-İsyan-

141 5 0
                                        

Sizleri seviyorum iyi okumalar.
Multi; Arda
Bölüm Şarkısı; Halil Sezai

Kalbi acıyan bir erkek. Çoğu insan genellikle kızların kalbi kırılır diyorlar. Erkeklerin kalbi kırılmaz mı? Bir kızı delicesine sevmez mi? Peki ya karşılıksız sevmek? Ah bu çok acı verir. İnsan sevdiğine kavuşamadığında ne hisseder? Acı. O, onu sevmekten başka ne yaptı ki? Onun yanında kalbi acırken susturmak için çırpınıyordu. Yüzme bilmeyen bir insan gibi çırpınıyordu. Oysa o her şeyi anlatmak istiyordu. Belki anlatsa kavuşurlardı. Ah! Ne kadar da klişe. İnsanlar genellikle sevdiklerine 'Ben seni seviyorum, senden hoşlanıyorum ya da benimle çıkar mısın?' Diyordu. Ama o... korkuyordu. Söylediğin de ters tepki vermesinden, söylediğinde kalbini kırmasından korkuyordu. O her şeyden korkuyordu. Aşk bazısını mutlu eder bazısına acı verir. O bu kadar çok severken acı çekmesi onu yıpratıyordu. Aşk... her zaman mutlu etmez... bazen aşk yetmez. O küçücük bir neden insanların acı çekmesini sağlar. Tek çaresi susmaktı. Susmak... o kadar kötüydü ki... insan sevdiği kişi karşında sadece susuyordu. Oysa bağırıp 'Seni seviyorum!" Demek varken susuyordu. Kalp kırmak kolaydır. Ama o kalbin gönlünü almak zordur. O biliyordu. O çok hassas olduğu için kaldıramayacağını biliyordu. Onun aşkı ona fazla gelirdi. O belki ölümüne sevirdi. O kız, ona aşık olan çocuğun ruhunu bile fark etmezdi. Her zaman ki gibi ona susmak kalıyordu... her zaman içine atıp, susmak...

Barın kapısını itip içeriye girdi Arda. Ter ve sigara koku yoğundu içeride. Yüksek sesle çalan şarkıda herkes delice dans ediyordu. Arda boş bir sandalye bulup, oturdu. İyi değildi. Nasıl iyi olabilirdi ki? Acısını içmekle dindirecekti. Barmenin kulağına 'Absinthe' dedi. En ağır içkilerden birini istemişti neredeyse. Ne yapsın? Acısını dindirmek için sert bir şeyler içmesi gerekiyordu. Bu geceyi unutmak, sevdiği kızın söylediklerini unutmak istiyordu. Barmenin, önüne koyduğu içeceği iki eliyle kavradı. Diğer elini saçlarının arasından geçirerek geriye attı. Sonrasın da ceketini çıkararak köşeye koydu. Bardağı dudaklarının arasına koyup, kurumuş boğazından geçen sıvıyı hissetti. Birden boğazının yanmasıyla yüzünü buruşturdu. Umursamayıp, br yudum daha aldı. Bir yudum daha... bir yudum daha... ve son bir yudum daha alıp, bitirdi. Boğazında hissettiği büyük acıyla kendini zor tuttu. Yine zor tutuyordu kendini. Ne zaman bırakmıştı ki zaten? Barmene bakıp bir bardak daha istedi. Barmen sessizce görevini yapıyordu. Ama Arda'ya baktığında acı çektiğini yüzünden anlıyordu. O kadar belli ediyordu yani. Önüne bir bardak daha konuldu Arda'nın. Canı fazla yandığı için bu sefer ağır ağır içti. Yavaş yavaş zihnindeki olayları unutuyordu sanki. Bugün yaşananları unutuyordu yavaş yavaş. Amacı da oydu ya zaten. İçkinin verdiği sarhoşluk vardı artık bedeninde. Bu içkinin bu kadar sert olduğunu biliyordu. Buna rağmen içmişti. Daha ikinci bardağını bitirmemişken sarhoş olmuştu. Dayanamayıp bardağındaki içkiyi fondipledi. Bittikçe yenisini istiyordu. Ve evet başardı! Kafası artık yerinde değildi. Elinde sıktığı bardak neredeyse kırılmak üzereydi. Sanki öfkesini bu bardaktan çıkarmak istiyordu. Daha sıkı sıktı. Birden bardağın elinin içinde kırılmasıyla eline camlar battı. Barmenden başka kimse fark etmemişti. Çünkü içerisi yüksek sesli bir şarkı ile doluydu. Barmen hızlı bir şekilde elindeki cam kırıklarını aldı. Eline batan bir kaç tane cam kırığını almak için yöneldiğinde Arda, elini çekti. Barmen tam konuşcakken Arda yerinden kalktı. Sonra dj'in (Müziği açan kişilere denir.) yanına ilerledi. Kulağına bir şeyler fısıldadı. Eline mikrofonu alıp, sahneye çıktı. Şarkı birden durdu. Herkes bakışlarını sahnede ki Arda'ya çevirdi. Şarkının başlamasıyla herkes kendine eş bulup dans etmeye başladı. Arda'nın bilinci yerinde olmamasına rağmen şarkıyı söylemeye başladı.

'Benim bu derdim'

'Ne yağan yağmurda'

'Ne yalancı sonbaharda'

'Ne bomboş sokaklarda'

'Kırılmış her yanım'

'Kaybolur zaman saçlarında'

'Gözlerim sokaklarda'

'Sebebi isyan aşkım'

'İçim yanar, içim kanar da
İsyan!'

'Geriye bir avuç yalan'

'Beni bu derde sen attın da,'

'Gittin ya kafam hep duman'

'İçim yanar, içim kanar da
İsyan!'

'Geriye bir avuç yalan'

'Beni bu derde sen attın da,'

'Gittin ya kafam hep duman'

'İsyan!' Diye bağırdı sonunda nedenszice. O kadar güzel söylemişti ki. Bir ara herkes dansı bırakıp, Arda'ya odaklanmıştı. Onun gibi aşk acısı çeken, erkeklerde bağırarak ona eşlik etmişti. Mikrofonu yere bıraktı. Elinden akan kanlar yere damlıyordu. Canının acıdığını hissetmiyordu bile. Acısını dindirebilmişti belki de... kim bilir?


Çok kısa oldu biliyorum. Ama yarın sınavım olmasına rağmen sizin için yazdım :) umarım beğenmişsinizdir.

ASLA VAZGEÇMEM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin