13.bölüm

16.2K 674 62
                                    

Yeni bölüm geldi canlarım. Geçn bölümďen bama destek veren , yorumlayan oylayan her kese teşekkür ederim.

Bölüm şarkısı
Zafer Akkoyun- kaybetmekten korkarım
Somda paylaştım videoyu. Bence şarkıyı sizde çok seviceksiniz . Lütfen düşüncelerinizi bildirin
İYİ OKUMALAR (  hatam varsa affola )

Eliften...........

Arabaya bineli neredeyse 1 saat oluyordu ama henüz eve varmamıştık. Üstelik yollar da gittikçe ıssızlaşıyordu ve bu beni korkutuyordu.

Şöför koltuğundaki adam aynadan sürekli beni kontrol ediyor, yanındakı kel olan adam ise telefonla birileri ile mesajlaşıyordu.

Tedirgin olmama rağmen hiç bir şey belli etmemeye çalışıyordum fakat kalbimin atışının hızlanmasına da engel olamıyordum. Boğazımda gittikçe büyüyen düğüm beni boğuyordu. İçimde kötü bir his vardı ve ben ne olduğunu anlayamıyordum.

Yaklaşık 2 saat sonra  araba bir yol kenarında durdu. Adamlar arabadan inip , benim kapımı açtılar. Kolumdan tutup dışarıya sürüklediklerinde aniden  soğuk havanın vücudumu sarması beni titretmişti.

Deminden beri içimde büyüyen hissin ne olduğunu şimdi daha iyi anlıyordum. Bedenimi saran korkuyu nasıl savuşturacağımı bilmiyordum.

Adamların beni ittirerek götürmelerine hiç bir tepki vermiyor, sessizce irelliyordum. Adamlardan kurtulma gibi bir şansım yoktu, ve karşı gelerek kandimi güçsüzleştirmek istemiyordum.

Her ikisi de kollarımı çok sıkı tutuyorlardı. Kaçmaya kalkışsam kolum ellerinde kalırdı her halde.  Sıktıkları  yerin moraracağına emindim. Kolumun ağrısı gittikçe artıyordu ve bir tarafdan da soğuk havanın içime işlemesi beni iyice halsizleştirmişti.

Beynim işlevini kaybetmiş gibiydi, ne bir tepki veriyor ne de  nelerle karışılaşa bileceyimi düşünüyordum.

Şu anda tek istediyim sıcak bir yerdi. Hava çok soğuktu ve ormanın içine doğru daha da soğuyordu.

Gittiyimiz yolda yürümekte zorluk çekiyordum. Hem ayağımdakı topuklu ayakkabılardan dolayı, hem de beni sürükleyen goriller yüzünden sürekli burkuluyordum. Bir kez daha düşecekken adamlarıdan biri öfkelenip ayağımdakı ayakkabıları çıkarıp yere attı. Yürürken ayağıma batan şeyleri umursamşyordum , çünkü canımın acısından daha önemli sorunum vardı.

Başıma ne gelecek? Nereye gidiyoruz? Ya da neden kaçırdılar? Kim kaçırdı?  Cevapsız vir sürü soru cebelleşiyordu beynimde.

Ormanın içinde kat ettiyimiz uzun yolun sonunda , küçük bir barakaya gelmiştik. İttirerek kapıdan içeri soktular beni. Kel olan adam kucağıma bir poşet tutuşturdu.

"Git üstünü değiştir!  Bir azdan gelecekler!"

Hiç bir şey demeden küçük odaya geçip, kapıyı kapattım. Üstümdekilerden kurtulmak benim de işime gelirdi. Havadan dolayı baya üşümüştüm ve sıcak bir şeylere ihtiyacım vardı. Poşetten çıkan pantolon ve siyah ,yün kazağı giydim. Neyse ki , poşete mendil koymayı akıl ede bilmişler. Çıplak ayakla yürüdüğümden dolayı hafif yaralar vardı. Ve akan kanlar kurumuş toprak ve çamur bulaşmıştı. Mendille ayaklarımı temizledikden sonra çorapları giydim. İşimi bitirdikten sonra odaya göz attım. Küçük bir odaydı ve fazla eşya koyulmamıştı. Kapının tam karşısında bir pencere , pencerenin sağında yatak , sol tarafındaysa tek koltuk duruyordu.

Kendimi korumak için bir şeyler arasamda , hiç bir şey bulamadım. Pencereden dışarı baktığımda şaşırdım. Dışarıda bir sürü takım elbiseli adam vardı. Gelirken ya ben fark etmemiştim ya da sonradan gelmiştiler. Beni kim ya da kimler kaçırdıysa planlı iş görüyorlardı ve her hangi kaçma ihtimallerime karşı önlemlerini almıştılar.

Küçük Kızın Sert AdamıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin