'in bakışları üzerimizdeydi ve gözleri alev saçıyordu. Onu görmezden gelip arabaya bindim Ege de benimle geldi. Arabaya binince rahatlamıştım.

HİÇ HESAPTA YOKKENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin