15 ° Lovefool

1.4K 124 20
                                    

Yazılılardan nefret ediyorum, yazamayacak kadar tıkanmaktan nefret ediyorum, ilhamımın kaybolmasından nefret ediyorum. Ama yine de yazmayı seviyorum. Haftaya altı yazılım var ancak bugünümü bu hikayeye ayırmak istedim. Umarım beklemenize değecek bir bölüm olmuştur, şahsen ben beğendim. Multimedyada bölümdeki şarkı var.

İyi okumalar!

''Terbiyesiz adam! Madem Jane Clark kıçımın sanatçısı diyorsun, o halde albümüm çıktığında götüne sokmaktan hiç çekinmeyeceğim!''

Harry avuç içini susmak için ağzıma bastırarak ''O benim misafirim.'' diyene kadar beni küçümseyerek içeri girmemi engelleyen dev gibi adama bağırmıştım. Tabii file bağıran karınca gibi olduğum için adam beni umursamamıştı ancak görünen o ki sesim içerideki Harry'e ulaşacak kadar yüksek çıkıyordu. Harry yürüyüp beni de yanında sürüklerken adama bir orta parmak gösterdim ve kendi kendime gülümsedim. Dev adamdan tam uzaklaşana kadar susacağıma emin olamamış ki, elini uzun bir süre ağzımdan çekmedi. Kalp atışlarım zirvede dolanıp ordan oraya uçuşurken bir nefes alarak neredeyse bedenimle göğsü temas halinde olan adamın mükemmel kokusunu içime çektim.

Elini ağzımdan çektikten sonra bir adım uzaklaşarak çenesiyle yanında bulunduğumuz koltuğu işaret etti.

''Otur ve beni bekle. Sana bir şeyler alacağım.''

Kokusunun verdiği sarhoşluk hissiyle kafamı gelişi güzel salladım ve gösterdiği yere oturdum. Avuç içinin dudaklarıma yaptığı teması hala hissedebiliyordum. Öylece masaya bakarken ellerimi dudaklarıma değdirerek parmağının dokunduğu ve şu an yanan her yeri ferahlatmaya çalıştım. Onu gördüğüm anda bedenim file meydan okuyan çılgın karınca olmaktan çıkmış ve sevimli bir uğur böceğine dönüşmek için çalışmalara başlamıştı. Yeşil gözleri, benim gözlerime baktığı anda bütün negatif enerjimin çekildiğini hissedebilmiştim. Masaya boş bakışlarla bakmak dışında hiçbir şey yapmadığım beş dakikanın sonunda önüme bir içecek konuldu. Renginden anladığım kadarıyla bu bir meyve kokteyliydi ve onda da aynısından vardı. Ancak sarhoş olmalıydım, zaten içtiğim şarabın etkisiyle hafif çakır keyiftim.

"Alkol istiyorum." diye mırıldandım karşıma otururken. Bana soğuk bakışlarla baktı ve meyve kokteyli diye düşündüğüm şeyi önüme itti.

"Biradaki alkol oranı kadar alkol içeriyor. Tek farkı meyvelerden yapılmış."

Benimle dalga mı geçiyordu? Çilek suyu gibi alkol nerede görülmüştü ki? Bardağı dudaklarıma götürüp bir yudum aldığımda görünüşündeki şeker şeyin altında yatan keskin tadı hissedebilmiştim. Yüzümü buruşturup birkaç saniye kokteyle baktıktan sonra yüz ifademi değiştirmeden kafamı ona çevirdim. Yüzündeki minik tebessümü anında silmişti, sanırım bana sinirliydi. Bir şey diyemedim, belki de onun demesini bekledim. Son itiraf benden gelmişti, şimdi sıra ondaydı. Buraya gelirkenki tüm kararlılığım yerle bir olmuş, hırslı tavrım kendiliğinden uçup gitmişti. Koca, insanlarla dolu bir ortamda olsak bile göz göze geldiğimiz o an sadece ikimizin kaldığını hissetmiştim. Üzerindeki gömleği o an fark ettim, bu ona aldığım gömlekti. Yoksa sabah da mı bunu giymişti? Ona bakmamak için kendimle savaşırken bunu bile fark etmemiştim!

"Gömlek yakışmış." diyerek gülümsedim elimdeki içkiden bir yudum daha aldıktan sonra. O da hafifçe ancak samimi olmayan bir şekilde gülümsedi ve "Teşekkür ederim." dedi. Aramızdaki bu mesafe beni ciddi anlamda delirtiyordu, normalde çok konuştuğumuz için birbirimizi şikayet ederdik, şimdiyse hiç konuşmuyorduk. Sanki bana zorla katlanıyor gibi duruyordu. Dakikalar birbirini kovalarken, yemekte içtiğim içkinin üstüne götürdüğüm bu kokteyl etkisini göstermeye başlamış; cesaret ateşimi körüklemişti. Gidip bir bardak daha alacak, ve sarhoş olarak beni pek de umursamayan Harry'e bağıracaktım. Garsondan bir tane daha istemiştim ancak ismini bilmediğim için Harry hafifçe gülümseyerek söylemişti. Ve garson gidince de, yine bakışları aynı ifadesizliğe bürünmüştü. Başını yere eğip çatık kaşlarla orayı izlemesinin sebebini bilmiyordum ve önümdeki görüntü ne kadar hoş olsa da iyi hissetmiyordum. Gittikçe sinirlenirken hızla önüme konan bardaktan bir yudum aldım.

Soul Mates / HSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin