BÖLÜM 37

2.5K 141 4
                                    

***DENİZ****

Günlerdir iyi görünmüyor, sürekli mide bulantısından şikayet ediyordu. Başlarda ben de onun gibi hasta olduğunu düşünmüştüm ama sanırım yakında baba olacaktım, tabi daha anne adayının bile haberi yoktu.

Kollarımın arasında yüzündeki gülümsemeyle uyurken birden kaşlarını çattı. Habire kıpırdanıyor bir şeyler mırıldanıyordu. Sanırım kabus görüyordu. Dudaklarımı alnına dayadığımda ateşinin çıkmaya başladığını fark ettim. Bu iyi değildi.

"Hayatım, uyan hadi."

Birkaç kez daha ona seslendikten sonra uyandırmayı başarmıştım. Ama bir an keşke uyandırmasaydım diye düşünmedim değil. Gözlerini açar açmaz karşısında beni görünce öyle bir tokat attı ki neye uğradığımı şaşırdım.

"Sen! Seni aşağılık! Önce beni aldatıp şimdi nasıl sarılırsın!"

Bir yandan yumruklarını göğsüme indiriyor, bir yandan da bağırıp çağırıyordu. Başka şaşırdığım için tepki veremedim ama sonrasında kollarımı ona daha sıkı sardım. Bir süre debelendikten sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

"Bunu bana nasıl yaparsın. Biz evliyiz Deniz, sen beni nasıl aldatırsın! Hem de bizim evimizde, bizim kulübemizde."

Onu kendimden uzaklaştırıp gözlerinin içine baktım. Hala öfkeyle bakıyordu ama bir yandan da üzüntüsünü yansıtıyordu.

"Sadece kötü bir kabustu birtanem. Hepsi geçti, sadece kabus gördün. Ben seni asla aldatmam, sen benim kalbimsin, dünyamsın. Bunu benden nasıl beklersin. Bu gözler sadece iki kişiye aşkla bakar: Birisi sensin diğeri de olursa kızımız. Başka kimseye bakmaz bu gözler, baksa da görmez. Lütfen şimdi sakinleş aşkım. Hastasın ve ateşin çıkmaya başladı. Banyo yapmalısın."

Gözlerinin şaşkınlıla açıldığında ağzının daire şeklini almasına bayılıyordum. İnanılmaz öpülesi duruyordu ama şu an önceliğim ateşini düşürmekti.

"Kabus mu? Gerçekten hepsi kabus muydu? Yani sen kulübede sarışın bir kadınla yatmadın mı?"

Bu kez şaşırma sırası bendeydi. Bunu nasıl görmüş olabilirdi. Hayal gücü oldukça geniş bir karım var anlaşılan.

"Evet birtanem. Kabustu." Birden kollarını boynuma sıkıca dolayıp beni öpmeye başladı.

"O kadar çok korktum ki. Sensiz olmak, senin başka birinin kollarında olman beni inanılmaz yaraladı. Seni çok seviyorum Deniz, hem de çok."

Kucağıma alıp banyoya doğru ilerledim. Ateşi biraz daha yükselmişti. Küveti soğuk suyla doldurduktan sonra kıyamadığım için çok az da sıcak suyla doldurmuştum ama yine de buz gibiydi.

Kıyafetlerini çıkarttıktan sonra yavaşta suyun içine bıraktım. Soğuk canını yakmış olmalı ki çığlık atıp çıkmaya çalışıyordu ama buna izin veremezdim. Hemen üstümdeki t-shirtü çıkartıp yanına uzandım ve Derin'i kollarımın arasına aldım. Bedeni titriyordu, ama bir süre sonra alışmış olacak ki titremesi azaldı. Ateşini kontrol ettiğimde düştüğünü fark ettim ve hemen sudan çıkartıp havluya sıkıca sardım. Pantolonumdan sular damlıyordu ama önemsemeden yatak odamıza geçip Derin'i yatağa yatırdım. Hemen üstümdeki ıslak kıyafetlerden kurtulduktan sonra sadece eşofman altı giyip yanına uzandım ve yeniden kendime çektim. Bir süre sonra yeniden uykuya daldı. Ne kadar hafife almış olursa olsun onu hastaneye götürmeliydim.

Böylece mide bulantılarının sebebi de ortaya çıkacaktı.

***DERİN***

Sabaha karşı gözlerimi açtığımda Deniz'in o büyüleyici kokusu burnuma doldu. Başımı hafifçe kaldırıp tapılası yüzüne baktım. Gözlerinin altı morarmıştı, acaba gece uyumayıp başımda mı beklemişti? Dün olanlara aklıma gelince kendimden utandım. Ondan nasıl böyle bir şey beklemiştim, aklım almıyordu. Yine de kabus olmasına o kadar çok sevinmiştim ki anlatamam.

HİÇ HESAPTA YOKKENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin