Bölüm 14; Karanlık ve Kayıp

1K 70 76
                                    

Gerard içeriye girmek için plan yapıyordu. İçeride ise ustalar zincirlerden kurtulmaya çalışıyordu. Ejder avcıları zincirleri çok zorladıkları için başlarını kaldıracak kadar bile güçleri kalmamıştı. Lucy ise Yukino'yu oradan çıkarmanın bir yolunu arıyordu. Karanlığa çekilmesine izin veremezdi, dostunu kaybetmekten korkuyordu. Bakemono ise içeride güç toplamaya çalışıyordu. Lucy anahtarları yanında olmadığı için daha fazla korkuyordu. Natsu'ları loncadakileri düşünmeden edemiyordu. O sırada biri girdi bulunduğu zindana.

-Eğlence vakti Lucy. (Den) bu konsey üyesiydi. Pis pis sırıtıyordu. Elinde bir hançer vardı ki, bu Lucy'nin daha önce hiç görmediği bir metalden yapılmıştı. Lucy'e doğru yaklaştı, Lucy zincirleri çekiyor ama bir işe yaramıyordu.

-Seni öldürmeden önce biraz eğlenmeme izin verdiler. Beni eğlendirsen iyi edersin, yoksa senden sonra bu kızla çok güzel eğlenirim. (Den) Yukino'yu göstererek konuşmuştu. Lucy resmen hırlıyordu.

-Korkaksın. (Lucy) Lucy alaycı bir gülümsemeyle bakıyordu, bu da adamın sinirlenmesine neden oluyordu.

-Ne dedin? (Den)

-Korkaksın dedim. Bir kızı bile alt edemeyeceğini düşünüyor olmalısın ki, ellerimizi zincirleyip elinde hançerle geliyorsun. (Lucy) Lucy adamın gözlerinden bir saniye bile ayırmadı gözlerini, adamsa deliye dönmüştü.

-haa!? öyle mi? Sanırım kendimi tutamayacağım kusura bakma. (Den) der ve Lucy'nin koluna hançeri saplar.

-Aaaaaaaaa! Bu da ne? (Lucy) Lucy'nin çığlığını herkes duymuştu. Ustalar, ejder avcıları, loncalar, hatta dışarıda Cobra bile.

-Acıyor değil mi? Düşünüyorsundur eminim, "böyle ufak bir yarada niye canım bu kadar çok yandı?" diye. Ben söyleyeyim. Bu elimde gördüğün hançer var ya eskiden ruhlarına ihanet eden yıldız ruhu büyücülerini öldürmek için kullanılırmış. Yani bu dünyada ki bir malzemeden yapılma değil ve büyülü. Bununla yaralanan biri isterse ufacık bir sıyrık olsun normalde duyması gereken acının yaklaşık yirmi katını hisseder ve bu hançer büyücünün ruhuna da zarar verir. Ee Bana söyleyeceğin başka bir şey var mı Lucy? (Den) alaycı bir şekilde gülerek söylemişti. Bu ise Lucy'nin daha fazla korkmasına neden oldu. Lucy önce Yukino'ya baktı gözleri dolmuş, korkuyla, çaresizlikle Lucy'e bakıyordu.

-Kazanamayacaksınız. (Lucy)

-Ne? (Den)

-Sizi durduracağız ben olmasam bile dostlarım sizi durduracak. (Lucy)

-Dostların? Dostlarının da zindanlarda olduğunu unuttun galiba. (Den)

-Onlara güveniyorum. Tıpkı onların bana güvendiği gibi. (Lucy)

-Sana güveniyorlardı ama sen şuan hiçbirşey yapamayacak durumdasın. Sanırım güvenlerini boşa çıkardın ha? (Den) Lucy sinirlenmişti ama gülüyordu.

O sırada dışarıda;

-Az önceki Lucy'di. (Cobra) ejder kulakları sayesinde çığlığı duymuştu.

-Ne Lucy'di? (Gerard)

-Az önce Lucy'nin çığlığını duydum. (Cobra)

-Plan yapacak vaktimiz yok. İçeriye giriyoruz. Olabildiğince kimseye görünmeyin. (Gerard) sonunda içeri girmeye hazırlanıyorlardı. O koca binanın arkasından dolaştılar. Arka kapıda sadece iki kişi vardı. Gerard öne atıldı ve ikisini bayılttı. İçeri girdiler, çığlıklar duyuluyordu ama bu sefer duyan sadece Cobra değildi, diğerleri de duyuyordu.

-Gerard korkuyorum. (Meredy)

-Korkmanın zamanı değil. Ayrılalım ve milleti arayalım. Eric sen benimle gel. (Gerard) Cobra hiçbirşey söylemeden takip ediyordu. Sonunda bir zindana gelmişlerdi. Bu zindanda ustalar vardı.

Saf RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin