Geciken bir bölüm oldu sanırım bunun için üzgünüm. Pek ilhamım yoktu ancak dün Şevval ile biraz tartıştık ve ben onu kaybetme korkusuyla yüzyüze geldiğim an ilhamım canlandı. Seni seviyorum, tüm o triplerine rağmen hala benim için mükemmelsin ve hala benim için Harry'nin ruh ikizisin. Lütfen minik konuların aramıza girmesine izin verme, iyiki varsın!
Ayrıca bugün ayrı bir enerjiğim çünkü aylar sonra sevdiğim çocuğun sesini duydum, bundan sonra depresif o yazar yok oluyor dostlar! Artık daha pozitif biri olacağım. Umarım beğenirsiniz, yorum yapmanızı rica ediyorum. Anlatım veya gidişatla ilgili yorumlara ihtiyacım var.
Bu arada şarkıları onlar yazmış gibi gösteriyorum ancak sizler de kimin şarkısı olduğunu biliyorsunuz. Bu bölümde Taylor Swift'in Everything Has Changed şarkısıydı, öbür bölüm bir başka olur. Umarım sorun yoktur, multimedyada şarkı var.
İyi okumalar!
Gözlerimi hissettiğim müthiş baş ağrısıyla aralamaya başlarken şimdiden uyandığım için kendime kızmaya başlamıştım çünkü lanet olasıca bir şekilde başıma bir şey batırıyorlar gibi hissediyordum, bunu hissetmek yerine sonsuza kadar uyumayı tercih edebilirdim. Yumuşak yüzeyin yararının olması umuduyla başımı yastığa koydum ancak ağrı hala aynıydı. Bunun neden olduğunu bilmiyordum, şu an beynim bomboştu ve düne dair hiçbir şey yoktu. Bomboş beynimin içinde parlayan isimle şu çocuğu beynimi bu kadar meşgul ettiği için dövmek istemiştim. Onun hakkında bir şeyler olduğunu hissedebiliyordum ve hatta daha garip bir şeyler vardı. Sanki dün özel bir şey yaşanmıştı ve bütün vücudum bana bunun sinyalini vermeye çalışıyordu. Başıma bir ağrı daha saplandığında düşünmeyi keserek yavaşça ayağa kalktım. Sıcak bir duş alıp yemek yedikten hemen sonra bir ağrı kesici paketi yutmayı deneyebilirdim. Banyoda işlerimi hallettikten sonra mutfağa indiğimde Lizzie'yi bir şeyler hazırlarken buldum. Yine o öldürücü diyet listesi için bir şeyler yapıyordu ve o sadece elli dört kiloydu! Boyu bir altmış beş gibi bir şeydi, bu yüzden fiziği gayet hoş gözüküyordu. Ünlü olmamamın sebebi kesinlikle şu saçma diyetler ve formu koruma zorunlukları olmalıydı. Beni fark ettiğinde gülümsedi ve kahve için su koydu, anlaşılan buna ihtiyacım olduğu oldukça belliydi.
''Dün gece ne oldu?'' diye sorduğumda hafifçe gülümsedi ve şöyle düşündüm, kesin dayanamayıp Harry'i yatağa atmış ve rezil olmuştum! Bana dönüp yanıma oturdu ve anlatmaya başladı, üstüne üstlük Niall ile olan bol kahkahalı anlarını da eklemişti.
"Saçmalama, sarhoş olup sızmış olamam. Çok saçma!" anlatmasını bitirmesiyle beraber isyankar bir edayla bunu söylerken başımı ovuşturuyor aynı zamanda nasıl sarhoş olduğumu anlamaya çalışıyordum.
"Aynen öyle oldu. Hatta seni odana kadar Harry taşıdı ve açıkça söylemek gerekirse tam beş dakika otuz altı saniye odanda kaldı."
Önüme koyduğu kahveyi alıp ona garipçe baktığım sıralarda aklıma birkaç an dolmuştu. Kendall benden bir şey istiyordu ve ben içkiyi büyük bir hızla içiyordum, aynısı bir kere daha oluyordu. Zaten ilk başta onu öpmemi isteyen çocuk yüzünden de bir tane içmiştim. Bu kadar çabuk sarhoş oluyor olamazdım, oldukça sinir bozucuydu. Harry'e saçma sapan şeyler söylemiş olabilirdim veya odamda beş dakika kalmasının sebebi sarhoşluğun verdiği cesaretle onu yatağa fırlatmam olabilirdi. Bu ihtimallerin hepsi içimde ürpertilere yol açmıştı.
"Her neyse, hatırlatırım elbette. Ancak çok net hatırladığım bir nokta var, beni ektin Lizzie. Tek başıma bir saat boyunca oturdum."
Masada karşıma oturdu ve tabağına birkaç yiyecek koydu. Benimse hiç yemek yiyecek halim yoktu çünkü berbat hissediyordum. Başım ağrıyordu, midem bulanıyordu ve nedensizce ağlamak istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soul Mates / HS
Fanfiction''Seni tanıdıkça, ruh ikizim olduğunu gördüm.'' Tüm hakları @LaughForStyles in kalbinde saklıdır. Seni seviyorum Harry'nin ruh ikizi! 15.12.2015