Bölüm 34; Anılar

707 53 36
                                    

-Mest ne yapacağını anladın değil mi? (Laxus)

-Anladım Laxus! tekrar etmeyi kes. (Mest)

-Başlayalım Mest. Gin'i ve Mikie'yi kurtaralım. (Lucy) Lucy Zeref ve Anna'dan öğrendiği büyü sayesinde Gin ve Mikie'nin anılarına girecekti ama büyüsünün doğası gereği Mest'ten yardım almak zorundaydı. Lucy ve Mest el ele tutuşmuş ve büyülü sözleri sarf etmeye başlamıştı. Etrafa ışık saçıyorlardı ve o ışık bittiğinde ikisi de, yerde ve el ele, boylu boyuna uzanıyordu. Usta Makarov onları yatağa koymuş ve büyünün işe yaramasını bekliyordu.

O sırada Lucy ve Mest;

-Burası neresi? (Mest)

-Burası... Yılan ruhlarının dünyası. (Lucy)

-İyi de neden buradayız? (Mest)

-Bilmiyorum. Sanırım sorunumuzun kaynağı burada. (Lucy) Lucy etrafına bakıyordu. Burası ona tanıdık ama bir o kadar da farklı hissettiriyordu. Yürümeye başladılar ve Lucy biran duraksadı.

-Burası Gin'in evi. (Lucy)

-Girmiyor muyuz? Neden öyle duruyorsun? (Mest)

-Fark etmiyor musun? (Lucy) Lucy'nin gözleri dolmaya başlamıştı ama nedenini de hiç bilmiyordu.

-Neyi? Lucy? (Mest)

-Burası çok karanlık. Normalde böyle değildi. Yoksa...? (Lucy) Lucy'nin gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Eve doğru koşmaya başladı.

-Lucy!? (Mest) Mest Lucy durmayınca arkasından gitmeye başlamıştı. Eve girdiklerinde ise Lucy kıpırdamadan içeriye bakıyordu, Mest'te arkasından gelmiş gördüğü görüntü ile bir anlık afallayıp geri çekilmişti. Bir sure sonra kendini tutamadı ve kusmaya başladı. Lucy ise öfkeden kurdurmuş durumdaydı yumruklarını dişlerini sıkıyordu.

-Burada neler olmuş böyle? (Mest) Mest cevap alamayınca Lucy'e doğru yönelip kolundan tutmuştu ama Lucy'nin bakışı o kadar öfkeliydi ki Mest ondan korkmuştu. İçeriden konuşma sesleri geliyordu. Lucy sesleri duyunca Gin'in anlattıkları aklına geldi ve o odaya doğru yöneldi. Odada Gin ve kardeşi o kan dolu odaya bakıyorlardı. Lucy ve Mest'i görünce ikiside düşman sanmıştı. Gin ne yapacağını bilmez bir şekilde bakıyordu ama kardeşi yanlış anlamış ve bu durumun sorumlusunu Lucy ve Mest sanmış, saldırmaya başlamıştı.

-Ne? Neler oluyor!? (Mest) çocuk Lucy'e doğru koşmaya başlamıştı ama Lucy öylece duruyordu. Çocuk Lucy'nin boynunu sıkıyordu ama Lucy sadece nefessiz kalmış karşılık vermemişti.

-Neden? Neden etkilenmiyor? Zehrim bir işe yaramıyor mu? (Çocuk) sonunda Gin fark etmiş ve kardeşini geri çekmişti.

-Bizden biriyle anlaşmalı. Çekil ben hallederim. (Gin) Lucy bunları duymasına rağmen sesini çıkartmıyordu. Gin Lucy'e saldırmaya başlamıştı. Elindeki kılıcı Lucy'e savunuyor ama her seferinde Lucy kaçmayı başarıyordu. Sonunda Gin Lucy'i bu şekilde yenemeyeceğini anlayınca Mest'e saldırmaya kalkmıştı. Tam kılıcını saplayacağı sırada Lucy kılıcı çıplak elleriyle tutmuş Gin'e bakıyordu. Gin kılıcı çekmeye çalışsa da Lucy daha çok sıkıyor, bırakmıyordu. Elleri çok derin kesilmesine rağmen hala tutuyordu.

-L-Lucy!? (Mest)

-İyiyim. (Lucy)

-Direk kanınla temas etmesine rağmen neden zehrimden etkilenmiyorsun? (Gin)

-Çünkü içinde benim düşman olmadığımın farkındasın. (Lucy) Gin şaşkınca bakıyordu ne demek istediğini anlarcasına.

-Sen kimsin? Aileme bunu sen mi yaptın? (Gin) Lucy son cümlesi üzerine sinirlenmiş olacaktı ki kılıcı iyice kavradı ve kendi göğsüne getirdi.

Saf RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin