-İtiraflar-

137 6 0
                                    

Mutli; Su
Bölüm Şarkısı; Koray Avcı - Sen

(Bölümün içinde nerede açacağınız yazıyor lütfen bu şarkıyı açarak okuyun)

"Ne yaptığını sanıyorsun?" Diye cırladım. "Senin yüzünden dondum!" Hızla ittim onu. Ben ona, bana yaklaşma dedikçe resmen dibimde bitiyordu.

"Ah kıyamam." Dedi alayla. Hızla yanından geçerek apartmana girdim. Egolu hayvan! Köşeye bıraktığım okul çantamı aldım. Saate baktığımda okula biraz daha vardı. Arda ve Barış'ı uyandırmaya üşenip, okula yürüyerek gitmeye karar verdim. Apartmandan çıktığımda çocuklara el sallayarak, yürümeye başladım. Selim ortalıkta gözükmüyordu. Dikkatli ve yavaş adımlarla yürümeye devam ettim. Bir yere takılıp düşersem, büyük ihtimalle ya kolumu ya da bacağımı kıracaktım. Havanın verdiği soğuklukla, ellerimi cebime soktum. Eldiven olmasına rağmen üşüyordum. Eğer bu şekilde yavaş yürürsem okula varmam zaman alabilirdi. Yanımda siyah bir arabanın durmasıyla bende yerimde durdum. Camı açıp kafasını eydi. Al işte yine Selim!

"Üşüdüysen, gel bırakayım." Dedi.

"Gerek yok. Ben kendim giderim." Deyip önüme döndüm. Az daha düşüyordum. Son anda dengemi sağladım.

"Zorlama da gel işte. Ölmezsin." Ölürüm.

"İyi be tamam biniyorum." Deyip ön kapıyı açtım. Ve bindim. Camı kapattı. Üşüdüğümü anlamış olacak ki ısıtıcıyı açtı. Arabada sensizlik oluştu. Benimde içimden konuşmak gelmiyordu zaten.

Okula geldiğimizde kısaca 'teşekkür' edip arabadan indim. Uzaktan bana bakan Kaya'ya baktım. Soğuk bakıyordu. Bana baktıktan sonra bakışlarını Selim'e çevirdi. Kaya'nın yanına ilerledim. Hala bana bakmıyordu.

"Bir sorun mu var Kaya?" Dedim. Bakışlarını hafifçe bana kaydırdı.

"Yine aynısı oluyor." Dedi soğukça.

"Anlamadım?" Cidden ne demeye çalışıyordu?

"Boşver." Deyip içeriye girdi. Bende peşinden içeriye girdim.

"Kaya boşver diyerek geçiştiremezsin!" Dedim peşinden yürürken.

"Melis boşver dedim." Baya sinirli gözüküyordu.

"Bana anlatmalısın! Eğer konu benimle ilgiliyse -ki öyle gözüküyor- anlatmak zorundasın! Bende bilmek zorundayım." Dedim. Bu ara sınıfa girdik. Sert bir şekilde çantasını sıraya attı. Pardon fırlattı. Sonra tekrar bana döndü.

"Konu seninle ilgili değil anladın mı?!?!" Diye kükredi. Onu ilk defa bu kadar sinirli görüyordum. Gözlerim dolmuştu. Ama belli etmemeye çalışıyordum. Sonrasın da Kaya sınıftan çıktı. Ben ise orada öylece kaldım.

"Melis?" Barış'ın sesiyle, ona döndüm. Göz yaşlarım benden habersiz akmaya başlamıştı bile. Ağladığımı görünce, kaşlarını çattı. Hızla sarıldım. Kollarını belime doladı.

"Neler oldu?" Dedi sarılırken. Cevap vermedim. Ağlamakla meşguldüm. Akan burnumu çekip, Barış'ın kolları arasından çıktım.

"Sorun yok." Dedim. Sonra lavaboya gitmek için sınıftan çıktım. Lavabo uzun koridorun sonunda olduğu için biraz yürümeliydim. Elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim. Tam o anda Selim yanımdan geçti. Ağladığımı fark edince kaşlarını çattı ve yanımda durdu.

"Neden ağlıyorsun?" Dedi. Bir dakika şuan beni umursuyor muydu?

"Önemli bir şey değil." Dedim. Ağlayan kadınlara zafı falan vardı herhalde. Öyle bir şey olsaydı. Pelin ağlarken, ona vurmaya devam etmezdi. Onu umursamayarak lavaboya ilerledim. İçeriye girdiğimde kapıyı kapatıp, elimi yüzümü iyice yıkadım. Kendine gel Melis! Güçlü dur Melis! Bir an aklıma annem geldi. O olsaydı... çoğu şey farklı olurdu. Kesinlikle farklı olurdu. Lavabodan çıkıp, sınıfa girdim. Kaya oturmuş telefonuna bakıyordu. Ben sınıfa girince, gözlerini bana dikti. Ona bakmayarak Arda'nın yanına oturdum.

ASLA VAZGEÇMEM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin