16. BÖLÜM - YAĞMUR

9.8K 491 73
                                    

Derin bir nefes alıyoruz sonra yavaşça geri veriyoruz.

Kızı konuşturmaya odaklanıyoruz ve bum! Kız tabiki de konuşmuyor.

Çağrı ağlayacak gibi oldu , kızı yaklaşık yarım saattir konuşturmaya çalışıyordu ve aldığı tek sonuç kızın ona boş bakışlarıydı. Dokunsa kız itiyor, konuşsa kız konuşmuyor.

Deli misin diye soracak olsa sorunun cevabını bildiği için diyemiyor.

''Şara!'' kıza ağlayacak gibi seslenmesi kızı ilgisini çekmiş olacak ki gözlerini oğlana çevirdi. Ne var der gibi baktı kız.

''Anlaşma yapalım mı?'' ümitle kıza baktı. En son böyle birkaç saat önce bahçede onla ilgili bilgi öğrenmeye çalışırken bakmıştı. Sonra ise bir anda yağmur yağmaya başlamıştı ve kızda konuşmayı bırakmıştı.

Zaten oğlan bir şey yaparken bir aksilik çıkmasa kafasını duvarlara vuracaktı.

Kız biraz durdu ve gözlerini tam olarak Çağrıya sabitledi, Çağrı heyecanlandı. Evet diyecek! Evet diyecek!

Kız kafasını olumsuz şekilde salladı, anlaşma yapılacak bir şey ortada yoktu.

Olan kıza bakarken gözü saate kaydı. Aman Allah'ım !! Saat kaç olmuştu ve kız tek bir lokma bile yememişti. Kız tabi konuşmaz! Çeneye giden yol mideyi teğet geçiyordu.

Oğlan kızı kolundan tuttuğu gibi mutfağa doğru sürüklemeye başladı. Çağrı etrafa bir göz gezdirirken dudaklarını ısırdı. Kız kolunu oğlandan kurtararak mutfağa girdi.

Kolunu oğlana bağışlamayı düşünmeye başlamıştı.

Kafasını kaldırarak dağınık ama kıza göre düzenli olan mutfağa göz gezdirdi.

Acıkmamıştı ama oğlanın onu alel acele kolundan tutarak mutfağa sürüklemesi , saate bakarak ağzını balık gibi açması ne olursa olsun ağzına bir şeyler zorla tıkacağı anlamına geliyordu.

Sıkkınlıkla nefesini dışarıya verdi. Klinikte bile daha fazla eğleniyordu. Hoş bir şekilde olamasa bile , ah! Tamam orası bok gibiydi. Buzdolabına yöneldi kız , açarak içindekilere göz gezdirdi. Jelatine sarılı duran 2 tane sandviç vardı.

Birini eline alarak oğlana fırlattı, oğlanın ağzını açması üzerine diğerini de eline alarak oğlana doğru salladı. Jelatini açarak bir ısırık aldı , tatsız olan sandviç kum yemekten farksızdı.

Yüzünü buruşturdu kız , oğlan önden yürüdüğü için kızı görmedi. Koltuğa oturdular.

Oğlan iştahlı iştahlı dikkatini sandviçe vermiş yerken kızda oğlanı izliyordu.

Sanırım kız hayatında hiç karşısındaki oğlan gibi yemek yememişti. Yese bile kusmuştu , bünyesinin böyle olmasından her zaman nefret etmişti kız.

Zayıflıktan geberecek duruma geldiği zamanlar bile olmuştu. Ah! Diye iç çekti kız Ah! Keşke ölseydim.

Küçük bir ısırık daha aldı sandviçten , gerçekten de tadının kumdan farkı yoktu.
Önünde duran sehpaya tabiri caizse fırlattı elindekini kız. Böyle tatsız şey klinikte bile yoktu.

Kafasını kaldırarak sandviçi bitmiş oğlana baktı. Oğlan kaşlarını çattı. Oysaki kız ona yedikleri şeyi attıklarında ne kadarda ümitliydi yiyeceğinden.

''Neden yemedin?'' sakince sormuştu oğlan.

''Doydum.'' Çağrı kızın konuşmasına sevinse mi ağlasa mı bilemedi. Yemeğini yeseydi bari.

DELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin