4#Tam kurtuldum derken!

201 50 3
                                    

"Ups! Şimdi sıçtık! Bez getir Didem!"

"Buğraşkım ben buna demedim bebeğim diye bak arkada bebek var ona dedim. Sen beni tanımıyor musun? Aşk olsun ona desem nolacak? Daha tanımıyorum bile. Hem o kim de benim bebeğim olacak. O anca olsa olsa annesinin, sevgilisinin bebeği olur. Pehh!"

"Yırtamadın ama evde görüşücez. Hadi eve!"

"Buğra dur olaylar bitmedi! Ben Didem'i gördüm içeride yürü hadi!" Ben böyle diyince içeriye doğru yürümeye başladı. Onur da hemen yanıma gelip "Bir daha ne zaman buluşacağız?" diye sordu.

"Ne buluşması aq! Ben seni bir daha görmeyeceğim! Anlatabildim mi? Gör-me-ye-ce-ğim!"

"Ama biz bir daha karşılaşacağız. Büyük hissediyorum."

"Git sıç o zaman!" diyip tek kaşımı kaldırdım o ise yüzünü buruşturup "Görüşürüz." deyip tuvaletlerin olduğu tarafa doğru gitti. "Ciddi değildim." diye bağırdım ama siklemedi.

"Ne zaman çocuğun arkasından melül melül bakmayı bırakacaksın?"

"Ne bakması Buğra ya? Ne! Buğra? Hadi aşkım içeri girelim!" dedim.

İçeri girip yerimize oturduk. Buğra "Hani nerede?" diye sordu. Ben de iki sıra önümüzü gösterip "Bak!" dedim. Didem çocuğa sarılıyordu. Kevaşe! Çıkarcı! Ama ben de olsam çıkarcı olurdum. Ehehehe huyumuz kurusun! Buğra yanlarına doğru gidip çocuğun yanına oturdu ben de Didem'in yanına oturdum. Buğra ürkütücü bir ses ile "Arkadaşım biz bir dışarı çıkalım."dedi. Çocuk "Niye?" diyince sinirleneceğini bildiğim için "ÖNEMLİ!" dedim. Çocuk Didem'e dönüp "Hayatım ben birazdan gelirim." dedi.

Ben şaşkınlıkla Didem'e bakmayı bırakıp Buğra'ya baktım. Kıpkırmızıydı. O karanlıkta belli edildiğine göre çok sinirlenmişti. Onlar kalkıp gidince Didem'e dönüp "Çocuğu sikeceğini, o güzelim baklavalarını fırına verip mosmor olacağını, o yakuşuhlu yüzünden eser kalmayacağını ayrıca eve gidince bizi de sikiceğini umarım biliyorsundur." diyip şirince -en azından bana göre şirince- sırıttım.

"İçime su serptin. Teşekkür ederim. Kızım senin vereceğin morali köpekler kovalasın. Ayrıca 'bizi' derken? Sen ne bok yedin? Hem ilk sen yaptığın için bana patlayacak. Kalk gidelim giderken anlatırsın?" dedi.

Kalkarken "Sen beni bırak! Nasıl olsa evde öğreneceksin. Sadece şunu söyleyeyim. Benimki seninkinin yanında kuş boku kalır." dedim. Yüzünü buruşturup "En azından birimiz yırtmış olacak." dedi.

"En azından." diye mırıldandım.

"Ama benimde ebemi sikecek biliyorsun değil mi? He bir de sana daha fazla kızacak. Şu an sevindiğim tek şey sadece bana kızmayacak. Sen mi hep bana kızılırken izleyeceksin? Sıra bende." deyip piç smile attım. O değilde milletle dalga geçiyorum piç smile atınca ben de piç smile atıyorum. Hiç yakışmadı bana çünkü kıyafet değil! Ayyy yine mükemmelim, yine I am perfect.

Salonun kapısına geldiğimizde Buğra eli kanlı bir şekilde önümüz de bekliyordu." Daş gibi çocuğa yazık oldu be!" diye mırıldandım. Didem de "O senin enişten." diye karşılık verdi. "Vallah billah tillah bilmirem." dedim.

"Bunu senden beklemezdim." dedi Didem yüzünü buruşturarak.

"Sizinle evde konuşacağız." dedi Buğra hırlarcasına.

"Peki komutanım!" diye çığırıp asker selamı verdim ve yürümeye başladım. Didem de peşimden geliyordu. En arkada ise Buğra ellerini ceplerine sokmuş cool cool ilerlerken "Lan yan yana yürüsenize! Tren gibi dizilmişiz." dedim. Buğra'nın cevabı hazır olduğu için "Hayır siz kaçarsınız. Yapmışlığınız var sonuçta. Güvenemiyorum boh da çıkabilir." dedi.

Kurtuldum DerkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin