Alışkanlıklardan vazgeçmek zordur. Ezber bozmak yorucu.
Alışkanlık değil de ezberimdin sen.
İlk defa zoru başarmak için değil yorulmak için çabaladım..
Ezberimi bozmak için,
seni uğurlamak için,
unutmak için.
Gitmek için.
Mutlu olmak için.
Huzurlu uykularıma kavuşabilmek uğruna, içinde adının geçtiği her cümlenin altını çizmeyi bıraktım. Üstüne üstüne çizikler atıyorum artık hem kelimelerin, hem yüreğimin.
Bunun suçlusu sensin.
Ve üzgünüm ki bu günlerde, bıraktım seni geçmişte.
Üzgünüm, suçlusu sensin.
Yaşanmış mutluluklar hatta mutsuzluklar için bile teşekkür borçluyum.
Yaşanamamış şeyleri ve hatta yaşanma ihtimali olan anıları bile kilitledim küçük, soğuk, gri bir odaya.
Anahtarını ise, bir daha manzarasını izlemek için bile kıyısına adım atmamak üzere kendime sözler verdiğim derinliğinde bıraktım.
Üzgünüm suçlusun bakmam ardıma.
Bizden gittiğim günler var şimdi aklımın bir kıyısında.
Senden de gitme vakti geldi.
Eskitmeyelim daha fazla yolları, gücüm de yok zaten demeyeceğim, var.
Sadece zamanım yok senin için ayıracağım ve bizim için, kalmayan bizim için çabalayacak zamanım yok.
Meşgul insanım ben bilirsin, yeni defterler almam lazım, yeni kalemler, bu hikayenin konusunu değiştirip ara ara ziyeret etmen için kapılara resmini asmam lazım her adım attığında almayın içeriye diye.
Üzgünüm suçlusu sensin bu durumun.
He birde, arkamı dönüyorum gidiyorum derken yüzümü yüzünden çeviriyorum, düşmanım sanma, yüreğine dönüyorum ben sırtımı, yalan olan sevgi sözcüklerine kapıyorum kapılarımı.
Seni hatırlatan herşeyle inadına yüzleşiyorum bu aralar ki zaten kaçmıyordum da ama bilmelisin ki eski hislerim kalmadı ardında.
Üzgünüm suçlusun.
Her adım attığında itelediğin kadını arayacaksın satır aralarında ama küçüklüğünde oynadığın saklambaç oyunları gibi değil bunlar bulabilceğin yerlerde değilim artık ben.
Diyorum ya işte inan, gidiyorum senden.
Engebeli bu yollar giderken de düşe düşe gidiyorum.
Dizlerimde ki yaralara yenilerini ekleyerek gidiyorum.
Hatta çocukluğumdan kalma kabuk tutmuş yaralarımı bile yolarak gidiyorum.
Ayaklarımın üstünde değilim, yerle bir durumda dizilerimi kendime çekmiş titrek hıçkırıklarımın arasında bi yudum su ardından makyajımı silip emekleye emekleye gidiyorum.
Öyle ya da böyle senden gidiyorum.
Çıktım yollara.
Bakmayacağım artık gözlerine güzel güzel.
Sensin bu ölen duyguların katili.
Sevmelere doyamadığım adamın öldürdüğü aşkı gömüyorum şimdi.
Gidiyorum senden.
