Wattpad denen siteden ne kadar nefret etsem de hala buradayım işte. Bu giriş, bu bölümün yarısını az daha kaybedecek olmamdan dolayıdır. Yahu zaten zar zor yazıyorum, neden alıyorsunuz elimden bölümümü?
Yine uzun bir aradan sonra yazılmış, nasıl bitirileceği bilinmediği için saçma sapan bitmiş ve yorum isteyen bir bölüm...
Profilimdeki yeni yayınladığım Same Old Love isimli son Harry kurguma göz atarsanız sevinirim.
İyi okumalar!
Küçükken ne zaman bir oyuncağımı kaybetsem, saatlerce üzülür, çok değerliyse ağlar ve sorunu genellikle kardeşim John'a yükleyerek sinirimi ondan çıkarırdım. Bir süre sonra babam oyuncağımı bulup bana getirir, sarılır ve ağlamamamı söylerdi. Bu yüzden ona çocukluğumdan beri kahramanım derdim. Sadece oyuncağımı bulduğu için değildi elbette, üzgünken annemden çok anlardı beni.
Şimdiyse yeni bir kahramanım vardı, babam yanımda olamadığı için onun görevini üstlenmiş; beni acılardan, stresten kurtarmakla beraber mutlu de etmişti.
Harry'nin gergin bir gülümsemeyle elime tutuşturduğu elbiseme baktıkça ağlayasım geliyordu. Elbisemi getirmişti. Kendall da sakinleşmiş görünüyordu, Harry ona her ne dediyse benden tarafa bile bakmıyordu. Ancak garip bir şekilde öpmek için Harry'e yaklaştığımda geri çekilmiş, hazırlanmamı, çıkışta nasılsa beraber takılacağımızı söyleyerek gitmişti. O kadar mutluydum ki buna üzülsem de üstünde durmamıştım bile.
Elbiseyi yerine yerleştirip açılış kombinimi giydim. Sıradan günlük fakat desenli pantalonun üstünde, bol dökümlü bir tişört giymiş ve tişörtü pantalonun içine sokmuştum. En sakin kombinlerden biriydi.
''Defileye son beş dakika!''
Makyajım ağladığım için tekrardan düzenlendi, saçıma bir kez daha sprey sıkıldı ve ilk elbisemin son bakışları yapıldı. Defile Kendall ile açılıp benimle kapanacaktı. Bu şirketin ikimizin arasındaki şeye karşı umursamamazlığı baya yüksekti.
Chloe o kadar gerilmişti ki, yarım saat önceki halinden daha yaşlı gibiydi neredeyse. Derin bir nefes alarak tüm mankenlerin hazır oluşuna karşı Tanrı'ya şükrettiğini gördüm. Ondan özür dilemem ve ardından bu şirketten ayrılmam gerekliydi. Daha fazla burada duramazdım.
Kendall'ın girişiyle başlayan defile, Karlie ile beraber devam etti. Derin bir nefes aldım. Son defilem olacaktı, bu yüzden bunu en iyi şekilde yapmak istiyordum. Dik durdum, tam karşıya baktım ve yüzümde ne acıdan ne de mutluluktan eser kalmasını sağladım. Şimdi tek yapmam gereken dümdüz yürümekti.
Podyuma çıktığım anda fazlasıyla uzakta olsa bile flaşlar gözümü almıştı, fakat tek bir mimik bile yapmadan ve Harry'e bakma isteğime karşı koyarak dümdüz yürüdüm. Konuk şarkıcı Selena Gomez çıkmış, Same Old Love'ı seslendirirken onunla birlikte yürüdüm. Dönüş yaptığımda dev ekranda ikimizin yansımasını gördüm ve her şeyin düzgün gidişine sevinerek kulise doğru adımladım.
Sonraki elbisemle olan yürüyüşüm de normal geçmişti. Selena Gomez samimiyetiyle büyülerken beni konsept gereği döndürmüş, gülümsemişti. Bir önceki defilede Taylor'ın ne bana ne de Kendall'a yaklaşma izni vardı. Genel olarak Gigi ve Karlie ile ilgilenmişti çünkü modacı, defilenin konusunun Harry Styles ve sevgililerine dönüşmesini istememişti.
Ve işte şimdi üstümde o son elbise vardı.
Harry'nin bana bulup getirdiği, günlük bir şıklık için fazlasıyla ideal o mor elbise. Bella'nın podyum çıkışına doğru dönmesiyle beraber yavaş adımlarla son kez yürümeye başladım. Yorumlar havada uçuşurken aynı zamanda elbisemin tülleri dalgalanarak mükemmel bir atmosfer yaratıyordu. Bok gibi başlasa da iyi geçen bir defile olmuştu en azından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soul Mates / HS
Fanfiction''Seni tanıdıkça, ruh ikizim olduğunu gördüm.'' Tüm hakları @LaughForStyles in kalbinde saklıdır. Seni seviyorum Harry'nin ruh ikizi! 15.12.2015