O günden tam 13 gün geçti. Ben şirketde çalışmaya başladım. Tabi çok sevgili(!)patronum iş için yurt dışına gitdi ve ben onu okuldan bu yana görmedim. Şimdilik getir götür işlerine bakıyorum, asıl işim o uyuz patronumun özel asistanlığını yapmak. Neymiş o gelene kadar oyalanacakmışım. Neyse.
Sabah yine erkenden kalktım ve hazırlandım. Patron bu gün gelecekmiş , gecikmemem lazım . Siyah dar pantolonumu , üzerine de mikili gri kazağımı giydim. Hava durqun ama kar souğu var bu aralar. Ve ben üşümeyi hiç sevmiyorum. Acele ile çıkarken askılıkdan sarı fosforlu kalın montumu giyindim. Koşarak durağa giderken bir an takip edildiyimi hiss etdim. Arkama döndüm ama kimse yoktu. Bu günlerde sık sık böyle hiss ediyordum. Neyse fazla korku filmi izlersem sonucu böyle olur işte. Paronayak oldum gitdim arkadaş.
Düşüncelerimle çelleşirken durağa yetiştim. 6dakika sonra otobüs geldi. Yine her sabah olduğu gibi yer yoktu. Ve ben 20kişiyi sırtımda taşıdım.
40 dakika sonra şirketin önündeydim. Karşımdakı kocaman binaya bakarken garib hiss ediyordum. Bu gün korku vardı, evet evet kesinlikle bu hiss etdiklerim korku. Çünki resmi olarak piskopat patronumun özel asistanlığını yapacağım ilk iş günüm sayılırdı. Ve ben acaip tırsıyorum.Binaya doğru ilerlerken önümden hızla 12 tane siyah aynı marka araba geçti. Az ileride durdular. Arabalardan benim tam 20 katım kocaman qoriller indi . Hepsi sırayla etrafı sararken yakışıklı patronum indi arabadan, pardon piskopat diyecektim. Bir an göz göze geldik ama ben hemen gözlerimi kaçırdım. Neden bilmiyorum ama karnımda qarip şeyler oluyor gözlerine baktığımda... Tekrar onun tarafına baktığımda hala gözleri üzerimdeydi. Bir şey vardı bakışlarında ama ben anlamadım. Sonra bir an yüzü deyişti, ezici bakışlar atıp şirkete girdi. Bende koşturarak içeri girdim. O , asansorlere ilerlerken ben koşarak merdivenlere gitdim. Evet doğru tahmin asansörden korkuyorum. Kapalı alan korkum yok sadece asansörden korkuyorum . Nedense altı açılacak da içine düşücekmişim gibi hiss ediyorum.
Her gün 25 ci kata çıkmaktan nerdeyse ayaklarım isyan edecek. Ama başka çarem yok. Koşarak son merdivenleri çıktığımda patronun merdivenlerin başında durduğunu gördüm. Durması sorun deyil de , gözlerinden ateş fışkırarak bana bakması sorun. Nefesimi kontröl etmeye çalışarak yanına yaklaştım. Boyu bayaa uzun olduğu için çenesinin altına zar zor yetiyordum. Sert ve mükemmel kokusu burnumdan beynime ulaşırkan az kalsın bayılacaktım. Kokusu beni mest ediyor. Allahım ne bu hiss. Bir kokuya aşık olacak kadar acizmi oldum ben?. İçimden kendime tokat , duygularıma da tekme atıp başımı yavaşca kaldırdım. Göz göze geldiyimde bir süre öylece baktım. Sonra tekrar başımı aşağı eydim. Merdivenlerden dolayı işe 4 dakika geç kalmıştım. Sanırım bu yüzden kızqın. Korkudan ayağımla yere dayireler çizmeye başladım. Birden konuşunca irkildim.
"Odama gec! " dişlerinin arasından tıslayarak konuşmuştu. Arkasını dönüp ilerlerken ben hala yerimde duruyordum , Kelimeyi-şehadeti hatırlamaya çalışıyordum. Korkudan kelimeleri karıştırdım.
"HEMEN"! Aniden bağırdığında yerimde zıpladım,istemeden ağzımdan küçük çığlık kaçtı. Bana salakmışım gibi bakıyordu. Odasına girdiyinde kapıyı sertçe kapadı. Hemen pıtı pıtı arkasından gitdim. Çalışanların bazıları acıyan, bazıları da aşağlayan gözlerle izliyorlardı beni. Kapısında durdum ve derin nefes aldım. Elim kapının kulpuna giderken gözüm yan tarafdakı sekretere kaydı . Dudağının bir tarafı yukarı kıvrılmış , sinsi bakışlarla süzüyordu. Sürtük!
Kapıyı tıklatıp içeri girdim. İşte o an ne oldu takip edemedim. Kolumdakı sert baskıyla öne doğru çekildim ve ne olduğunu anlamadan sırtım kapıyla buluştu. Ani olaydan gözlerimi sımsıkı kapamıştım. Zihnimde bir tek şey vardı, oda bir az önce bana ninni okuyan koku... Burnumun ucu sızlıyordu. Kulağımda nefes hiss etdiyimde irkildim.
"Gözlerini aç"! Fısıltı gibi çıkmışdı sesi.
"Gözlerini aç Zuhre"... Ne! Ne diyordu b-bu!
Ağzımdan iki harif çıktı "Ha"!
Gözlerimi pörtleterek bakıyordum ona.
Bu olamaz , yani mümkün deyil.Nerden biliyordu?!--------------- --------- --- ----- ---- -----
Arkadaşlar takip çok az diye bölümü geç paylaştım. Ama bumdan sonra takipe bakmadan sık sık paylaşıcam. Ama bir az kısa olacak bölümler. Şu an final sınavlarındayım diye pek vaktim olmuyor. Eğerki oy artarsa daha sık paylaşcam bölümleri.
Bir de son bir ricam var yazım hatalarım varsa bildirin. Çünki ben türk deyilim ve bazı kelimelerin yazılışında hata yapıyorum. Hatalarım varsa özür dilerim. Şimdiden teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Kızın Sert Adamı
General FictionKüçük, masum kızımız Elif. Sert, karanlık adamımız Araf. İki insanın sürükleyici aşkı. Her şeye rağmen sevdiyi adama tutunan kız. Arafın karanlık hayatı, Elifin karanlık geçmişi. Her şeyin başladığı yerde ya onlar bitecek, ya da her şeyin bittiyi y...