8#Bakın sadece uyuyun, teyze olmak için çok gencim!

147 30 4
                                    

Su'dan

Çok güzel bir film keyfinden sonra kızlarla eve gittik. Biz sokağın başına geldiğimizde bizim grubun erkekleri binadan çıkmıştı. Onları bir taksiyle takip etmeye başladık. Bir barın önüne geldiğimizde erkekler bara girdi. "Burcu kız Cemre'yi ara! Kısa şeyler giysin. Bara geleceğini söyle abimi kıskandıracak!" Kafasını sallayarak beni onayladı.

"Eee ne yapacağız?" dedi Didem.

"Aynen." dedi Burcu Didem'i.

"Bir İdil Su Yıldırım kuralı daha; Bir İdil Su Yıldırım'ın arkadaşıysanız -ki hele erkekseniz- tek başına bir yere gidemezsin."

"Yani?"

"Kıskandırma operasyonu başlasın! Vol:1"

"O zaman alış-verişe?"

"Evet."

Hemen başka bir taksiye atlayıp en yakın AVM'ye gittik. Hızlıca içeri girip gördüğümüz ilk mağazaya girdik. Herkes bir şeylere bakıyordu. Ben gerçekten 3 parmak olan bir siyah kot şort, spor siyah atlet ve atletin üstüne kısa bir siyah beyaz karışımı gömlek aldım. Gömleğin ucunu bağladım. Ayakkabı olarak siyah vans aldım. Makyaj olarak bordo ruj, ince eyeliner ve rimel.

Burcu'ya döndüğümde çok tatlıydı ama ateşliydi de. İkisini aynı an da nasıl başardı? Hiç bir fikrim yoktu. Dizlerinin bir karış üstünde bebek mavisi straplez bir elbise beyaz topuklu ayakkabı ve beyaz küçük tatlı bir çanta ile gayet güzeldi. Makyaj olarak ise sadece rimel ve ten rengi ruj sürmüştü.

Didem'e döndüğümde şok geçirdim. O da benim gibi bir gömlek giymişti ama onunki kottu ve o tam göğsünün altından bağlamıştı. Altında bir karış etek vardı. Bol ama kottu. Ayakkabı olarak mavi converce tercih etmişti. Onunda makyajı sadeydi sadece göz kalemi ve dudak parlatıcısı sürmüştü.

"Bir şey diyeyim mi? Kızlar lez olasım geldi."

"Abartma lan!"

"Tamam tamam gidelim hadi!" dedim ve hemen kasaya yöneldik. Hemen kıyafetleri ödeyip taksiye atladığımız gibi barın önündeydik. Cemre olduğunu düşündüğüm kız bize yaklaştı. Gülümsedi ve "Sen Yağız'ın üvey kardeşisin değil mi?" dedi.

"Evet. İdil Su." elimi uzatarak dedim.

"Cemre." elimi sıktı ve gülümsedi. O sırada onu inceledim. Kırmızı dizinin iki karış üstü elbisesi ve belindeki kahve tonlarındaki kemer ile saçları çok güzeldi. Ayakkabı olarak hafif topuklu kemerinin rengindeki bir bilekten bağlamalı ayakkabı giymişti. Makyaji kırmızı ruj ve eyeliner dan oluşuyordu.

"Ama gamzelerin çok tatlıııı!" dedim.

"Susuyorum ve sakinleşiyorum. Evet planımız nasıl çıldırtırsanız çıldırtın şunları. Nasıl olacağı size kalmış. Çıldırmaları beni ilgilendirir. Hepsine bizsiz gezmek ne demekmiş onu göstereceğiz! Var mısınız?" diyip elimi öne uzattım. Hepsi ellerini elimin üstüne koydu ve "Varız!" diye bağırdılar.

"Şimdi Cemre kankacığım sen Yağız'ı delirt, Burcu sen Buğra'yı, Didem sen Onur'u, ee bana da Ateş kaldı o zaman! Ya da şey yapalım masalarına oturalım kesin zaten erkekler bizi dansa kaldırır. Siz de hepsiyle kalkın! Sonra olanları izleyin!"

"Yalnız ben nasıl kalkacağım. Yağız, benim sevgilim!" dedi Cemre.

"Evet sende haklısın! O zaman sende sadece yanında otur, konuşma. Sadece trip at!"

"Tamam. Hadi içeri girelim!"

Hep birlikte içeri girdik. Ve abimlerin masasına doğru ilerlemeye başladık. Hepsinin yanında bir sürtük vardı. Ben Buğra ile Ateş'in ortasına oturdum. Didem, Onur ile Yağız'ın arasına oturdu. Burcu, Buğra ve Onur'un ortasına, Cemre ise Yağız'ın diğer tarafına oturdu.

Kurtuldum DerkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin