Bölüm o kadar uzun oldu ki ikiye ayırmak zorunda kaldım. Harry'ninki de ne bitmez doğum günü oldu yahu xhxmhxkx Hikayeyi Şevval'i düşünerek yazdığımda çok şirin düşünceler ortaya çıkıyor bazense haramlı ehueheu Neyse okuyun şu kitabı evlatlık gibi kaldı! Yorum istiyorum, yorum! Daha taslaklarda bir Harry hikayesi daha var, yaza doğru onu yayınlayacağım ama bu böyle kalırsa olmaz kii! Bölüm dün sabahtan beri hazır ancak lanet internet sorunu yüzünden şimdi yayınlıyorum. Hatta şu an da yayınlamıyorum, arabadayım bunları yazarken eve gidelim anında yayımda dhdmjdksjd Çok konuştum, iyi okumalar!
Harry ile yediğimiz üç gün önceki akşam yemeğinden sonra yatağıma ne zaman yatsam, aklıma o anlar doluyor ve uykumu engelliyordu. Uykumda da her şey bana rüya olarak geri dönüyordu. Yani şu üç günüm komple Harry'nin gülüşünü, Harry'nin gözlerini, Harry'nin gamzelerini, Harry'nin temiz suratını, Harry'nin fiziğini kısacası Harry'i düşünmekle geçmişti. Bir nefes verdim ve yatağımda bir kez daha döndüm. Lizzie'ye her dakikayı anlatmıştım ancak hislerimi kendime gizlemiştim. Başkalarıyla yaşadığım şeyleri anlatabilirdim ama içimde kendimle yaşadığım şeyleri asla kelimelere dökemezdim. Telefonumun mesaj sesi odada yankılanınca elimi komidine uzatarak aldım. Gözlerimi ovuştururken kilidi açtığımda, mesajın dört gün önce beni yemeğe çıkarmak için telefon numaramı almış olan Harry Styles'ten olduğunu gördüm ve bu kalbimin birden boğazıma çıkmasını sağlamıştı. Hızla mesajı açtığımda gördüğüm şeyle gecenin bu saatinde dışarıda bağıra bağıra dans ederek gezmek istedim ancak kendimi zor da olsa durdurabilmiştim.
Harry : Merhaba Jane! Seni bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm ancak uykum yoktu ve yarını beklemek anlamsız geldi. Seninle oldukça iyi vakit geçirdim ve senle Lizzie'yi şu an saat üç olduğundan teknik olarak yarın akşam vereceğim adreste bulunan, sadece yakınlarımın bulunacağı doğum günüme çağırmak istiyorum. Özel bir not da Niall'dan var; Liz mutlaka gelmeliymiş. Sanırım iyi anlaştılar! Umarım kabul edersin, iyi dileklerimle!
Ciddi ama tatlı görünen bu yazı bir deli gibi gülmeme yol açmıştı. Hızla yatağımdan telefonum ile birlikte fırlayarak Liz'in odasına daldım. Yatağına atlarken bilmem kaçıncı rüyasında olduğu umrumda değildi. Saat gecenin üçüydü ama bu haber için sabaha kadar bekleyemezdim. Aynen Harry'nin yazısında yazdığı gibi bu anlamsızdı!
"Uyan! Çabuk! Liz!" Zıplayarak bağırmaya başladığımda yediğim küfürler bir kulağımdan giriyor bir kulağımdan çıkıyordu. Çünkü Niall'ın onu özel olarak istediğini gördüğü anda benden bir farkı olmayacağını biliyordum.
"Ne var ne? Uykumun içine ettin!"
O da herkes gibi uykusunun bozulmasından nefret ederdi ve o beni öldürmeden önce mesajı göstersem iyi olacaktı. Elimdeki telefonu neredeyse gözüne kadar sokup okumasını bekledim. Telefona boş boş baksa da bir süre sonra algılamış ve benim verdiğim tepkiyi vermişti. Önce hafifçe ardından kahkahalarla gülmeye başladığında ben de ona katıldım. Ortada komik bir şey olmasa da gülüyor ve dans ediyorduk. Yaklaşık yarım saat sonra sakinleşmiş ve Harry'e ne yazacağımızı düşünüyorduk.
"Bence biraz havalı olmalıyız. 'Hiç bilmiyorum, randevu defterime bakmam lazım' nasıl olur?"
Bana bir süre baktıktan sonra bir nefes verdi ve telefonu elimden aldı.
"Beynin dans ederken düşmüş olmalı." derken hızla birkaç kelime yazıyordu. Bitirip Harry'e gönderdiğinde telefonu elinden aldım ve sanki az önce dans eden bizler değilmişiz gibi yazdığı yazıya güldüm.
Jane : İnan sorun değil benim de uykum pek yoktu. Benim de seninle oldukça iyi vakit geçirdiğimi söylemem lazım. Doğum gününe tabikii ikimiz de geliyoruz, Liz Niall'a teşekkür ediyor. İyi dileklerimle!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soul Mates / HS
Fanfiction''Seni tanıdıkça, ruh ikizim olduğunu gördüm.'' Tüm hakları @LaughForStyles in kalbinde saklıdır. Seni seviyorum Harry'nin ruh ikizi! 15.12.2015