Bölüm 13

1 0 0
                                    


O gece barın kapısı açılıp, Nihal içeriye girince, Uğur'un yüzüne sıcacık bir tebessüm yayıldı. Ardından gözü kapıda kalsa da, Nihal'den başka kimsenin gelmemesine biraz da olsa içerlenmişti oturduğu sahnede. Aslında Musa ile Buse de orada olup, Uğur'u dinleyeceklerine söz vermişlerdi ama akşam, Musa Nihal'i arayıp, toplantıları olduğunu, gelemeyeceğini söylemişti. Musa, nasıl olsa aylarca buradaydı ve mutlaka görüşeceklerdi. Nihal, her zamankinin aksine, içeriye girince sahnedeki sevgilisini öpmemiş, garsonların kendisine ayırdığı masaya, süzülerek geçip oturmuştu. Mekan, bugün de oldukça kalabalıktı. Sahnede akortlarını tamamlayan ekipten ayrılan Uğur, aşağı inip kızın masasına geçtikten sonra, karşılıklı birşeyler içtiler. Ama kızda olağandışı bir durum vardı anlam veremediği. Kızın ağzını bıçak açmıyor, içkisini yudumlarken gözleri uzun uzun barın mermer zemine dalıp dalıp gidiyordu. Aslında Uğur, bütün gün düşünmüş ne yapıp ne edip Uzunyuva'ya girmeye karar vermişti. Hem de bu gece. Ama Nihal'i bu halde görünce yine umutsuzluğa kapılsa da vazgeçmemeye karar verdi kararından ve kızı da mutlaka bunun için ikna etmeliydi. İşin de en zor kısmıydı bu. Çünkü Nihal, her ne kadar Uğur'a aşkından deli olsa da, bu çılgınlığı yapacak kadar uçuk ve düşüncesiz değildi.

Yaşının çok ötesinde bir olgunluğa sahipti. Esmer kız, daha bu genç deli dolu olması gereken yaşına tezat bir görüntü sergiliyordu. Kız sorunlu bir ailede büyümüş, annesi ve kendisi evin reisi tarafından türlü türlü işkence ve şiddete maruz kalmışlardı. Annesi defalarca ayrılmak istese de adam onu ölümle tehdit ediyor, kimsesi olmayan kadıncağızın elini kolunu bağlıyordu. Anasına bütün bu akılları veren de o kitaplarla yatıp kalkan nankör kızı Nihal'den başkası olamazdı. "Kız kısmı okumaz kocasına bakar" derdi. Liseyi dışarıdan gizli gizli bitiren kız üniversiteyi kazandığını açıkladığında yediği dayakla üç gün hastanede yatmıştı. Ama kızın okumaktan başka çaresi yoktu. Okuyup annesini babasının elinden kurtarmak..Ve uzun yol şoförü babasının yine birkaç gün boyunca yolda olmasını fırsat bilen kız ağlayıp yalvaran annesine rağmen Muğla'ya gelip arkeoloji bölümüne kaydını yaptırmıştı. Asıl iş bundan sonra başlayacaktı. Eve döndüğünde, annesine güzel bir hayatın başlangıcında olduklarını, o adamsız tertemiz bir sayfa açacaklarını anlattığında, zavallı kadın bu sefer mutluluk gözyaşları döküyordu. Ama işler hiç umduğu gibi gitmedi. Babasını ikna etmenin imkansız olduğunu adı gibi bilen kız, yine babasının şehir dışında olduğu bir gün bavulunu toplayıp Muğla'ya okula gelerek yurda kaydını yaptırdı. İlk birkaç hafta her şey yolunda gibiydi. Annesi her telefon çıktığında ağlıyor, kızının gittiğinden beri iyice delirdiğinden kendisine kötü bir şeyler yapacağından korkuyordu. Tabi ki bu imkansızdı. Çünkü baba bile diyemediği o herif karısı olmadan bir hiçti. Yumurta kırmasını bile beceremeyen bu adam, karısı olmadan ne yapabilecekti ki. Ne bulaşık yıkayabilir, ne çamaşır makinasını çalıştırabilir ne de yemek yapabilirdi. Kendi kendine, zavallı bir şekilde, evde ölüp giderdi. Buna da ne kendisinin ne de annesinin üzüleceğini hiç zannetmiyordu. Ama son üç gündür telefonlar cevap vermiyordu. Muhtemelen kadıncağız baskıya daha fazla dayanamayıp kızının Muğla'da olduğunu söylemişti. Ve burada olmalılar diye düşündü. Yanılmamıştı daha aynı günün akşamında sarhoş herif, silahıyla yurdun kapısına dayanıp ortalığı birbirine katmıştı. Bütün yurt çalkalanmıştı. Herkes önce pencerelere çıkmış sonra silah sesini duyunca da büyük bir panik içinde çığlık çığlığa içeriye kaçışmışlardı. Güvenlik görevlisi ise çaresiz, polisi aramış, ekibin

gelmesini saklanarak izlemekteydi. Ekip gelip adamı gözaltına aldığına ise, acı gerçek ortaya çıkmıştı. Adam, karısını evinin bodrum katında feci bir şekilde katletmişti ve şu anda her yerde aranırken buraya kadar nasıl gelebildiğine, polisler bile şaşırıp kalmışlardı. Eğer babasıyla dışarıda karşılaşmış olsalardı, büyük ihtimalle, kendisinin kaderi de annesininkiyle aynı şekilde olacaktı. Polisler köydeki evlerinin bodrum katına, komşuların kokudan şikayetleri üzerine girdiklerinde, gözlerine inanamadılar. Kadın; gözleri ve rahmi oyulmuş, yüzünün derisi yüzülmüş bir biçimde, hayvan kesimleri sonrası, serin yerde muhafaza olmaları için etlerin asıldığı kancada, dili dışarıya sarkmış bir durumda sallanıyordu. Nihal'in bu travmayı atlatması çok zor oldu. Bir seneden fazla süren psikolojik destek, depresyon ve uyku hapları, okulda bir yılın heba olmasına neden olmuştu. Kendine gelmeye başladığında ise, artık bütün erkeklerden de nefret eder olmuştu. Kimseyle; hele hele erkeklerle asla konuşmuyor, bir araya gelmiyordu. Bunu aşması da zaman aldı, ama o psikolojiden kurtulmasında, asıl Uğur etkili olmuştu. Belki kemanının tellerindeki o hüzünü daha ilk gün o barda hissetmesi, ikisinin benzer bir acıyı paylaşmasından kaynaklıydı.

İçecekler masaya geldi. Bizimki bugün de birkaç duble içmeye karar vermişti. İlk vodkasını masada daha sahneye çıkmadan bitirdi. Ancak, sanki bugün Nihal'de bir gariplik vardı anlayamadığı. Ağzını bıçak açmıyor, sürekli bir şeyler düşünüyor gibiydi. Birkaç kez sormasına rağmen yine bir cevap alamadı. Nihal bu durumdayken de, ona kazıdan bahsetmek, hatta bu geceki planını anlatmak hiç olmazdı. O da öyle yaptı. Kazı alanına gideceğinden hiç bahsetmedi. Program başlayıp, Uğur kemanın tellerine dokunduğunda, Nihal'deki hüzün ve kaygıyı andıran yüz ifadesi artı. Sahnede oturduğu taburesinde, gözlerini kızdan ayırmıyordu. İlk kez onu böylesine karamsar ve düşünceli görüyordu. Ara verilir verilmez, kızı alıp eve geçecek, uzun uzun konuşarak ona yardımcı olacaktı. Bu sırada da içmeye devam etti. Artık kafası iyice güzel olmuştu. Zaten iki bardakta sarhoş olan adam, dört dubleyi devirince kendini iyice kaybetmişti. Yarım saat geçmemişti ki kız, masadan kalktı ve Uğur'a doğru yaklaşarak gitmesi gerektiğini söyledi. Bizimki bu tavırlarına hiç anlam verememişti. Birazdan zaten ara vereceklerini, o sırada onunla vakit geçirebileceğini, konuşabileceklerini söyledi. Ama Nihal oralı bile olmadı.

-"Özür dilerim ama gitmek zorundayım. Kötü şeyler olacak. Hissediyorum.."



UZUNYUVA-Katilin GözyaşlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin