Saat 16.25 bölüm hazır ama yükleyecek elektrik yok, geldiği an atacağım. Hatta geldiği an birkaç Harry gifi de ekleyebilirim. Şevval'i günden güne daha fazla seviyor ve şirinliğine daha çok hayran kalıyorum, bu da hikayeye daha çok özenmek istememe yol açıyor. Ki olmayan vaktimden vakit ayırarak yazmak inanın çok zor. Bölümler belki geç gelir ancak emin olun gittikçe daha güzel gelecek. Beğenmenizi umuyorum.
İyi okumalar!
Harry'nin pastası yendikten ve hediyeler dağıtıldıktan sonra parti üyelerinin yarısı gitmiş, geriye Kendall da içinde olmak üzere birkaç insan kalmıştı. Biz de giderdik ancak Liz ile Niall'ın konuşması fazlasıyla derindi hatta bir köşede herkesten uzak oturmuş güle oynaya sohbet ediyorlardı. Bense sarhoş olmak istemediğimden sadece meyve kokteyli içiyor ve sıkıntının dibine vuruyordum. Harry en son bütün hediyelerini bir yere taşıyordu ve sonrasında görmemiştim, eğer burada olsaydı onu izleyerek vakit geçirebilirdim.
"Merhaba. Jeff değil mi? Ya da Jess?"
Kafamı kaldırıp sesin sahibine baktığımda, yüzüne kokteyli döküp öyle içirmek istediğim kız izin dahi almadan yanıma oturmuştu. Yüzüme zoraki bir gülümseme yerleştirdim ve konuştum.
"Merhaba, ismim Jane. Senin ismini bilseydim, ona yakın tahminler yapabilirdim ama üzgünüm bilmiyorum."
Tabikii ismini biliyordum ancak şu an yüzünde gördüğüm bu ifade için söylediğim şey harikaydı. Benimle dalga geçmeye çalışırsa, karşılığını alacaktı.
"Kendall Jenner. Hiç medya ile ilgili değilsin sanırım? Ya da Harry ile?"
Bir an gözlerimde kafasından tutup onu sallandırdığım ardından bir kenara fırlatarak üstüne tüm içecekleri boşalttığım gibi güzel bir görüntü geldi. Ancak hemen aklımdan bunları silip ona cevap vermem gerektiğini hatırladım.
"Hayır aksine, ilgiliyimdir ancak hiçbir yerde ismini görmedim."
Medyayla ilgili olduğum konusunda ne kadar yalan söylemiş olsam da, onun altında kendimi ezik gösteremezdim. Bana bir süre boş boş baktıktan sonra gözlerini devirerek dik bir konum aldı ve dudaklarını araladı. Kız gözlerini devirirken bile güzeldi ve bu bende onu boğarak ormana atma isteği uyandırmıştı.
"Her neyse. Harry ile bir akşam yemeği yediğini duydum, eğlenmişsinizdir umarım?"
Harika, medyadan ne kadar kurtulmuş olsak da Kendall'dan kaçamamıştık. Gerçekten cesareti nasıl bulduğumu bilmiyordum ama konuşup duruyordum.
"Evet, güzel bir gündü."
Gülümseyerek elindeki içkiyi sinir bozucu bir yavaşlıkla dudaklarına yaklaştırdı ve içtikten hemen sonra konuştu.
"Bizim yattaki günümüz de çok güzeldi. İnan Harry'nin her halini keşfettim."
Amacı neydi ciddi anlamda bilmiyordum, hatta yattaki gezi derken neden böyle garip bir ses tonu kullandığını da bilmiyordum. Ona garip garip bakarken, adının Nick olduğunu öğrendiğim çocuğun sesi yankılandı.
"Toplanın! O saçma ergen oyunlarından oynayacağız çünkü Harry hala çok küçük!"
Birkaç kişi gülüşürken Harry yan taraftaki bir yerden gelip Nick'in omzuna vurmuştu. Kendall zarif bir şekilde yanımdan kalktı ve gözlerime baktı.
"Kiminle uğraştığına ve kime yaklaştığına dikkat et Jeff, sonradan senin için her şey bozulabilir."
Ben de aynı şekilde ayağa kalktım ve neredeyse dibine girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soul Mates / HS
Fanfiction''Seni tanıdıkça, ruh ikizim olduğunu gördüm.'' Tüm hakları @LaughForStyles in kalbinde saklıdır. Seni seviyorum Harry'nin ruh ikizi! 15.12.2015