Komiser Sertan'ın, emniyetteki nöbetinin bitmesine yaklaşık dört saat kalmıştı. Yine oldukça sıkıcı bir geceydi onun için. Her nöbetinde benzer olaylarla karşılaşıyordu. Maç sonucu çıkan holiganların ya da internet kafede counter oynayanların saçma sapan çıkardıkları kavgalar, şiddet uygulayan kocasından şikayet eden kadınlar ve şu sıralar artan hırsızlık vakaları. Memur Hakan'ın demlediği çayı yudumlarken aklına bir yıl gibi kısa bir zaman süren evliliği gelince hüzün kapladı yüzünü. Oysa ne güzeldi; ilk tanışmaları, nişanlılık dönemleri ve evliliğin ilk zamanları. Bir gün gelip de fırtınalı bir şekilde ayrılacakları, neredeyse karı katili olmak üzereyken komşularının kadını elinden kurtarmaları hiç aklının ucuna bile gelir miydi ki? Ya sonrasında kendinden bile nefret ettiren o yaşadığı pişmanlık dolu travması?
Sertan'a tüm Milas; "Chuck" derdi. Damla gözlükleri ve bıyığıyla seksenlerin ünlü film artisti Chuck Norris ile benzerliği herkesi şaşırtırdı. Eski karısı bile, bu benzerlikten etkilenip ilgi duymaya başlamıştı ilk gördüğü anlarda. Hatta Bodrum'a her gidişinde aslen Kırşehir'li olan bu adamı görüp Norris zannederek fotoğraf çektirmek isteyen onlarca kişi olmuyor değildi. Sertan da bu halinden hiç de şikayetçi sayılmazdı. Karısı ara sıra kıskançlık krizlerine girse de o bile alışmıştı sonradan bu duruma. Memuriyetinin ilk döneminde, tayini sonucu, İzmit'in, şirin bir ilçesine, Gölcüğe taşınmışlardı. Eşi ile her şey, başlarda gayet güzel giderken, uzun çalışma saatleri, görevinin verdiği sorumluluk, iş tutkusu, kadının bu ağırlığı zamanla taşıyamamasına neden olmuştu. Artık birbirlerine karşı oldukça ilgisiz olan çift yataklarını bile ayırmaya başlamıştı. Yeni doğan bebekleri de, bu ilişkiyi o keskin virajdan döndürememişti.Ve ne olduysa, Sertan'ın karısındaki değişikliği fark etmeye başlamasıyla oldu. Kadın artık her gün daha bakımlı ve daha güzel olma çabasındaydı. Önceleri Sertan bunu, evliliği kurtarmak için yaptığına yormuştu. Ama son zamanlar hiç ortalarda görünmeyen hatta görünmemesi için çalışılan cep telefonu, akşam yemeğine kadar dışarıda kadınlarla yapıldığı söylenen "çay ve gün" partileri Sertan'ı iyiden iyiye huzursuz etmeye başlamıştı. En son banyodayken kadının telefonunda yakaladığı mesaj, sonrasında büyük felaketin yaşanmasına neden olmuştu.
Komiser, eşinin telefonlarını suç pahasına olsa dinlemeye almış, hatta peşine merkezdeki çaylak memurlardan birisini bile takmıştı. Ve nihayet, çaylak memurdan gelen raporla kendini on beş dakika içinde sodra mahallesinde bir apartmanın önünde buldu. İçeriye tek başına girmeliydi. Çocuğa aşağıda kalmasını sıkı sıkı tembih etmiş, kendisi asansör bile kullanmadan üçüncü kata fırlamıştı. Kapıyı çalıp, yarı çıplak halde kapıyı açan adamı ve hemen arkadaki açık mutfak kapısında eşini sadece adamın gömleğiyle görür görmez içeride neredeyse terör estirmiş, adamı eşek sudan gelene kadar dövdükten sonra tam karısına dalacakken bütün apartman sakinleri ve çaylak memur gelip, Sertan'ı zor zaptetmişti. Sonrasında ise, belki de hayatı boyunca peşini bırakmayan bir pişmanlıkla tanışacaktı.
Fırtınalı evlilik, çocuğun henüz küçük olması sebebiyle, velayetinin annesinde kalması ile sonuçlanmıştı. Evden pılını pırtısını toplayan adam, polis lojmanlarında mütevazi bir daireye yerleşmişti. Ama ne olduysa, o Ağustos sabahı oldu. Ve bu pişmanlık, ömür boyu, lanetlenen bir yaşamın izi olarak, bedeninden çıkmayacaktı. Daha kızını ve eşini terk ettiği ilk hafta, yani Ağustos'un on yedisi sabahında, o an için, sonsuzluk kadar uzun sayılabilecek bir sarsıntıyla yatakta gözlerini açmış, daha kıpırdayamadan bütün bir bina üzerine yıkılmıştı. Kırk iki saate yakın bir süre sonra güneş ışığıyla ve hayatla kucaklaşan adamın ilk işi, çocuğunu sormak olmuştu. Ama ne yazık ki, uykularında yakalandıkları depremde anne-kız, feci bir şekilde can vermişlerdi. Ve nefret, aynalarda iğrenerek kendisine o günden beri bakmakaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZUNYUVA-Katilin Gözyaşları
Mystère / ThrillerMö-5-4 yüzyıllarında Karia Medeniyetine başkentlik yapmış Egenin şirin bir ilçesinde, günümüzde yaşanan, belki de "yüzyılın en büyük tarihi eser soygunu" sonrasında işlenmeye başlayan akıl almaz cinayetler, katilin bir sonraki cinayeti için bı...