3 ° News

2.1K 150 57
                                    

Bu hikayeyi yazmak bana iyi geliyor çünkü Jane çok tatlı bir kız değil mi? bence öyle jnusıdhı Gerçekten yoğun bir dönemdeyim ama yazmayı ihmal etmek istemiyorum. Ne zaman boş olsam, bölümler daha güzel oluyor. Çok konuşmak istemiyorum, hikayeyi beğenmeniz gerçekten çok güzel. Emin olun pişman olmayacaksınız çünkü Şevval'in yani Jane'in saflığı, güzelliği, masumluğu bana kendini sevdirdiği gibi size de sevdirecek. Umarım beğenirsiniz, sınır 30 vote.

İyi okumalar!

Lizzie ile dün gece yapmamız gereken dedikodunun bu geceye aktarılması, Harry'nin bu öğlen kütüphaneye gelmesi hakkında da konuşmamız bakımından iyi olmuştu. Yani en azından bir kısmını anlatabilirdim. Lizzie'den önce, insanlara içimi dökemez veya kendimi ifade edemezdim. Liz ile tanıştığım günden beri içime kapanıklığım biraz da olsa azalmıştı. Genellikle insanlara bir şeyler anlatmayı onları sıktığımı düşündüğüm için pek sevmezdim. Ama Liz bana onu hiçbir zaman sıkmayacağımı oldukça belli etmişti.

"Önce sen başla, dün ödül töreninde sarı çocuğun eli belindeydi. Hangi ara tanışıp kaynaştınız kızım?"

Lizzie dudak bükerek pudinginden bir kaşık yedi ve dudaklarını araladı. Şu kız batarsa, çikolatalı puding almaktan batacaktı. En sinir bozucu olan şeyse, yese de kilo almıyordu. Yani aslında alıyordu ancak o ünlü diye her gün düzenli spor yaptırıyorlardı ve bu onun aynı kiloda kalmasını sağlıyordu.

"O bana özel bir şey değil, genellikle yanında bulunan her bayanın beline eline atıyor. Aynısını Ellie'ye de yaptı, kendimi bir an özel hissetmiştim. Ödül verirken sarıldığında kokusu burnuma ulaştı Jane. Austin gibi kokuyordu. O an kalbimde bir şeylerin uçuştuğunu sandım. Onun dışında pek konuşmadık."

Liz'in her Austin'den bahsederken sesinin titremesi benim kalbime ulaşıyordu. Onun çektiği acı bana dönüyordu.

"Bebeğim lütfen artık Austin'i bırak ve yeni bir pencere aç. Niall'da asla Austin'in özelliklerini arama. Çünkü eğer birini seveceksen, onu kimsede bulmamalısın."

Ve karşınızda aşkı bilmeyen ama aşk hakkında tavsiyeler vermeye çalışarak saçmalayan bir Jane! Liz bana bir süre baktıktan sonra gülmeye başladığında ne olduğunu anlamamıştım. Kaşlarımı çattım ve onu izlemeye devam ettim.

"Söyle bakalım kim ile tanıştın da bunlar çıktı?"

Dudaklarımı büzdüm ve kaşığımı kendi bitmiş pudingimden çıkararak onunkine uzattım. Kaşlarını çatarak elime vurdu.

"Aklından bile geçirme. Sadece anlat yoksa seni öldürürüm."

Ofladım ve koltukta geriye yaslanarak kafamı tavana çevirdim.

"Yani bende aşk bakımından tabiiki bir gelişme yok ama birinden hoşlanıyorum sanırım."

Gözlerini heyecanla büyülterek devam etmemi bekledi ki telefonu çaldı. Bir süre baktıktan sonra yanaklarını şişirerek telefonu açtı.

"Efendim Helena? Televizyon mu? Tamam bir saniye açıyorum. Jane mi televizyonda? Hangi kanal? Ah tamam teşekkürler görüşürüz."

Hızlı konuşmasının ardından bana bir şey demeden televizyonu açtı. Bir kanalı açtığında görünen Harry ve benim ödül törenindeki çarpışma anımız ve altında yazanlar ilgimi fazlasıyla çekmişti.

"Harry Styles ve Jane Clark arasında bir şeyler mi var? İkili ödül töreninde çarpıştıktan sonra bir süre bakıştılar. Birbirlerine olan güzel bakışları gözümüzden kaçmazken bugün de aynı ortamdan farklı zamanlarda çıktılar. Harry Styles'in bir zamanlar çalıştığı fırının yanındaki kütüphaneden önce Styles yarım saat kadar sonra da Clark çıktı. Yoksa çiftimiz göz önünde bulunmamak için değişik yerlerde mi buluşuyor? Bakalım ilerleyen zamanlarda ne olacak?"

Soul Mates / HSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin