Bir beden de iki kişiliğim ben.
Aslında her beden iki kişi değil mi ?
Mükemmel yaratıklarken zarar ziyana dönüşsekte, iyi ve kötüyü taşıyoruz tek yürekte.
Haklısınız beyler.
Biz kadınlar, acayip varlıklarız mesela dedikodu delisi olsak ta hani şu bazılarımızın; ''arkasından atıp tutuyorken yüzüne nasıl gülüyorsunuz'' deme olayı var ya, yok öyle birşey evet fesatız, evet kıskancız, çok da güzel düşman olur bizlerden ama midesizde değiliz. Arkasından konuştuğumuz bir insanın yüzünü bir yerden sonra almaz içimiz.
Evet beyler haklısın.
Sabretmek zor bize. Saf kurnazlardanız. İki gülüşe, güzel söze tavız.
Evet evet haklısın.
Tam bir belayız.
Başa bela,
derde bela,
düşe bela.
Hatta bazılarımız katıksız salak.
Evet sizle oynamayı çok iyi biliyoruz. Uyuyormuş gibi gözüküp ayakta uyutuyoruz. Usluymuş numarası yapıp kıyametler koparıyoruz.
Hatta bazılarından inanın ben bile utanıyorum. Şu namuslu geçinip görmediği boş ev kalmayanlardan, şu paraya tapanlardan, kendini yüceltmeye bayılanlardan.
Haklısınız beyler.
Reglisiydi, tribiydi, derdiydi tasasıydı, akan makyajı, kırılan tırnağı, arkadaşından yediği kazığı, eski manitası, hatta kuzenin ablasının görümcesine kadar dolduruyoruz beyinlerinizi.
Evet evet cidden haklısınız.
Tiyatrocu manyaklarız hepimiz.
Ama, suçlusunuz beyler.
Hepimizi bir tutmaktan çok suçlusunuz.
Biz, sağı solu belli olmayan lanet kadınlar, çok iyi biliriz sevmeyi.
Çok deli doluyuz ama sahip çıkarız değerlerimize.
Belki yanlışlar yaparız ama sevgimiz kadar pişmanlığımız arkasında durmayı biliriz.
Siz 'hepimiz aynı değiliz' derken unutmayın bizler de aynı değiliz.
Sizin kadar sağlam vücutlara sahip değiliz ki, göğüs gerelim her acıya ama inanın elimizi taşın altına koymayı da, o taşın kalkmasını sabırla beklemeyi de iyi biliriz.
Kadın dediğiniz beyler, sizin soktuğuz kalıp değil.
Sussun otursun yok, çığlık çığlığa feryad edecek.
Küfür etmesin yok, gelişine gidişine gerekiyorsa sevilmeyişine sövecek.
Çay demleyi bilirken arada iki tek atıp ağlamayı unutmayacak.
Şimdi soruyorum sizlere.
Kocaman adamlar.
Cüsseniz kadar var mı yüreğiniz?
Korkularına rağmen, düşmeyi seven kadınlara aşkla bakmaya yüreğiniz var mı?
Yüzmeyi bilmeyen ama en derinlere inip boğulmayı göze alan kadınlara sahip çıkmaya yüreğiniz var mı?
Kendi elleri titrerken sizin yaralarınızı, hatalarınızı kapatmak için heba olan kadınlara sarılmaya yüreğiniz var mı?
Kocaman adamlar soruyorum sizlere, biz lanet kadınlara sığınak olacak yüreğiniz var mı?
