17. BÖLÜM ( gööt)

135 8 0
                                    

Multimedia = Barış

Gözlerimi açtığımda biri dolabımı karıştıyordu , Hazal .
Hemen battaniyemi fırlatıp onun saçından tuttum.

"Seni bitli kafa ne işin var benim dolabımda " biraz kafiyeli oldu sanki .

"Okul formana baktım güzel mi diye e malum yakında biz de giyeceğiz ya " diyip odamdan çıktı .

"GÖT giyersin sen onu salak " dedim arkasından ve o salağın dokunduğu formalarımı giydim saçımı topuz yaptım hafif aylaynır sürdüm siyah deri ceketimi de giydim botlarımı ayağıma sokup çantamı da alıp çıktım merdivenlerden aşağıya indim bir de gördüm bizim kaan salak Hazal la kahkaha atıyor "kaan ben gidiyorum " dedim tatlı tatlı.

"Görüşürüz kuzi "atladı hemen Hazal , gözlerimi devirip evden çıktım o kadar yorgun dum ki taksi tuttum .....

Okula girdiğim de Sahra , Alya , derya falan vardı onlara hiç bakmadım yanlarından geçerken Sahra ağzını tutamadı ve laf attı .

"Ya kızım söyleseydin de biz çekip atsaydık senin sütyenini felan " diyip kahkaha attılar onlara doğru döndüm ve bir adım ilerledim.

"Senin tek tek hergece başka erkeklere gösterdiğin şeyimi diyorsun ? " dedim gülerek .

"Barış tan uzak dur anladın mı ? " diyince yerdeki topraklardan aldım ve onun suratına attım.

"Al sana barış .. tekrar aldım ve tekrar attım "al sana bok " tekrar atacakken barış bastı bizi .

" yine mi kavga " dedi kaşlarını kaldırarak.

"Bunların hepsi senin suçun . Çıkın artık hayatımdan " dedim ve okulun içine girdim bu sefer barış peşimden gelmedi .
Sınıfa girdim herkes de o bakış vardı onların yüzüne bile bakamıyorum , Çağatay ın yanı boştu mecbur oraya geçtim .

"Takma onları sen yaprak biz yanındayız " diyince ona döndüm ve güldüm .

"Bu lafı duymak güzeldi " dedim .

"Ada da kaç günden beri okula gelmiyor "

"Haberim var " dedim önüme dönerek .

"Senle dalga geçenlerin bizzat ben ağzını burnunu kırdım " diyince tekrar güldüm ya bu çocuğu seviyorum ya .

" İkinci kez teşekkürler " dedim .
Çok geçmeden biyoloji öğretmeni geldi .

"Evet çocuklar bir duyuru yapmam gerek " diyince herkes bir birine anlamayan gözlerle baktı .

"Kulüp çalması yapıcaz ve haftada 2 gün herkes kulübünü seçer " diyince bizim Çağatay lafa atladı .

"Bune hocam 7 . Sınıfımıyız biz ya " dedi ee haklıydı bu sefer .

"Bunları müdüre söylersin Çağatay şimdi dersi kaynatma eyer ki ben bir filozofum gitmeye ihtiyacım yok dersen gitme " dedi bizim hoca .

"Valla hocam ne diyim filozofum ama kulübede gitmem lazım yani dimi ? " umutsuzca başımı salladım .

"Evet çocuğum evet he he . " dedi hoca Çağatay ı takmayarak, bana baktı ve sessizce .

"Kızlar da var dır dimi yaprak ? " diyince güldüm .

"Kesin var dır Çağatay " dedim ve önüme döndüm .

"Benim kulübüm belli arkadaş , kızlar kulübü " diyince gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım .

"Oğlum öyle bir kulüp mü varya salak " dedim bende.

"Ya off kırma hevesimi hayal kuruyorum şurada " atarlandımı bu şimdi .

"Tamam lan sustum " defterimi açtığımda bir not gördüm açtım ve okudum.

" Hey bebek donun ne renk , dantalliyse açta görek "

Şuan çok sinirlenmiştim ve yine ağlamaya başlamıştım daha fazla dayanamayıp .

"Kim yaptı lan bu terbiyesizliği he kim yaptı " diye bağırmaya başladım ,biyoloji hocası ise .

"Yaprak ne oluyor " diye sorunca ağzımı tutamadım.

"Hocam şu karşınızdaki dangalaklar bana öyle bir not yazdıki , çıldırdım " diyip sınıftan çıktım . Tam da kapının önünde sahrayla sürtük çetesini gördüm kahkaha atıyorlardı .

"Notumuzu okudunmu baby face " diyince gözlerimi pörtlettim vay orospu vay demkki o notu sen yazdım . Lan ben şimdi senin nereni dağatıyim .

"Nereni kırmamı istersiniz bayan orospu " dedim bağırarak ve üstüne atladım .

"Ağzını o botokslu dudaklarını patlatmassam bende yaprak değilim lan " diyip saçını çekmeye başladım arada bir tekme atmaya çalışıyordum .

"Biri şu varoşu alsın üstümden " diye çığlık atan sahranın yardımına barış yetişti .
Beni kucağına aldı ve müdürün odasına kadar getirdi tam kapının önünde durdu ve bana baktı .

"Evde konuşmak mı istersin yoksa müdürün odasında mı ? " diyince ben bir şok oldum tabi .

"Ev " dedim ona sinirli sinirli bakarak .
Merdivenlerden indik ve okuldan çıktık , arabanın önüne geldiğimizde ise bir düşündüm öne mi binsem arkaya mı binsem ? Arkaya diyip oturdum .

"Bencede arkaya otur " dedi barış.

"Niye " dedim kaşlarımı kaldırarak .

"Ee çocukların öne oturması yasak ya ondan " diyince gözlerimi pörtleterek ona hayretle baktım .

"Hiçte bikereme ben senden uzak olmak için oturdum arkaya " dedim çocuklaşarak .

"Tamam kes " diyip arabayı sürmeye devam etti . Bense herzaman yaptığım şeyi yaptım arkasından dil çıkardım .

"O dilini içeri çek yoksa onu kökünden kopartırım ve kedilere veririm " diyince barış , korktum tabi . Ay nereden gördü ki bu şimdi beni diye düşünürken .

"Ayna diye bir şey var zeki kız " diyerek cevabını verdi barış. bey .

"Saol ya sen demesen gelmicekti zaten aklıma " diyip dalga geçtim . Biz kavga edene kadar barışın sarayına gelmiştik işte .

Çantamı da alıp içeriye geçtim ve bir koltuğa oturdum barış ta karşıma .

"Evet kavganın sebebini öğrenebilir miyim " diye sordu barış . O sakindi ama ben değildim .

"Senin iğrençliğin yüzünden "

"Zamana bıraksanda unutulup gitse "

"Herkes unutur ama ben unutmam " dedim sinirlenerek .

"Ne yapmamı bekliyorsun ? " diye sordu barış.

"Sen ve Sahra hayatımdan çıkın gidin "

"Sahra giderde ben , asla "- diyince gözlerine derin derin baktım .

"Sen kimsin ki " diye sordum sakince .

" hep yanında olacak belan " diyince ona şaşkın şaşkın baktım hatta hayretle , beni zehirlenmesine izin veriyordum , ona bağlanmayı , izin mi veriyordum ama neden buna engel olamıyorum ?

Veeeee bir bölüm sonun daha 1 ay sonra yeni b. Gelecek :(((

TÜRÜNÜN SON ÖRNEĞİ :)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin